top of page
GÖRÜNÜM
ESKİ ESNAFLAR
Hep eskilerin güzelliğinden, naifliğinden dem vururuz. Bunu çok istemesekte yaşadıklarımız bizlere hep bu yaşanmışlıkları aratır.Mesela eski esnafların zarifliğini aramamak imkansız gibi. Görmek istemesem de, sürekli karşıma çıkan, aralarında kebapçının, pazarcının, marketçinin, araba tamircisinin olduğu esnaf videoları var. Göbek atıyorlar, gerdan kırıyorlar, masalarda oturan insanların kafalarından aşağı limon sıkıyorlar. Bütün bu olup bitenleri yüz binlerce insan takip edi

Ahmet Güdücüoğlu
1 gün önce3 dakikada okunur


Demirköy’de şok uygulama
Demirköy’de gece yapılan şok uygulamada 5 şüpheli ile 6 yabancı uyruklu şahıs yakalandı. Yabancılar geri gönderme merkezine teslim edilirken 5 şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderildi. Kırklareli İl Emniyet Müdürlüğü Demirköy İlçe Emniyet Amirliği ekipleri tarafından Fettah Ali Çeşme mevkisinde şok uygulama gerçekleştirildi. Uygulamada toplam 5 şüpheli şahıs ile 6 yabancı uyruklu kişi yakalandı. İşlemleri tamamlanan yabancı uyruklu şahıslar, Pehlivanköy Geri Gönderme Merkezi

Hamza Dalgıç
29 Kas1 dakikada okunur
Özcan Çeltikli
İnsanların yaşamına anlam katan, değer yükleyen dostlarımızı kaybettiğimiz gün ve daha sonraki onlarsız günlerde ne kadar sevildiklerini, özlendiklerini anlıyoruz. Yokluklarıyla bizleri eksik bırakan dostlarımızdan birisi olan sevgili arkadaşım Özcan Çeltik’liyi kaybedeli tam sekiz yıl olmuş. 02.12.2017 de yitirmiştik Şehrimizin fedakar fotoğrafçısını. O fotoğraf olgusunun Kentimize yerleşmesi için büyük bir gayret içinde oldu. Bizlere fotoğraf çekmenin sadece deklanşöre bas

Ahmet Güdücüoğlu
29 Kas2 dakikada okunur
KIRMIZI PAZARTESİ
Kırmızı Pazartesi adlı roman, Gabriel García Marquez’in en önemli eserlerinden birisidir. Kırmızı Pazartesi, en basit tanımlaması ile bir cinayet romanıdır. Biraz daha dikkatli okur için, bir töre cinayetini anlatır. Ama derinlemesine bakıldığında toplumsal ahlak kurallarını, insan vicdanını, adaleti, ötekileştirmeyi ve toplumsal ikiyüzlülüğü hallaç pamuğu gibi savurup darmadağın eder. Bir toplumun susarak ve edilgenliğiyle suç ortağı olmasına ayna tutar. Eserin konusu cinaye

Ahmet Güdücüoğlu
27 Kas3 dakikada okunur
Sevgi Soysal
Sevgi Soysal, 30 Eylül 1936 tarihinde İstanbul’da ailesinin üçüncü çocuğu olarak doğmuştur. Babası İmar ve İskan Bakanlığı bürokratlarından Selanikli olan mimar Mithat Yenen, annesi evlendikten sonra Aliye adını alan, Alman asıllı Anneliese Rupp’tur. Ankara’da Mimar Kemal İlkokulu’nda ve Ankara Kız Lisesi’nde okuyup 1952 yılında mezun oldu. 1952 yılında Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Arkeoloji bölümünde okumaya başladı. Aynı üniversitede İngiliz filolojis

Ahmet Güdücüoğlu
25 Kas3 dakikada okunur
25 Kasım “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü”
Hafızamıza kazınmış tarihler ve önemli günler vardır. Bunlar öyle önemli günlerdir ki uğruna yaşamlar adanmış ve insanlarda izler bırakmıştır. 25 Kasım “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” Bu öylesine anılsın diye verilen bir gün değildir. Temelinde büyük bir mücadele yatıyor. Öyle bir mücadele ki öyküsü bugün bile yolumuzu aydınlatıyor, bizlere tarihin ışığında yol gösteriyor. Bu mücadeleleri başlatanları, yaşamlarını adayanları yazmak, onları saygıyla a

Ahmet Güdücüoğlu
24 Kas3 dakikada okunur
Fatma Nudiye Yalçı
Fatma Nudiye Yalçı, Türkiye’nin ilk kadın oyun yazarı, birçok yabancı eserleri Türkçeye kazandırmış bir çevirmen. Tüm bunlara rağmen birçok kişi İstanbul Şehir Tiyatrolarının Yaftalı Tabut oyunuyla Onun varlığından haberdar oldu. Bilgesu Erenus’un yazdığı Yelda Baskın’ın yönettiği oyunda Fatma Nudiye Yalçı’yı tanıyoruz.65 yıllık yaşamını devrimci mücadeleye adamış bir kadının hikayesi bugüne dair de çok şey söylüyor. En zor koşullarda bile mücadele edilebileceğini, ödünsüz bi

