Canlı yaşamın olmazsa olmaz bir sonucu olan atık ve çöpler, insanlığın ortaya çıkışından bu yana süregelen ürünler arasında yer almıştır. Yaşam sürdükçe de devam edecektir. İnsan hayatta kalabilmek için, önce üretim sonra da tüketim yapmak durumundadır. Tüm üretim ve tüketim sürecinin ardından belli bir miktarda atık oluşması kaçınılmazdır. İnsanlar, artan üretim ve tüketimle birlikte her geçen gün daha fazla atık oluşturmuş, bu da havanın, toprağın ve suyun dolayısıyla da tüm canlı yaşamın daha çok zarar görmesine neden olmuştur. Var olduğundan beri tüketim davranışını gerçekleştirmiş ve ardından tükettiği oranda da atık bırakmış olan insan, binlerce yıl çöpten kurtulmak için çareyi en basit yöntem olan çöpü yere ya da pencerelerden dışarı atmakta bulmuştur. Köpek, kedi gibi evcil hayvanlar çöplerin yenilebilir kısımlarını ve yoksul insanlarda ne kurtarabilirlerse tüketmişlerdir.
Kendi yaşam alanlarımızda da çöpler hep sorun olmuş ve çözülmesi güç bir problem haline gelmiştir. Ülkemize ve Şehrimize baktığımızda da çöp zor bir dertler zinciridir. Bu konuda sorumluluk alma gücü, insanlarımızda yeterince görülmemektedir. Dünya’ yı gezen bir arkadaşımın anlattığı gibi Ülkemizdeki birçok ev temizliği, başka ülkelerin evlerindeki temizlikten çok daha ileride. Ev temizliği konusunda Ülkemiz çok başarılı. Bundan dolayı mikrobik hastalıklar, ayni gelir düzeyindeki birçok ülkeden daha az. Hakikaten Türkiye’deki kadar temiz ev ortamı çok az ülke vardır. Böyle bir temizlik kültürüne sahip Ülkemizde ortaya çıkan çöp sorunun nedeni nedir? Sokaklarımız neden bu kadar pis? Ülkesinin toprağını seven, saygı duyan bizler yolları, parkları, bahçelerimizi neden kirletiyoruz. Evlerinin içi tertemiz olan insanlarımız, neden ayni hassasiyeti çevremize göstermiyor. Bizim sorunumuz, evin dışında olup biteni kendi derdimiz saymamakla başlıyor. Evimizin dışınki temizlik sorunlarını, yol, park, bahçe gibi temizlik dertlerini sahiplenmiyoruz. Nasılsa belediye var, onlar halleder düşüncesindeyiz. Burada da sadece kendini düşünen, kendi ortamının temizliğini önemseyen bir kişilik ortaya çıkmaktadır. Hal böyle olunca da evimizin dışındaki pisliği kendimize dert etmiyoruz. Ortalığı pislik götürse de sorun benim değil deyip sırt çeviriyoruz. Buradaki çözüm Ülkemizin her yerini evimiz gibi temiz tutmak görevini öncelikle benimsemek olmalıdır.
Ülkemize temiz bir ortamı kazandırmak için kolları sıvamalıyız. On yıl önce Slovenya da pislik içindeydi. Bir grup genç bir şeyler yapmak istiyor. Gelin Slovenya’ yı bir günde temizleyelim diye kampanya başlatıyorlar. Ülkedeki altı kişiden biri eldiveni, torbayı, süpürgeyi kapıp sokağa fırlıyor. Slovenya bugün Dünya’ nın en temiz ülkelerinden birisi. Bir başka ülkede İsveç enerjiyi çöpten elde ediyor. İsveç, evlerden çıkan atıkların neredeyse tamamını elektrik üretimi, sıcak su elde etme ve ısınmada kullanıyor. Ülke, ürettiği enerjinin % 65'ini yenilenebilir kaynaklardan elde ediyor. Bu gelişmiş ülkenin sıkıntısı, İsveç’in çöpü bitti. Geri dönüşüm, güneş enerjisi ve daha birçok sürdürülebilir uygulamada tüm ülkelerin başını çeken İsveç, şaka gibi bir sorunla karşı karşıya. Elektrik ve ısınma ihtiyaçlarının büyük kısmını çöplerden elde eden ülkede çöp bitti. Belçika’da katı atık meselesinin hayati önemini otoriteler kavramış durumda ve kentte yaşayanlar bu konuda disiplin sahibi olsunlar diye ciddi yaptırımlar getirildi. Her gün her çöpü dışarı çıkarıp atamıyorsunuz, her birinin ayrı günü var. Evinizde de dört ayrı çöp kutunuzun olması gerekiyor, çünkü evde ayrıştırma şart! Çok sayıda Avrupa kentinde atık suyun yeniden değerlendirilmesine yönelik projeler geliştirildi, geliştirilmeye de devam ediyor.
17 Eylül Dünya Çöp Toplama ve Temizlik gününde ve her zaman sokaklarımızı temizleyelim.
Comments