Sosyal girişimcilik; çözümün bir parçası olarak, yaşadığımız topraklardaki toplumu ilgilendiren sorunlara sahip çıkmaktır. Sosyal girişimciler tarihin her döneminde, her toplumda var olmuştur. Sosyal girişimcilik; toplumsal sorunların çözümüne, her şeyi kamu ve özel sektörden beklemeden, toplumu oluşturan bireyler olarak doğrudan katılmaktır. Daha iyi bir Dünya için yapılacak en akıllıca şeylerden biri, Dünyadaki sosyal girişimcilerin etkinliğini artırmak ve sayılarını çoğaltmak üzere ekonomik, toplumsal destek sağlamaktır.
20 Ocak 2020 yılında kaybettiğimiz Hayrettin Karaca, gönlünde edebiyatla ve doğayla iç içe yaşama arzusu varken, eğitim hayatının ardından ailesinin triko-örme işinin başına geçip sanayici olur. Şirketini ve markasını ülkenin en başarılı sanayi kuruluşlarından biri haline getirir. Doğa sevgisi hep içindedir, yurt gezilerinde Türkiye’nin anıtsal ağaçlarının fotoğraflarını çeker. Korunmaları yönünde çalışmalar başlatır ve yetkilileri habitat ve biyolojik çeşitliliğin karşı karşıya bulunduğu tehlikelere karşı uyarmaya başlar.50’li yaşlarında, bugün dünya çapında bilinen, Türkiye’nin ilk özel ağaç parkını, Yalova’daki Karaca Arberetumu kurar. Yurtiçi ve yurtdışında gezdiği her yerden tohumlar toplar, botanik bahçelerini gezer, bağlantılar kurar ve kendi ağaç parkını bu tecrübeyle oluşturur. Gezileri sırasında Türkiye’de insan etkisinden kaynaklanan hızlı bir çölleşme tehdidinin de farkına varır. Bitki türlerinin yok olduğunu görür, harap olmuş meraları, kuruyan şelaleleri, yangınlar yüzünden veya tarla açmak için köylüler tarafından kesilmiş ormanları görür. Gözlemlediği bu çevre felaketi karşısında sessiz kalamayacağını hisseden Hayrettin Karaca, 70 yaşında yeni ve büyük bir mücadeleye girişir. Türkiye’deki çevre çalışmalarının liderliğini üstlenir. Sanayici arkadaşı Nihat Gökyiğit’le birlikte 1992 yılında TEMA Vakfı’nı, yani Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’nı kurar. “Toprak Dede” diye anılan Hayrettin Karaca’nın ve “Yaprak Dede” diye anılan Nihat Gökyiğit’in, toprak sevdalısı bu iki değerli insanın, Anadolu’da yaşanmakta olan erozyon ve çölleşme tehlikesine kamuoyunun dikkatini çekmek için mücadeleye başlarlar. Bu mücadelenin devlet politikası haline gelmesine katkı sağlamak amacıyla çıktıkları bu müthiş yolculukta; “Türkiye Çöl Olmasın” sloganı ile toplumda büyük yankı uyandırırlar. TEMA’nın bu çabasıyla ilk kez, önlem alınmazsa ülkemizin çöl olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğu bu kadar yüksek sesle dile getirilmiş olur. Arkasından da ülke çapında resmi ve özel, öğrenci,
sivil, bireysel ve kurumsal devasa ağaçlandırma kampanyaları başlar.
Erozyona ve çölleşmeye karşı mücadele için yola çıkan bu büyük sosyal
girişimci, arkadaşlarıyla birlikte, Türkiye’nin bu mücadeledeki performans kapasitesini muazzam bir ölçekte geliştirir. Huzurlu ve barış içinde bir dünya yaratmak için, sorunlarımızı düzene koyacak ve çözüm sistemlerini yaratacak bir insandı “Toprak Dede”. En büyük ümidimiz olmaya devam eden büyük sosyal girişimcilerimizden biri olan değerli Hayrettin Karaca’yı saygıyla anıyorum.