top of page

YAPAY ZEKA

Günümüz bilindiği gibi bir teknoloji çağı. Adını çok sık duyduğumuz yapay zeka bizlerin oldukça ilgisini çekiyor.

Aynı dönemde yapay zeka ve robotik teknolojiler, insanlık tarihinde benzeri görülmemiş bir hızla ilerliyor. İnsan gücüne duyulan ihtiyaç, özellikle fabrika üretimi, lojistik, muhasebe, bankacılık ve müşteri hizmetleri gibi alanlarda belirgin biçimde azalıyor. Japonya’da yalnızca yaşlı bakım merkezlerinde değil; restoranlarda, hastanelerde ve otellerde bile robotlar aktif biçimde kullanılıyor. A.B.D.’ de Amazon gibi dev firmalar, lojistik operasyonlarını neredeyse tamamen otomasyonla yürütüyor. Çin ise robot sayısında Dünyanın lider ülkelerinden biri haline gelmiş durumda. Üstelik bu dönüşüm yalnızca fiziksel emeği değil, zihinsel emeği de içine alıyor. Artık bir algoritma temel analiz yapabiliyor, metin üretebiliyor, tasarım hazırlayabiliyor, hatta karar destek sistemleri kurabiliyor. Ve bu değişim, yalnızca yeni meslekleri değil, köklü ve geleneksel alanları da etkiliyor. Doktorluk gibi binlerce yıllık bir mesleğin bile bu dönüşümden kaçması mümkün değil. Çin’de yapay zeka destekli tanı sistemleri, kimi hastanelerde insan doktorlardan daha hızlı ve isabetli teşhisler koyabiliyor. Radyoloji, dermatoloji ve patoloji gibi alanlarda görüntü tanıma algoritmaları yaygın biçimde kullanılıyor. Chatbot’lar, hastaların ilk başvurularını alıyor, hatta reçete önerileri bile sunabiliyor. Cerrahi alanda ise robotik sistemler, insan elinin sınırlarını aşan bir hassasiyetle operasyon yapabiliyor.

Özetle, dün asla makinelerle yer değişmez denen meslekler bile dönüşüyor. Bu dönüşüm, insan emeğine olan ihtiyacı ortadan kaldırmasa da, niceliksel olarak azaltıyor. Sistem artık daha az insana, daha çok teknolojiye yatırım yapmayı tercih ediyor.                                                                                                                        Aydın ve entelektüel birikime sahip olan insan, moda ve popüler olan şeylerden kuşku duyar. Yapay zeka bu bağlamda ele alınması ve anlaşılması gereken bir konudur. Yapay zeka ile insanı özdeşleştirmek, hem yapay zekayı hem de insanı anlamamak anlamına gelir. Yapay zeka, geniş bir veri hafızasına, çıkarım yapma ve hesaplama yetisine sahip olmakla birlikte, bilinci, ruhu, özgür iradesi, tutkuları, duyguları ve aklı olan bir varlık değildir. Yapay zeka sadece, insana ait bu özelliklerin belli başlı göstergelerini yapay bir formda sergileme ve görünüşe aktarma yetisine sahiptir. Ayrıca, yapay zekaya, diğer özellikleriyle birlikte, bu özellikleri kazandıran, insanın kendisidir. Yapay zeka, insan tarafından nasıl programlandıysa  o şekilde hareket eder. Yapay zeka bir eylemde ve seçimde bulunmaz. Yapay zeka sadece bir davranış ve hareket sergiler. O kendisine verilen komutları yerine getirir. Ayrıca yapay zeka, her teknoloji ürünü gibi, toplumun yararına kullanılırsa, iyi bir şeydir.

Ancak yapay zekanın çok önemli iki tehlikesi vardır. Birincisi, yapay zeka insan zihninde bilişsel gerilemelere yol açar. Sık sık yapay zekaya başvuran insanın bazı bilişsel yetenekleri paslanır, böyle bir insan, düşünme tembeli ve düşünme özürlü bir varlığa dönüşür. İkincisi, kapitalizme hizmet eden yapay zeka, çok büyük ekonomik ve sosyal adaletsizliklere yol açar. İnsanın yapabileceği işlerin yapay zekaya devredilmesi, kitlesel boyutta işsizlikle sonuçlanır. Çünkü insanın yapacağı işlerin yapay zeka tarafından yapılması, uzun vadede şirketlere ve holdinglere daha fazla kar getirecektir. Emekçi insanlara maaş ödemek, onların emeklilik ve sağlık primlerini yatırmak yerine, yapay zekayı çalıştırmak daha karlıdır. Bu bağlamda yapay zeka, ucuz iş gücü bile değil, bedava iş gücüdür.

 

Comments


bottom of page