top of page

VAN GOGH

Yaşarken yalnızca tek bir resmini 78 Dolara satabilen, yoklukla ve psikolojik sorunlarla boğuşan, renklerle çok sonra barışan, ancak her şeye rağmen bugün resimleriyle tüm Dünya’da anılan ressam Van Gogh eserleriyle hala yaşıyor.

“Bugün Van Gogh, ona yemek vermeyecek restoranların duvarlarını, onu akıl hastanesine kapatacak doktorların muayenehanelerini ve onu hapse tıktıracak avukatların yazıhanelerini süslüyor.”Eduardo Galeano Geçenlerde Hakan Gerçek’in harika oynadığı “Van Gogh” isimli tiyatro oyununu izledim. W. Gordon Smıth'in, Vincent Van Gogh’un (1853–1890) kardeşi Theo’ya yazdığı mektuplardan derleyerek yazdığı, Ülkü Tamer'in dilimize kazandırdığı tek kişilik “Van Gogh” oyununda Hakan Gerçek oynamakta ve kendi yönetmenliğini de kendi üstlenmekte.

Vincent Willem Van Gogh Hollandalı, Avrupa sanat tarihinin en büyük ressamlarından biri. Yapıtlarının hepsini (900 resim ile 1100 çizim) akıl hastalığına yakalanıp kendini öldürmeden önceki on yıllık süreçte üretmiş. Üretmiş ve ne yazık ki yaşamı süresince hiçbir yapıtını satamamış. Geniş halk kitlelerince tanınması ölümünden 11 yıl sonra, resimlerinden 71'inin Paris’te sergilenmesiyle başlamış. Van Gogh hiç bir zaman sağlığında hak ettiği değeri görmemiştir. Ve her zaman yoksul olmuştur. Ama o her zaman kendisini mutlu hissetmiştir. Çünkü sevdiği işi yapıyordu. Öyle zaman olmuştur ki bir güneşi çizmek için saatlerce Fransa’nın en sıcak yerinde durup güneş resmini yorumlamaya çalışmıştır. O, akıl hastanesinde olduğu sürece bile resim yapmaya devam etmiştir. İntihar etmeden önce son defa kardeşine bir mektup yazdı. Mektupta " Ben yaşadığım sürece istediğim her şeyin resmini çizdim ve sonrada çizmeye bir şey kalmadığı için yaşamında bir anlamı kalmadı" sözleri vardı. Van Gogh boyaları ve diğer aksesuarı almak için kardeşinin gönderdiği yemek parasını bunlara harcardı. O haftada 4 gün aç kalırdı. Ama her zaman sevdiği şeyi yaptı. “Çalışmalıyım. Çizgilerim daha keskin olmalı. Bir çizdiğimi bir defa daha çiziyorum. Bazen aynı figürü beş defa daha çizip beğenmeyip yeniden çiziyorum.” Böyle diyor Vincent Van Gogh. Onunki karşılıksız bir aşktı. Hayatı boyunca sekiz yüzden fazla resim yapmış ama ancak bir tanesini satabilmiş bir ressam. Acı, ölümüne açlık, yoksulluk, dibine kadar sefalet ve akıl hastanesi ile sonlanan bir hayat. Bunlar, onun resme olan aşkı için ödediği bedel.

Hakan Gerçek deyince aklıma ilk gelen oyun Van Gogh oluyor. Çok başarılı bir performans ile tek kişilik oyunu alıp götürüyor. 14 yıldır bu güzel oyunla sahnelerde. O güne bakanların resimlerini nasıl yaptıysa, kendi korkularının resimlerini de aynı inançla yapmış. Van Gogh'un hayatının satırbaşları, Hakan Gerçek'in ayakta alkışlatan performansıyla sahneleniyor. İki perde, sıkılmadan, oyundan kopmadan seyir zevki üst seviyede devam ediyor. Van Gogh’unun acılarını, çileli yaşamını, ailesi ile ilişkilerini öğrenirken, karşımızda inandırıcı bir Van Gogh karakteri var. Hakan Gerçek, ünlü ressamı ete kemiğe büründürmüş. Duygu geçişleri, mimikler, yüz ifadeleri çok başarılı. Acı çekerken yüz ifadesi karşınızda sanki gerçekten Van Gogh varmış hissi yaratıyor. Sanatı ve Van Gogh’u sevenler için belgesel özellikleri de olan bir oyun.


20 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page