Ahmet Güdücüoğlu
22 Kas2 dakikada okunur
ÇOCUKLAR
20 Kasım günü, “Dünya Çocuk Hakları Günü” olarak kutlanmaktadır. Dünyamızda yoksulluk, savaş gibi nedenlerden dolayı çocukların çoğu büyük acılar çekiyor. Bu yazımda bir çocuk kahramandan söz etmek istiyorum. İqbal Masih. O 1983 yılında Pakistan’ın küçük ve yoksul bir köyü olan Muridke’de doğdu. Babaları kısa süre sonra aileyi terk etmişti. Ve annesi evlere temizliğe giderek aileyi geçindiriyordu. Fakat abisinin evlenme zamanı geldiğinde gerekli olan 600 rupiyi bulabilmek içi

Ahmet Güdücüoğlu
21 Kas3 dakikada okunur
ESKİ EVLER
İçinde yaşayanı olmadığı gibi, senede bir defa dahi kapısını aralayan kimsesi kalmamış eski evlerin yanından geçerken hep içim burkulur. Demirköy civarı Balkan Köyleri gezilerimizde çok rastladığımız terk edilmiş eski evler hüzünle birlikte, geçmiş yaşamları bizlere sorgulatır. Boş eski evleri gezerken burada ne hayatlar yaşandığı, kimlerin yaşam tarihine tanıklık ettiklerini düşünürüm. Eski evler bizlerin sahip çıkamadığı anılarımıza, yaşanmışlıklarımıza her şeye rağmen zama

Ahmet Güdücüoğlu
19 Kas3 dakikada okunur
ORHAN VELİ
Orhan Veli Kanık İstanbul Beykoz’da dünyaya geldi. Babası Mehmet Veli Bey, Cumhurbaşkanlığı Armoni Orkestrası’nda şefti. Orhan Veli 1925’e kadar Galatasaray Lisesi’nde, ardından Ankara Lisesi’nde (Taş Mektep) öğrenimine devam etti. Edebiyat öğretmenleri Ahmet Hamdi Tanpınar ve Rıfkı Melûl Meriç’in teşvikleriyle yazı ve şiirler yazmaya başladı. Oktay Rifat’la ilkokulda, Melih Cevdet’le lisede tanıştı. 1932’de İstanbul Üniversitesinde Felsefe bölümüne başladı. Edebiyat Fakültes

Ahmet Güdücüoğlu
15 Kas3 dakikada okunur
SUNA PEKUYSAL
Tiyatro ve sinema dünyasının önemli sanatçılarındandı. Suna Pekuysal özellikle tiyatro sanatı için çok özveride bulunan birisiydi. Eski dönemlerde tiyatro ancak büyük şehirlerde vardı ve sanatçıları ancak burada yaşayan sanat tüketicileri izleyebiliyordu. Ülkenin çok büyük bir bölümü ancak sinema ile oyuncuları tanıyordu. Yeşilçam yıldız sistemine dayanıyordu, seyirciyi etkileyen, filme iş yaptıran, yeni film siparişi sağlayan güzel yüzlü, güzel fizikli kadınlar ve güzel yüzl

Ahmet Güdücüoğlu
14 Kas4 dakikada okunur
HÜZÜN
Hızla gelip geçiyor mevsimler, aylar, günler. Zaman insanlarla şakalaşıyor gibi. Tam bir güneşli güne merhaba demeye kalkıyoruz gün yetmiyor. Ardından bir bakıyoruz karanlık, sevinçler, neşeler gölgede kalıyor hep. Mevsimlerle beraber insanlık da değişiyor. İnsan insana katlanamıyor artık. Üstelik yıllar yılı dert ortağı, yoldaş bellediğimiz dostlar bizleri ortada bırakıp çekip gidiyorlar bu dünyadan. Sonbaharın sararan yapraklarına bakıp hüzün mevsimi tanısını koyan yazar, ç

Ahmet Güdücüoğlu
12 Kas2 dakikada okunur
GÜLTEN AKIN
Türkçe şiirin direnişçi ustalarından Gülten Akın'ı on yıl önce , 4 Kasım 2015'te sonsuzluğa uğurlamıştık. Gülten Akın “Acı varsa onu duymak başka, acıya yenik düşmek başka. Acıya yenik değiliz ne ben ne de şiirim” şeklinde tanımlar edebiyatını ve mücadelesini. 23 Ocak 1933’te Yozgat’ta doğmuş olan Gülten Akın 1955’te Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olduktan sonra avukatlık ve öğretmenlik yaparken şiirleriyle de Türkçe edebiyata büyük katkı getirmişti. Edebiyat

Ahmet Güdücüoğlu
6 Kas3 dakikada okunur
KARTALLI KAZIM
Kurtuluş Savaşı en zor şartlar altında bir ulusun emperyalizme nasıl karşı durduğunun en iyi örneğidir. Mustafa Kemal ve arkadaşları cepheden cepheye koşarken, kazanılan zaferde onlara destek veren binlerce isimsiz kahramanın imzası vardı. O kahramanlar, Ülkemizin mert ve yurt sevgisi için ölüme meydan okuyanlardı. Sizlere bunlardan birisi olan Kartallı Kazım’ı anlatmak isterim. 1 Kasım 1960 yılında kaybettiğimiz Kahramanımızın Kartal’da Adıyla anılan bir heykeli ve meydanı..

