Emekli Tuğgeneral Mahir Kök yazdı...
Kıymetli Dostlarım;
Bu gün Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük eseri olan Cumhuriyet ile yönetilmemizin 100. Yılını kutlamanın huzur ve mutluluğu içindeyiz.
Hepimize kutlu olsun.
Yurdumuzda büyük bir coşku ile kutlanan “Cumhuriyet Bayramı; egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” kuralını devlet yönetimine yerleştiren ve demokrasimizi taçlandıran Cumhuriyetimizin bu yıl 100. Yılını kutluyoruz.
Kul olarak yaşayan insanlarımızın özgürce yönetime katılmalarının yolu Cumhuriyet iradesidir.
1. Dünya Savaşı sonunda yenilen Osmanlı Ordusu emperyal güçler tarafından parçalanmış; Irak bölgesi İngilizler/Suriye ve Güney Anadolu bölgesi Fransızlar, Antalya Bölgesi İtalyanlar/Trakya ve Batı Anadolu Yunanlılar/Kuzey Doğu Anadolu, Ruslar/İstanbul ve Boğazlarda İngilizler, Fransızlar ve İtalyanlar tarafından işgal edilmişti.
İnsanlık tarihi boyunca büyük medeniyetlere hayat vermiş olan Anadolu Toprakları, tükenmiş bir imparatorluğun yönetiminde büyük acılar içindeydi. Tüm yaşamını insanlık onuru ve özgür bireyler için mücadele ederek geçiren bu coğrafyanın yetiştirdiği, yüzyılın dehası Mustafa Kemal Atatürk; ateşlediği özgürlük mücadelesini kazanarak emperyalizme dur demiş, bütün düşmanları vatanımızdan kovmuş ve nihayet “29 Ekim 1923’de” Atamız; engin ön görüsü ve dönemin fedakar kadrolarıyla; insan onuruna yakışan özgür bir yaşamın temelini oluşturan Cumhuriyet Yönetimini kabul etmiştir.
Kıymetli dostlarım; Cumhuriyet yönetimi; çok önemli bir değerdir. Atatürk öncesi yoktu. Atatürk’ün Cumhuriyet ile birlikte uygulamaya koyduğu Laiklik; çok büyük bir değerdir. Laiklik aynı zamanda diğer değerlerin üretilmesi için de temel taşıdır. Buda Atatürk öncesi yoktu.
Türkçe bir değerdir. Buda Atatürk’ün öncesi yoktu. Modern Türkçenin kurucusu Atatürk’tür. Atatürk öncesi kadının adı yoktu. Şeriat esiri olan evde oturması gereken bir kişiydi. Kadına insan onuru kazandıran, yazıp okuyabilmesi için şeriat engellerini kaldıran, seçme seçilme hakkı veren Atatürk’tür. Atatürk öncesi tarih hafızası da yoktu. Bu açıdan Atatürk tarihin kurucusu, kurtarıcısı ve aydınlatıcısıdır. Atatürk öncesi Osmanlıda yokluk vardı. Atatürk’ün dehası sayesinde ortaya çıkartılan kazanımlarla kurulmuş olan “Türkiye Cumhuriyeti” dünyada tek benzeri dahi olmayan müstesna bir eserdir.
İnsanlığın en önemli kazanımı olan Cumhuriyet yönetiminin sağlıklı gelişmesi ve güçlenmesi; vatandaşlarımızın özgürleşmesinin en büyük güvencesidir. Unutulmamalıdır ki; bu asil yönetim biçiminin temelinde fikri hür, vicdanı hür vatandaşlarımız vardır. Özgürlüğün ve eşitliğin değerini kavrayamayan toplumlar bu kazanımları koruyamazlar.
Cehalet, gaflet ve delalet içinde olanlar da Cumhuriyetin kıymetini anlayamazlar. Medeni dünyanın parçası olmak isteyen, sorgulayan, araştıran, anlayan vatandaşlarımız Cumhuriyet Yönetiminin kıymetini iyi bilir.
Cahil insan bilmediğinin farkındadır. Ancak gafil insan bilmediğini asla kabul etmez. Öğrenmeye de yatkın değildir. Bizler Atamızın gösterdiği yolda ilerleyen, sorgulayan, araştıran, anlayan vatandaşlar olacağız.
Sonuç olarak diyebiliriz ki; Avrupa’yı ve dünyayı voleybolda dize getiren kızlarımızın başarısı Atatürk’ün kadınlarımıza verdiği değerin sonucudur. Son yıllarda orta doğudan Afganistan’dan Pakistan’dan Afrika’dan ülkemize gelen göçmen statüsündeki insanların çoğu Müslüman ülkelerden gelmektedir. Bunun nedenini hiç düşündünüz mü? Düşünün, sorgulayın, anlayın.
Atatürk Müslümanlığa da çok büyük hizmetlerde bulunmuştur. Kuran-ı Kerim’in halk tarafından anlaşılmasını sağlamıştır. Bu kapsamda Türkiye de Müslüman dünyasının parlayan yıldızı olmuştur.
Bu bağlamda; Başta Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm Cumhuriyetin kurucu kadrolarını, minnetle, şükranla anıyor, Cumhuriyet değerleri ile aydınlanan vatandaşlarımızın Cumhuriyet Yönetimine ebediyen sahip çıkmalarını diliyorum.
Atamızın en büyük eseri olan, insanca yaşamamıza imkân sağlayan, kendisini iyi yönetecekleri yöneticileri seçme hakkı veren en büyük bayramımız; “Cumhuriyet Bayramı” hepimize kutlu olsun.
Biz yurt diye vatanımızı,
Yol diye Cumhuriyeti,
Onur diye tam bağımsızlığı,
Önderimiz diye Atatürk’ü seçtik.
Saygılarımla.
Comments