Büyük deprem felaketinin ardından kısıtlı koşullarla bu yıl 11.si gerçekleştirilen Uluslararası Antakya Film Festivali kapsamında ilk kez bir kukla gösterisi düzenlendi.
Haber Merkezi
Uçaneller Kuklaevi bu yıl 11.si düzenlenen Uluslararası Antakya Film festivalinde Antakyalı çocuklar için 14 Ekim Cumartesi günü ‘Çirkin Ördek Yavrusu ‘ adlı oyunu sahneledi. Kentin farklı alanlarında kurulu konteyner alanlarında gerçekleştirilen festivalde, Uçaneller Kuklaevi ‘Umut Kent ‘ konteyner alanında depremzede çocuklarla buluştu.
‘ ZOR ZAMANLAR İÇİN NEFES OLDULAR ‘
Depremin ardından hala büyük bir yıkım yaşayan kentte çocuklar için düzenlenen etkinliğin genel koordinatörü Atakan Metin festivale ilişkin şunları söyledi; “Antakya için zor zamanlardayız. Yıkımın orta yerinde uluslararası bir film festivali gerçekleştirmek gerçekten zor bir iş. Sanatçılarımız konteyner kentlerde kalıyorlar, hep birlikte karavanadan yemek yiyoruz, çadır kentlerde ya da konteynırlarda konaklıyoruz.
Konfor alanlarından uzaklaşıp davetimizi kabul ederek buralara kadar gelen ve festivale katkı veren tüm sanatçı dostlarımıza ve festivali izleyen basın mensuplarına teşekkür ediyoruz. Onlar Antakya ve insanlar için bir nefes oldular. Bu festival bu zor zamanlara bir gülümseme bırakabilmek için gerçekleştiriliyor. Festival kapsamında bize destek verip Türkiye’nin öteki ucu Lüleburgaz’dan gelerek bize katılan ve çocuklara harika bir zaman yaşatan Uçaneller Kuklaevi hem Antakya hem de Lüleburgaz tarihine önemli bir dipnot düştü. Burada yapılacak çok iş var. Umarım bunların bir kısmında yeniden buluşuruz. ‘
‘ACININ KIYISINDA DOLAŞMAK ‘
Festivalde çocuklar için sahne alan Uçaneller Kuklaevi’nin genel sanat yönetmeni Mesut Sarıoğlu “Kelimelerin kifayetsiz olduğu yer ve zamanda, büyük hasarların ortasında sahnede çocuklarla olmak tarif edilemez b
ir duygu. Yapılan bu çizgi dışı işin parçası olmak bizi çok mutlu etti” dedi.
Yıkımın ve acının kıyısında dolaştıklarını dile getiren Sarıoğlu şöyle devam etti: “Şimdiye dek dünyanın 35 ülkesinde 150’den fazla farklı festivalde çocuklarla buluştuk ama en sarsıcı hikayelerimizden birini Antakya’da yaşadık. Yıkılıp yerle bir olmuş bir kentin orta yerinde çocuklarla buluşmak ve onların gülümsemelerinden bir öykü demetini heybemize almak tarifi zor bir şey. Hüzün ve mutluluk sahnede harmanlandı. Unutamayacağımız bir öykümüz var. Gülümsemeleri ve kahkahaları için Antakyalı çocuklar ve bu bıçak sırtı işi büyük bir cesaretle gerçekleştiren festival komitesine teşekkür ediyoruz. Sanatın iyileştirici gücü hepimize iyi geldi. Antakya varsa biz de varız diyerek yola koyulan tüm ekip arkadaşlarım ellerinden geleni yaptılar. Ama sanırım işimiz bitmedi, burada yapılacak çok işimiz var. Çocuklar için sanat sadece acıyı erteleyen ya da unutturan bir şey olmamalı. İyileştirmeli, fark ettirmeli ve en önemlisi hayatı değiştirmeli. Antakya varsa biz de elimizden gelenle var olmaya devam edeceğiz.”
BARIŞ İÇİN ZEYTİN DALI BIRAKILDI
Festivalin açılışında katılımcılar ile birlikte tüm dünyada barışın egemen olması dileği ile Asi nehrine zeytin dalı bırakıldı.
Festivalin ‘Sinema Emek ‘ ödülü sinema yazarı Vadullah Taş’a, ‘Sinema Onur ‘ ödülü ise Türk sinemasının unutulmaz kadın oyuncularından Meral Orhonsay’a verildi.
Festival kapsamında başvuru yapan 800 film arasından seçilen farklı kategorilerde 99 film yarışırken, Uçaneller Kuklaevi’nin gösterisi dışında arp sanatçısı Zeynep Öykü’de bir konser verdi. Festivalin ödül töreni ise 19 Ekim tarihinde gerçekleştirilecek.
https://www.gorunumgazetesi.com.tr/kopyası-foto-galeri?wix-vod-comp-id=comp-lo0pgbibhttps://www.gorunumgazetesi.com.tr/kopyası-foto-galeri?wix-vod-comp-id=comp-lo0pgbib, https://www.gorunumgazetesi.com.tr/kopyası-foto-galeri?wix-vod-comp-id=comp-lo0pgbib