Ahmet Güdücüoğlu
4 Kas3 dakikada okunur
Dünya Lösemili Çocuklar Haftası
Dünya Lösemili Çocuklar Haftası 26 yıl önce insanlara anlatılmaya başlanmıştır. Löseminin bulaşıcı olmadığını vurgulayarak kansersiz bir dünya hedefini taşır. Kasım ayının ilk haftasında gerçekleşen bu özel hafta, 2-8 Kasım tarihleri arasında düzenlenir. Lösemi bir kan hastalığıdır. Damarlarımızda dolaşan kanın yapıldığı yer kemik iliğidir ve kök (ana) hücrelerin anormal hücreye dönüşmesi ile lösemi hastalığı ortaya çıkar. En çok 1-5 yaş arasında görülür. Erken teşhis önemlid

Ahmet Güdücüoğlu
3 Kas2 dakikada okunur
HAYAT BAŞKA BİR ŞEY
Eskileri hep andığımız, özlem duyduğumuz yaşam biçimlerimizi aramamak mümkün değil. Eskiden insanların önce birbirlerine saygısı vardı, sevgisi vardı, anlayışları vardı, yardımlaşması vardı, birbirlerine değer veren insanlar vardı. Sosyal yaşamda olsun, iş yaşamında olsun dürüstlük, ahlak, paylaşabilme inceliği eski yaşamda çok önemsenen değerlerdi. Günümüzde bu değerlerin çok önemini yitirdiğini görüyoruz. Eski ticaret ahlakında bir esnaf o gün siftah yapmış ise ve komşusunu

Ahmet Güdücüoğlu
30 Eki2 dakikada okunur
Cumhuriyet
Hiç düşündünüz mü; Cumhuriyet neden tam olarak 29 Ekim günü ilan edildi, Neden üç gün önce ya da üç gün sonra değil? Sadece bir tesadüf mü? Atatürk‘ün özellikle 29 Ekim 1923 tarihini seçmiş olmasının altında gurur verici bir hikaye var aslında. Mustafa Kemal bu pek bilinmeyen 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı hikayesini, İzmir Süvari Kolordusu Komutanı ve aynı zamanda kendisinin kadim dostu olan Fahrettin Altay Paşa ile paylaşmıştır. Cumhuriyetin ilanından 2 yıl sonra, yani Ekim 192

Ahmet Güdücüoğlu
29 Eki2 dakikada okunur
CUMHURİYET BAYRAMI
“Sarışın bir kurda benziyordu. Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı. Yürüdü uçurumun başına kadar, eğildi, durdu. Bıraksalar ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak Kocatepe’den Afyon Ovası’na atlayacaktı.” Nâzım Hikmet yukarıdaki harika dizeleriyle Atatürk’ü çok güzel anlatır. Çok zor elde edilen Büyük Zafer’den sonra halkın O’na karşı benzersiz sevgisi, sonsuz inancı, güveni ve desteği ile Cumhuriyet’i Türk Milleti’ne hediye etmiştir.

Ahmet Güdücüoğlu
28 Eki2 dakikada okunur
UTANMAK
Yaşanılan bazı süreçlerin bizleri üzen, insana sıkıntılı geldiği zamanlardan geçiyoruz. O sıkıntıların arasında, rol aldığımız hayatlar da var. Böyle durumlar ağır, travmatik onca duygunun yanında, utanç da yaratabiliyor. Ben utanan insana güvenirim. Başını önüne eğen, mahcup çehresini görünce, içimde bir sıcaklık, gönlümde bir sevgi oluşur. Zira utanmanın, insanın derindeki değerlerini, en azından önem verdiği bir şeylerin varlığını işaret ettiğini düşünürüm. Bazen başa çıka

Ahmet Güdücüoğlu
23 Eki2 dakikada okunur
Geronimo
Geronimo Amerikalı General Philip Sheridan bir gün dudaklarından buz gibi bir söz döktü. “The only good Indian is a dead Indian.” En iyi Kızılderili, ölü Kızılderiliydi ona göre. Ve beyaz adam o buyruğu harfiyen yerine getirdi. Çoluk çocuk demeden kesti biçti. Kadınların elleri, burunları, kulakları “eğlence olsun diye” koparıldı. Memeden kesilmemiş bebekler annelerinin göğsünden sökülüp, fırlatılan taşlar gibi yere çalındı. İspanyol tarihçi Bartolome de Las Casas gördükle

Ahmet Güdücüoğlu
22 Eki2 dakikada okunur
bottom of page