Sevgi Soysal
- Ahmet Güdücüoğlu

- 25 Kas
- 3 dakikada okunur
Sevgi Soysal, 30 Eylül 1936 tarihinde İstanbul’da ailesinin üçüncü çocuğu olarak doğmuştur. Babası İmar ve İskan Bakanlığı bürokratlarından Selanikli olan mimar Mithat Yenen, annesi evlendikten sonra Aliye adını alan, Alman asıllı Anneliese Rupp’tur. Ankara’da Mimar Kemal İlkokulu’nda ve Ankara Kız Lisesi’nde okuyup 1952 yılında mezun oldu. 1952 yılında Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Arkeoloji bölümünde okumaya başladı. Aynı üniversitede İngiliz filolojisi bölümünde okuyan Özdemir Nutku ile tanışan Sevgi Yenen, 1956 yılında evlendi. Üniversite eğitimini yarıda bırakarak, bir burs kazanan Özdemir Nutku’nun peşinden, 1956 yılında Almanya Göttingen’e gitti.
Burada bir süre Göttingen Üniversitesi’nde arkeoloji ve tiyatro derslerine devam etti. Bu arada zor geçen hamileliği nedeniyle 1957 yılında Türkiye’ye döndü ve 1958 yılında ilk çocuğu Korkut’u dünyaya getirdi.Sevgi Soysal, 1959 yılında Alman Büyükelçiliği’nde Alman Kültür Merkezi ve İrtibat Bürosu’nda çalışmaya başladı. Bu yıllarda Özdemir Nutku ile birlikte “Değişim” dergisinde yazıları çıkmaya başladı.Aynı zamanda 1960-1964 yıllarında Dost, Yelken, Ataç, Yeditepe gibi birçok dergide çeşitli öykü ve yazıları yayımlanır. Max Frisch’in "Andorra" ve Franz Kafka’nın "Mezar Bekçisi" adlı oyunlarını Türkçeye çevirir. 1958 yılında oğlu Korkut doğar. Korkut, otistiktir; gelişimi için gereken özel ilgi ile bakım gerekmektedir. Ayrıca Özdemir Nutku’nun 1959 yılında Almanya’dan döndükten sonra askere gitmesi evliliklerinde sorunlar yaşanmasına ve 1959 yılında ayrılmalarına neden olur.
Sevgi Soysal’ın ilk öykü kitabı Tutkulu Perçem, 1962 yılında yayımlanır.Ankara’nın ilk özel tiyatrosu Meydan Sahnesi’nde Haldun Dormen tarafından 1961 yılında sahneye koyulan "Zafer Madalyası" adlı oyunda Başar Sabuncu ile birlikte rol alan Sevgi Soysal, 1965 yılında rol arkadaşı ile evlenir.
Yine 1964’te yasayla özerkleştirilen TRT’de, Merkez Program Daire Başkanlığı’na getirilen Turgut Özakman’ın daveti üzerine, 1965 yılında TRT'de program uzmanı olarak çalışmaya başlar. Burada çeşitli programlar için edebiyattan uyarlamalar yapar. 1965‐1969 yılları arasında Papirüs ve Yeni Dergi gibi önde gelen dergilerde de öyküler yayımlar.
TRT muhabiri olarak Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne Mümtaz Soysal ile röportaj yapmaya gider ve bu görüşmeden çok etkilenir. Bu yıllarda “Venüslü Kadınların Serüvenleri” adlı bir tiyatro oyunu yazar. 1969 yılında Arkeoloji diplomasını alır.
Teyzesi Rosel'in kişiliğinden yola çıkarak, birbirine bağlı öykülerden oluşan ve 1968 yılında yayımlanan “Tante Rosa” ve kadın-erkek ilişkisi ve evlilik temasını işlediği ilk romanı 1970’te yayımlanan “Yürümek” ile edebiyat çevrelerinde adından söz ettiren Sevgi Soysal, 1970’de Başar Sabuncu’dan ayrılır. Aynı yıl TRT Sanat Ödülleri Yarışmasında Başarı Ödülü kazanan “Yürümek” adlı kitabı, darbenin hemen ardından müstehcen bulunarak toplatılır ve yargılanır.12 Mart 1971 tarihinde muhtıra sonrası siyasi sebeplerle tutuklanan Sevgi Soysal, 27 gün kısa bir süre hapis yatar. TRT’deki işinden ayrılmak zorunda kalır.Sıkıyönetim mahkemesince ikinci kez tutuklanır ve bir süreliğine Yıldırım Bölge’ye gönderilir. Burada “Yenişehir’de Bir Öğle Vakti” romanını yazar.
12 Mart muhtırasının arifesinde tutuklanan Mümtaz Soysal da cezaevindedir. Sevgi Soysal, 1971 yılında Mümtaz Soysal ile Mamak Cezaevi’nde evlenir. 1972 yılında Merkez Cezaevi’ne nakledilen Sevgi Soysal, iki ay kadar burada kaldıktan sonra kısa bir süre için Nevşehir’e ve hemen ardından da yaklaşık üç aylığına Adana’ya sürgüne gönderilir.12 Mart muhtırası sonrasında işsiz kalan pek çok gazeteci; Altan Öymen’e bir ajans kurmasını teklif eden Haldun Simavi’nin öncülüğünde kurulan ANKA haber ajansında toplanırlar. Sevgi Soysal ANKA’nın ve Sosyalist Kültür Derneğinin kuruluşunda katkıda bulunur. Sevgi Soysal Adana’da sürgünde bulunan bir kadının başından geçen olaylar etrafında 12 Mart Muhtırası sonrası eleştirilen romanı “Şafak” 1975 yılında yayımlanır.
1975 yılının sonbaharında rahatsızlanan Sevgi Soysal’a kanser teşhisi konur. 1975 sonbaharında bir göğsü alınır. Eylül 1976'da bir ameliyat daha geçirir ve tedavi için eşiyle birlikte Londra'ya gider.
Politika gazetesinde tefrika edilen cezaevi anıları 1976 yılında “Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu” başlığıyla kitaplaştırılır. Yazarın hastalık deneyimini ve 12 Mart sonrası ülkedeki değişimi anlatan öykülerini topladığı “Barış Adlı Çocuk” da aynı yıl yayımlanır.
Sevgi Soysal üzerinde çalıştığı “Hoş Geldin Ölüm” adlı romanını tamamlayamadan 22 Kasım 1976’da yaşama gözlerini yumar. Yeni Ortam ve Politika gazetelerine yazdığı yazılar 1977’de “Bakmak” adlı kitapta toplanır
Sevgi Soysal’ın TRT’de çalıştığı dönemde kaleme aldığı radyo oyunları ve radyoculuk üzerine yazıları 2017 yılında “Venüslü Kadınların Serüvenleri” adıyla yayımlandı
Sevgi Soysal’ın kitaplarına girmemiş hikâye, çeviri, eleştiri yazısı gibi edebi metinleriyle kendisiyle yapılmış söyleşi ve soruşturmalardan oluşan kitabı “Tekliğin Türküsü” de 2018 yılında yayımlanmıştır


