top of page

TIP BAYRAMI   

Yaşamımızda birçok zorluklarla mücadele eder, çoğunda hayatın çok dik dönemeçli, virajlı yollarını bahane edip uğraş vermekten vazgeçeriz. Yapabileceğimiz birçok şeyi sudan sebeplerle erteleriz. İnsanlık tarihi yılmadan mücadele veren, hedefine ulaşmak için her türlü güçlüğün üstesinden gelen kahramanlarla dolu. Öyle ki bunları yaparken kendisini değil, insanlığı düşünmüşlerdir. Örneğin Bilim İnsanı Jonas Salk bunlardan birisi. Onu özel kılan ise şu; 1955 yılında, çocuk felci aşısını buldu. Bir karar vermesi gerekiyordu. Ya patentini alıp çok zengin olacak, ya da patentini almadan insanlığın hizmetine sunacaktı. Böylelikle birçok insan, aşıya daha ucuza ulaşıp bu hastalıktan kurtulacaktı. Patent almadı. Parasal kaybı 5 milyar dolar civarındaydı. Fakat kazancı ise ölümünden sonra bile hâlâ onu anlatan, saygı duyan milyonlarca insan olmuştur.

 Bu ay andığımız, tarihimize altın harflerle yazılan Çanakkale Savaşı’nda Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane öğrencilerinin tamamı Çanakkale’de şehit oldular, doktor olamadılar. Bu güzel Ülkemizi bizlere kazandıran Şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyorum. Tıp Bayramı neden 14 Mart’ta kutlanır biliyor musunuz? İstanbul’u işgal eden emperyalistlere karşı tıp öğrencileri, 14 Mart 1919 günü bir gösteriyle direniş başlatmışlardır. Tıp Bayramı, tıp meslek mensuplarının yurt savunma hareketi olarak tarihte yerini almıştır.

 “Ben hasta bakıcı olmak istiyorum, kimsesi olmayan insanların kimsesi olmak istiyorum. ”diyen modern hemşireliğin kurucusu ve temsilcisi olan Florence Nightingale,in babası İngiltere de büyük arazilerin sahibi olarak, zengin ve şehrin ileri gelenlerinden idi. Florence, hastalara kötü muamelenin olduğunu, bu durumu ortadan kaldırmak için hastabakıcı olmak istediğini ve bunu daha da ileri getirerek bunun bir meslek haline getirilmesi gerektiğini düşünmekteydi. Hastabakıcı olma isteğini ailesine bildirdiğinde, ailesinin buna sıcak bakmaması engeliyle karşılaştı. Yapmayı çok istediği, çok sevdiği bu işi ailesi tarafından kabul edilmemiştir. Florence Nightingale, genç kızlık dönemine geldiğinde ise ailesinin bütün karşı çıkmalarına rağmen, insancıl karakteri gereği idealinin peşinden koşarak hemşire oldu. 1853 de Londra’daki hasta kadınların bakımı kurumuna yönetici olarak getirildi. 1853- 1856 yılları arasında olan Kırım Savaşında İngiliz ordusundaki yaralı askerlere bakmak üzere gönüllü hemşire ve rahibelerle İstanbul Selimiye kışlasında kurulan askeri hastaneye gönderildi. Yaptığı başarılı çalışmaları sonucunda yaralı askerlerdeki ölüm oranı hızla düşmüştür.

 ''Sağlıkçılar, insana hizmet için sağlığından olan kişilerdir.'' Cem Yılmaz’ın bu güzel sözü sağlık çalışanlarının mesleklerini ne kadar fedakârca yürüttüklerinin anlatımıdır. Ve Sanatçı devam eder: ''Annem hemşireydi. Nöbete gitmesin diye hasta numarası yapardım. Yine de gider, hasta çocukları düşünürdü. Ağladığını gördüm. Saklardı. İşte o gün anladım ki hemşirelik en kutsal meslektir." Ömrünü hasta başında geçirmeyi göze alan, ticareti değil insan hayatını önceleyen, Nazım'ın da dediği gibi "...adını bile bilmediği insanlar için" ömür veren sağlıkçıların değerini her zaman bilmeli, saygı göstermeliyiz.  Sağlık çalışanları bizlere ”İnsanlarla konuşurken iki metreden fazla yaklaşmayın” diyorlar; fakat görüyoruz ki hasta olduğumuzda bizim başımızdan ayrılmayan yine onlar. Hakarete, saldırıya uğruyorlar, yine yanımızda olan, çalışmaya devam eden hep sağlık çalışanlarımız. Bakın corono virüs salgınında İtalya’ da emekli doktorlar göreve çağırıldı. Hepsi koşarak geldiler. Geçmiş yıllarda ebola virüsünün bulaştığı sağlık çalışanı sayısı, normal popülasyonun tam 100 katı idi.Covid-19 ‘un da geçen yıllarda Çin’de hasta ettiği 80.000 kişiden 4.000’i sağlık çalışanıdır. Onlar bizleri iyi etmeğe çalışırken hasta oluyorlar, ölüyorlar. Tüm sağlık çalışanlarının hakkını ödeyemeyiz.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

11 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page