Deprem Korkusu Kronikleşiyor

🌀 Uzmanlar uyarıyor: Sürekli tetikte yaşamak bir yaşam biçimi değil, psikolojik tükenmişliğe davetiye.

🧠 Deprem korkusu, afet çantası kadar ciddiye alınması gereken bir psikolojik hazırlık süreci.

👨‍👩‍👧 Çocuklar korkuyu büyüklerinden öğreniyor — Ebeveynin tepkisi, çocuğun travmayla baş etme gücünü belirliyor.

⚠️ Astrolojik deprem tahminleri, güven duygusu sarsılmış bireylerde toplumsal kaygıyı derinleştiriyor.

“Deprem Korkusu Afet Çantası Hazırlamak Kadar Ciddiye Alınmalı”

Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Önder Kavakçı, depremin insanların güven algısını kökten sarstığını belirtiyor:

“İnsanlar bastıkları toprağın, içinde bulundukları yuvanın güvenli olduğunu varsayar. Deprem, bu inancı sarsar ve ‘hiçbir yer güvenli değil’ algısını yaratır.”

Kavakçı’ya göre küçük sarsıntılar kısa sürede unutulabilir; ancak tekrarlayan depremler sürekli bir tehdit algısına yol açıyor:

“Kişi, sarsıntı yokken bile sarsılıyormuş gibi hissedebilir. Masanın veya koltuğun hafif hareketi bile alarm sistemini tetikleyebilir.”

Uzmanlar, bu tür belirtilerin haftalarca sürmesi halinde profesyonel destek alınması gerektiğini vurguluyor.

Deprem korkusunun patolojik hâle geldiğini gösteren başlıca belirtiler:

• Sürekli tetikte olma, irkilme veya sarsıntı hissi

• Çarpıntı, nefes darlığı, baş dönmesi

• Uyku bozuklukları, kabuslar

• Huzursuzluk, tahammülsüzlük, sinirlilik

• Hissizlik veya duygusal donukluk

Prof. Dr. Kavakçı, “Deprem sonrası bir iki gün süren tedirginlik normaldir. Ancak yoğun kaygı ve bedensel belirtiler haftalarca devam ediyorsa bu, yardım alma zamanıdır,” diyor.

Çocuklar Korkuyu Ebeveynlerinden Öğreniyor

Depremler yalnızca yetişkinleri değil, çocukları da derinden etkiliyor.Kavakçı, “Çocuklar tehlikeyi değerlendirmek için büyüklerine bakarlar. Ebeveyn sakin kalırsa çocuk da olayı daha kolay atlatır. Ancak yetişkinin büyük tepki vermesi, çocukta korku ve güvensizlik duygusunu artırır,” uyarısında bulunuyor.

Ebeveynlere öneriler:

• Çocuğunuza yaşına uygun, doğru bilgiler verin.

• Korkularını küçümsemeyin, “bir şey olmaz” demeyin.

• Yanında olduğunuzu hissettirin.

• Televizyon ve sosyal medya görüntülerini sınırlayın.

“Travma Belirtileri Uzarsa Profesyonel Yardım Şart”

Moodist Hastanesi Klinik Psikoloğu Mader Bengisu Bilgen, depremin temel güven duygusunu zedelediğini vurguluyor:

“Sarsıntılara sürekli maruz kalmak, bireyin normal yaşama geçişini zorlaştırır. Üzerinden zaman geçmiş olsa bile, en ufak ses veya hareketle paniklemek psikolojik sorunların başladığına işarettir.”

Bilgen, uzman desteği gerektiren durumları şöyle özetliyor:

“Travmatik tepkilerin şiddetlenmesi, kişinin işlevselliğini bozması ve günlük yaşama dönememesi durumunda profesyonel destek şarttır.”

Tedavi edilmediğinde, travmanın uyku bozuklukları, depresyon, anksiyete, yeme bozuklukları, madde bağımlılığı gibi kronik psikolojik sorunlara yol açabileceğini belirten Bilgen, erken müdahalenin önemine dikkat çekiyor.

“Bedenin Ritmini Düzene Sokmak Ruhsal İyileşmeyi Destekler”

Bilgen, sinir sisteminin ritmik hareketlerle sakinleştiğini vurgulayarak şu önerilerde bulunuyor:

• Günü yeniden yapılandırın.

• Uykuyu koruyun.

• Tanıdık ve güvenilir kişilerle vakit geçirin.

• Konuşmak istemiyorsanız duygularınızı yazarak, resim yaparak, ağlayarak ya da müzikle ifade edin.

Astrolojik Deprem Tahminleri Toplumsal Kaygıyı Derinleştiriyor

Bilgen, özellikle sosyal medyada deprem tahminleri paylaşan astrologların toplum üzerindeki etkisine de değiniyor:

“Deprem uzmanı olmayan kişilerin tahmin paylaşımları, temel güven duygusu sarsılmış bireylerde kaygıyı artırıyor. Belirsiz ve güvenilmez bilgiler, toplumsal korkunun derinleşmesine neden olabilir.”

Uzmanlar Ne Diyor?

“Afet hazırlığı sadece fiziki önlemle olmaz; psikolojik dayanıklılık da afet hazırlığının bir parçasıdır.”Uzmanlar, toplumun hem deprem bilinci hem de psikolojik sağlamlık açısından güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.