top of page
Yazarın fotoğrafıHamza Dalgıç

“Trakya ve Trakyalılar ölüyor”

Lüleburgaz’a neden kar yağmıyor? Hakan Dedeoğlu cevapladı

Dünya genelinde değişen iklim koşulları, her yerde olduğu gibi Lüleburgaz’da da hissediliyor. Kış ayları geldiğinde tüm vatandaşların hevesle beklediği kar, son yıllarda Lüleburgaz’a nadiren uğrar oldu. Çevreci kimliği ile bilinen Hakan Dedeoğlu, değişen iklim koşulları ve sanayileşmenin yanında birçok faktörün daha kar ve yağmur yağışını azaltarak kuraklığı tetiklediğini belirtti.




Kış ayları geldiğinde tüm vatandaşların hevesle beklediği kar, son yıllarda Lüleburgaz’a nadiren uğrar oldu.

Değişen iklim koşulları ve sanayileşmenin yanında birçok faktörün daha kar ve yağmur yağışını azaltarak kuraklığı tetiklediğini belirten çevre gönüllü Hakan Dedeoğlu, tek sorunun bunlar olmadığını da ekledi.

Trakya’ya senelerdir devam eden düzenli göçün altını çizen Dedeoğlu, sanayileşmenin yalnızca Trakya’da yapılmasının sonuçlarının ağır olacağını söyledi.

“İNSAN EKSEN İNSAN ÇIKACAK TOPRAKLARI YOK ETTİK”

İnsan eksen insan çıkacak toprakların son 30 yılda yok edildiğini belirten Hakan Dedeoğlu; “Aslında ben Trakya’yı bir vücuda benzetiyorum. Ergene Nehri bu vücudun atardamarı işlevi görüyordu fakat bugün artık toplardamar görevi görüyor. Yani kirli kanı topluyor. Şu an Trakya ve Trakyalılar ölüyor fakat bunun farkında değiller.

Diğer tarafta atardamar olarak örnek verdiğimiz Ergene Nehri’nin kılcal damarları var; derelerimiz çok kirli. Bir kısmı yok olma aşamasında.

Toprak kirli, su kirli şimdi hava da kirlendi. Trakya genelinde 3000 tane irili ufaklı fabrika var. Şöyle örnek vereyim;

Lüleburgaz genelinde 3000 tane varil içinde ateş yaksak iklim değişikliğine sebep olur. Bunu fabrika olarak hayal edin ve bunların çoğunda filtre yok, olsa da çoğunda göstermelik var.

Diğer taraftan Trakya’ya sürekli “balkanlardan gelen hava dalgası” dediğimiz bir tabir var. Eskiden Bulgaristan civarı ve Istranca civarında ormanlar boldu. Bu hava dalgaları oralara takılır ve bazen yağmur, bazen de kar olarak Trakya’ya serilirdi. Fakat bugün ormanlardan söz etmek mümkün değil maalesef. İnsan eksen insan olur dediğimiz toprak yapısı zamanında böyle oluşmuştu zaten” dedi.

“KALİTELİ SU KALİTELİ TEKSTİL DEMEK”

Dedeoğlu; “Trakya’da bu sanayi yığılması, Trakya’nın suyunun kaliteli olmasında kaynaklanıyor. Kaliteli su, kaliteli tekstil demek. Tekstilci bu yüzden yatırımı Trakya’ya yapıyor. E tabii bedel de ödemiyorlar o suyu kullanırken, Allah’ın suyu sonuçta. Buradan da çıkarları var.

Az önce 3000 fabrika dedik mesela. Ben 4-5 yıl önce aldığım resmi bilgiden DSİ’nin Trakya’da 4000 resmi kuyu kazdığını öğrendim. Garip olan kısım ise bir bu kadar kaçak kuyunun varlığından da şüpheleniliyordu. Şimdi bu sayı sizce kaçtır?

Yeraltı suları bitiyor ya da kirleniyor, toprak kirlenip yozlaşıyor, tüm bunlara sonuç olarak hava kirliliği de arşa çıkmış durumda. Burada yağmur ve ya kar yağması mümkün mü?” ifadelerini kullandı.

“HAMİTABAT SANTRALİ KAR YAĞMAMASINA BİR ETKEN Mİ?”

Sorumuzu cevaplayan Dedeoğlu; “Hamitabat Santrali 1985 civarında planlandı, birkaç yıl içinde bitti. Normal devlete ait olan bir sistem. O gördüğünüz büyük baca buhar bacaları ve çevreye bir zararları yok. Kar yağmamasına etkisi var mı? Var tabii ki.

Şimdi o bacalar devasa ve içeriden buharı yukarı doğru üflüyor. Bunun yanına biraz önce bahsini geçirdiğimiz 3000 fabrikayı da eklersek Trakya’da atmosferin genel olarak ısındığını zaten söyleyebiliriz. Sebeplerden birisi de doğal olarak bu.

Santralin eski hali daha zararlıydı, şu anda bir zararı yok buhar üflediği için. Daha önceki sistemde iki baca arasına denk gelen kısımda kızıl bir bulut olurdu. Kimyasal temelli bir bulut oluşuyordu ve işte bu çok zararlıydı. Neyse ki bu düzeltildi fakat o günlerin ceremesini çektik, çekiyoruz, çekmeye de devam edeceğiz. Çünkü o bulutlardan yağmurlar yağdı, tarlalarımızdan sofralarımıza girdi. Tohumlarımız da böylece bozulmuş oldu” açıklamalarında bulundu.

“DÜNYADA BELLİ BİR İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ YAŞANIYOR”

Dedeoğlu; “İklim değişikliği dediğimiz durum dünya genelinde yaşanan bir sorun. Bu zincirleme bir olay diyebiliriz. Benim oğlum Kanada’da ve önceden -25 gibi hava durumları yaşanırken şu an sıcaklık artmış durumda oralarda da.

Biz bölgesel olarak düşündüğümüz zaman sadece bacalara da bağlayamayız. Çok büyük bir etken olduğu doğru fakat tek etken değil. Bizim bacalardan önce ormanlara bakmamız lazım. Eğer Trakya ve Balkanlar’da ağaçları kontrolsüzce kesersek maalesef ki bu durumlar yaşanır. Az önce de dediğim gibi bu zincirleme bir etki” diyerek sözlerini noktaladı.

484 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Комментарии


bottom of page