İnsanoğlunu yıllardır ayakta tutan, daha güzel günlere ulaşmasını sağlayan en önemli bir davranış biçimidir yardımlaşmak. Bunu insanların iyi ve kötü günlerde birbirlerine desteği, dayanışması diye de açıklayabiliriz. Dayanışma insanların kalplerinin, duygularının tek güzellikte buluşmasıdır. İnsanların birbirleriyle yardımlaşması onları düştükleri bataklıktan, tek başına kaldıkları umutsuzluktan çekip çıkarır. Zira en büyük dayanışma yalnız ve ümitsiz insanlar arasında gelişir. Yalnız başına kaldığı çaresizliğini dayanışma ile atlatabilir.
Yıllar sonra doğduğu çiftliği ziyaret etmek için arabası ile yola çıkan adam bir anda arabasını tarlaların arasında bir yerlerde çamura saplanmış bir halde bulmuştu. Araba ne ileri ne de geri gitmiyor, lastikler patinaj yapıyordu. Bir süre direksiyon, gaz ve vitesle uğraştı durdu sonra da yakında görünen bir çiftliğe yürüyerek gidip yardım istemeye karar verdi. Çiftlikte bulduğu yaşlı köylü adama durumu anlattı. Yaşlı adam arabanın saplandığı yere ve arabaya baktı, sonra da yaşlı Warwick halleder diye mırıldandı ve ayağa kalkıp çiftliğin ahırına doğru yürümeye başladı. Adam Warwick’in kim olduğunu düşünerek takip ettiği yaşlı köylünün ahırdan yaşlı ve kör bir katırı çıkardığını şaşkınlıkla gördü. Warwick bir şehrin adıdır ve batıda çiftlik hayvanlarına sevilen insanların ve şehirlerin isimlerini vermek garip değildir. Çiftçi bir balya da kalın halatı yüklendi. Arabanın yanına katır, çiftçi ve kazazede birlikte gittiler. Yolda adam çiftçinin elinde kamçı olmadığını fark etti ve şaşırdı. Arabanın yanına geldiklerinde çiftçi halatın bir ucunu arabanın tamponuna diğer ucunu da Warwick in koşumlarına bağladıktan sonra da bağırmaya başladı.Hadi Jack, hadi Ted, ha gayret Fred, hadi davran Warwick. Yaşlı katır ismini en sonunda duyduğu anda büyük bir gayretle ileri atıldı ve arabayı saplandığı çamurdan çekti çıkardı.
Adam çelimsiz yaşlı katırın gücüne şaşkınlıkla baktı sonra da köylüye teşekkür etti.Ve sordu; “ Neden Warwick’in ismini söylemeden önce o kadar isim saydın?” Köylü güldü ve soru ile cevap verdi; “Warwick'in kör olduğunu görmedin mi?” ve konuşmasını sürdürdü “Kendisini bir takımın parçası hissedince Warwick hep daha becerikli olur. Eğer kör olmasa idi çamura gömülmüş arabayı asla yalnız başına çıkaramazdı. Bu kadar ismi sıraladığım zaman kendisi ile birlikte çalışan bir kaç katır daha olduğunu sandı, heyecana kapıldı ve üstüne düşeni yapmak için olanca gayretini gösterdi” Öyküde biri aritmetik öbürü geometrik olarak fayda arttıran iki kavram görüyoruz, yardım ve dayanışma. Bu öyküde dayanışmanın kendisi yok ama ruhu bile yeterli olmuş.
Dünya’da tanınmış bir yazar olan Eduardo Galeano ne güzel özetlemiş:
“Ben yardıma inanmam. Dayanışmaya inanırım. Yardım çok dikey yukarıdan aşağı doğru bakan bir ilişkidir. Dayanışma ise yatay ötekine saygıyı ifade eder ve ondan öğreneceğin şeyler olduğunu hissettirir.”
Yardımlaşmanın olmadığı bir Dünya bizler için çekilmez, dayanılmaz bir üzüntüler zinciri olurdu. Ama dayanışmanın olduğu bir Dünya umut edilen, özlenen yaşamın kendisi olurdu.
Comments