top of page
Yazarın fotoğrafıAhmet Güdücüoğlu

SICAKLAR

Kuraklık ve yüksek sıcaklıklar ile aşırı yağışların damgasını vurduğu bir yaz dönemi geçiriyoruz. Temmuz ayının başında Dünya genelinde kayıtlara geçen en sıcak günleri yaşadık. Bu ay her gün bir önceki günün rekorunu kırıldı. Geçtiğimiz günlerde Çin, 52 dereceyi gördü. Sıcaklık rekorlarının hemen öncesinde, haziran başlarında Kanada kayıtlara geçen en kötü orman yangını sezonunu yaşamaya başladı. Bir ay içinde 3.000 den fazla orman yangını yaşandığı ve bunun da dönem ortalamasının on katına tekabül ettiği söyleniyor. Üstelik yangın sezonunun ekim ayına kadar devam etmesi bekleniyor. Temmuz ayı Avrupa’da kıta çapında yaşanan sıcak hava dalgalarıyla geçti. Bilhassa İtalya’da aşırı yükselen sıcaklıklar 40-45 dereceyi gördü. 2021 yılında Sicilya’da ölçülen 48,80’lik rekor sıcaklığın bu sene geçilmesi mümkün görünüyor. Belirli bölgelerde, uzun süre, istisnai derecede yüksek sıcaklıkların oluşması şeklinde tanımlanan sıcak hava dalgaları, oldukça tehlikeli hale gelebiliyor. Avrupa kıtası geçmiş yıllarda birçok sıcak hava dalgası yaşadı. 2003 yılında yaşanan sıcak hava dalgasında 70 bin erken ölüm yaşandığı düşünülüyor. 2022’de yaşanan diğer bir sıcak hava dalgasında ise erken ölüm sayısı 62 bin olarak gerçekleştiği belirtiliyor.

 Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin yürüttüğü bir araştırma, bu sıcaklık sonuçlarını teyit ediyor. Elde edilen veriler, 1950’li yıllardan bu yana aşırı iklim olaylarının sıklığında ve yoğunluğunda artış olduğunu gösteriyor. Avrupa’daki sıcak hava dalgalarını ele alan diğer bir araştırma ise, bu tür olaylarda son 20 yılda artış olduğunu ortaya koyuyor.2022 yazında Güney Avrupa’da ölçülen sıcaklıklar ortalamanın üzerindeydi ve 40 dereceyi aştı. AB Kopernik İklim Değişikliği Ajansı, bu sıra dışı koşulları iklim değişikliği ile bağdaştıran bir araştırma yayımladı ve büyük olasılıkla daha sık, yoğun ve uzun süreli hale gelecekleri öngörüsünde bulundu. Bu kadarla da bitmiyor, Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) Avrupa’nın 1980’lerden bu yana dünyanın en hızlı ısınan kıtası olduğunu söylüyor. Örgütün geçtiğimiz ay yayımladığı Avrupa’da "İklimin Durumu" adlı yeni bir rapora göre, Avrupa’daki sıcaklıklar son 30 yılda küresel ortalamanın iki katından fazla arttı ve bu artış Dünya’daki tüm kıtalar arasında en yüksek seviye. Isınmadaki bu eğilimin devam etmesi ise son aylarda artan şekilde şahitlik ettiğimiz üzere olağanüstü sıcaklıkların, orman yangınlarının ve sellerin toplumu, ekonomileri ve ekosistemleri daha çok etkilemesi anlamını taşıyor. WMO raporunu, ekosistemi maden ruhsatları ve ormansızlaşma tehdidi altındaki ülkemiz açısından önemli kılan bir yan da var. 1981-2010 sıcaklık ortalamasından en büyük sapmaların kaydedildiği bölgeler arasında ülkemizin doğusu yer alıyor. Kıbrıs, Fransa, Yunanistan, İsrail, İtalya, Lübnan, Karadağ’ın yanı sıra Türkiye’nin güneyinde orman yangınları 2006-2020 ortalamasının yaklaşık üç katı ve daha fazlası şeklinde oluşmaktadır. Zira 2023 Temmuz ayı içinde Gökçeada’da ve Çanakkale’nin kimi köylerinde farklı noktalarda, Milas’ta, İzmir’de Menderes ve Aliağa’da, Osmaniye’de, Kahramanmaraş’ta, Kayseri’de, Eskişehir’de, Ayvalık’ta; ülkenin dört bir yanında ormanlık alanlarda yangınlar çıktı. Bursa’da ve Sakarya’da tam da hasat sezonunda buğday tarlaları yandı. Fakat her yaz yaşanan yangınları da kanıksamış durumdayız, gerektiğince ciddiye almıyoruz. Üstelik iklim krizinin ülkemize tek yansıması sadece sıcaklık ve kuraklık da değil. Ülkenin doğusu, güneyi artan sıcaklıklar ve kuraklık ile boğuşurken kuzeyi ise aşırı yağışlar kaynaklı sellerle baş başa kalıyor, her sene telafisi mümkün olmayan kayıplar yaşanıyor.

 Kanada’nın Chibougamau bölgesinde görev yapan itfaiye yetkililerinin de hatırlattığı gibi, yangınların böylesi şiddetlenmesinde madencilik ve tomrukçuluk endüstrisinin önemli payı olmasına karşın orman ekosistemler sürekli bir biçimde maden yatırımlarına açılıyor. Ülkemizde de her gün daha çok maden ruhsatı veriliyor. Her gün daha fazla tarım alanı  sanayiye, inşaata, yenilenebilir enerji kaynak alanına çevriliyor. Sıcak hava dalgaları insan sağlığı açısından çeşitli tehlikeler barındırıyor. Baş ağrısı veya baş dönmesi gibi semptomlara yol açabilen güneş çarpmasının yanı sıra, solunum ve dolaşım sistemlerimizde de olumsuz etkiler yaratabiliyorlar. Şu an yaşadığımız sıcak hava dalgasının yol açtığı sorunlar şimdiden haberlerde yer buldu. İtalya’da çalışan bir yol yapım işçisi yaşamını yitirdi. İspanya ve İtalya’da çok sayıda güneş çarpması vakası yaşandı. Fakat sıcak hava dalgalarının olumsuz etkileri, bireysel sağlık sorunlarının ötesine geçiyor, toplumsal ve ekonomik sorunlar doğuruyor. Aşırı sıcaklar yollara zarar verebiliyor, hatta demiryollarının genleşerek bükülmesine sebep olabiliyor. Yüksek ısıyla birlikte su rezervlerinin azalması elektrik üretiminde, tarım alanlarının sulanmasında ve içme suyu tedarikinde sorunlar yaratabiliyor. 2022’de yaşanan sıcak hava dalgası esnasında Fransa, nükleer enerji santrallerinin üretim kapasitesini azaltmak zorunda kaldı çünkü soğutmada kullanılan nehirlerin su seviyesi azalmış, su sıcaklığı artmıştı. Araştırmalar, sıcak hava dalgalarının ekonomik büyümeyi dahi olumsuz etkileyebildiğini gösteriyor. Bu tür olayların son on yılda Avrupa’nın ekonomik büyümesini yüzde 0,5 azalttığı hesaplanıyor.Devletlerin bir an önce harekete geçmeleri ve sera gazı salımını azaltacak eylemleri hayata geçirmeleri şart.

13 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page