top of page

“Ortak akıl istiyoruz”

“İdam edilecek insana bile son dileğini sorarlarmış”

Mercan Pasajında yıkım konusunda yaşanan belirsiz bina sakinlerini isyan ettirdi. Her gün birilerinin gelip kendilerini tedirgin ettiğini belirten esnaflar muhatap bulamıyor. Ortak karar çerçevesinde hareket edilmesini isteyen pasaj sakinleri kimsenin kendileri ile görüşmeye gelmemesinden dert yanıyor.

Öte yandan pasaj ve aynı binadaki ev sakinleri ise dün aniden elektrik kesilmesinin şokunu yaşadı. Evde hastası bulunan ve elektriğe ihtiyacı olan vatandaşlar ne yapacağını şaşırdı.



Mercan Pasajı uzun yıllardır devam eden bir bilinmezlik içerisinde yıkım konusu ile cebelleşiyor. Geçtiğimiz ay, 2 hafta içerisinde yıkılacak tebligatı alan pasaj sakinleri ile görüşüp istek ve görüşlerini aktarmıştık.

Gelişen süreçte belirsizlikler artmaya başladı.

Esnaf ile yaptığımız görüşmelerde önce 10 Ocak tarihi için tamam denildiği, fakat sonraki aşamalarda “yoklama çekercesine” farklı kurumlardan kişilerin pasaja gelip gittiği, yine farklı kurumlardan gelen yazılar ile Kasım ortasında yıkım olacağına dair bilgiler verildiği aktarıldı.

Esnaf muhatap bulamamaktan, belirsizlikten, ortak akıl ile hareket edilmemesinden, sürecin baştan aşağı belirsiz olmasından dolayı isyan etti.

Son gelişme olarak dün binanın elektriği ilgili kurumca sabah saatlerinde kesildi.

“BİLMİYORLAR. BİLMEYEREK İŞ YAPMAYA ÇALIŞIYORLAR”

Pasaj esnaflarından Özkan Bizan konu hakkında konuştu. Bizan açıklamasında; “Bilmiyorlar. Bilmeyerek iş yapmaya çalışıyorlar. Kanunları yazarak, göndererek ezberden bu işlem olmaz. Biz halkız. Bizi kaale alıp bu konu detaylı şekilde görüşülmeli.


Zor mu toplamak bu kadar insanı? Gel çayımızı iç bizimle konuş. Anlat ne olacak ne olmayacak nasıl olacak gibi detayları. Anlatalım bizlerde. Orta yolu bulalım. Ne olduğu belli değil. Biz de olacağa olmayacağa göre plan yapalım.

Daha kendi binalarını yıkamadılar. Bizi, bu binayı 3-5 günde, 13’ünde yıkacağız dediler. İhaleyi alan kim ne nasıl olacak belli değil. İhalenin zaten yasal olarak askıda kalması lazım. Çıktı mı onu da bilmiyoruz. Bu süreçte karlı mı zararlı mı olacağız bilen yok. Yıkım parası bizden mi çıkacak kar mı zarar mı edeceğiz bilgi yok. Yok yok yok, inatlaşma devam ediyor.

Pasaj esnafı olarak bize birileri gelsin orta yolu bulsun. Bize yol haritası göstersin. Biz de yol çizelim.” dedi.

“NE YAPMAYA ÇALIŞIYORLAR ANLAMIYORUZ”

Bir diğer pasaj esnafı Gül Pelvan konu hakkında; “Bir kere bizler ruhsatı olan işyerleriyiz. Bilgilendirme yok. Bugün suyu kesmeye çalıştılar yukarısı için. Yukarıdaki aile camdan bağırmaya başlayınca vana değiştiriyoruz vb. şeyler söylediler gittiler.


Biz ne yapmaya çalışıyorlar anlamıyoruz. Belirsizlik var. Düzgün bir sıralama yapılmadı. Biri başka bir şey diyor başkası başka şey diyor. Yıkılmasın demedik, güçlendirme de olabilir dedik. Duyulmadı. 13 Kasım'da yıkılacak diyorlar. Belediye binası duruyor yıkılmadı burası mı alel acele yıkılacak? Ortak akılla bir harita çizilmedi. Muhatap bulamıyoruz. Biri bizi toplasa dese ki böyle böyle olacak o zaman sorunlar çözülür, biz 10 Ocağa kadar buradayız diye biliyoruz. Cuma elektrik kesmeye çalışıyorlar bugün su kesmeye çalışıyorlar. Ne diyeceğimiz şaşırdık.

Vana değiştirmeye geldim diyorlar. Zabıtalar yanlarında. Yanlarında kepçe var. Yoklama çekiyorlar sanırım. Ruhsatlı bir esnaf olarak kanuni haklarım olduğunu düşünüyorum. Bana ne yer gösteren var. Ne yol haritası gösteren var. Ne olduğu belli olmayan bir süreç.

Dün birileri gelmiş dolaşmış biz ihaleyi alan yıkım ekibiyiz demiş haberimiz yok tanıyan yok.” şeklinde konuştu.

“KEPÇE GELENE KADAR BURADAYIZ!”

Pasajda esnaflık yapan isimlerden Nurcan Akarsu da konuya sitem ederek; “Süre 10 Ocağa uzatılmalı. Zaten buna tamam demişlerdi. Tamam denen şeyi istiyoruz. Belediye 13’ünde kesin emir vermiş. Sürekli psikolojik baskı altındayız. Farklı kurumlardan insanlar geliyor işimizi yapamıyoruz. Olabildiğince hiç olmazsa kış ayının atlamak istiyoruz. Ney uygunsa yapılır yıkılmasın demiyoruz ama bu kış ayında piyasa bu kadar kötüyken bu kadar esnafın kapı önüne koyulmasını istemiyorum. İstemiyoruz. Kepçe gelene kadar buradayız!

“YIKIM KARARI ALANLAR, GARANTİSİNİ VERİYOR MU?”

Son olarak esnaflardan Hakan Dedeoğlu konu hakkında bilgilendirme ve açıklamalarda bulundu.

Dedeoğlu; “Süreç çok rahatsız edici şekilde yönetiliyor. 10 yıldır söylediğimiz bir konu var. Asla ve asla yıkılmasın demedik. Demedik ama her şeyin bir usulü var. Savaş alanında bile elektrikler kesilmesin, insani şartlar devam ettirilsin şeklinde önlemler vardır. Buradaki uyumsuzluğa bakın ki elektrik su kesme boyutunda. Ne olduğu belirsiz bir süreç işletilmek isteniyor. Ortak akıl ile akılcı bir süreç ile çözmek varken buradaki insanlar neden huzursuz ediliyor? Ben yaptım oldu ile bu işler olmaz.

Biz hukuk devletiyiz bu işin ayakları olarak belediye, çevre bakanlığı ve benzeri resmi makamlar var. Burada çelişki söz konusu. En basiti yetkili birisi gelip pasaj sakinleri ile merhaba diyerek gelişmeleri anlatmadı, anlatmalılardı. Sadece evrak göndererek aracı kurumlar ile olacak şey mi?

Bir telaş var gibi duruyor. Seçim boyutu da olabilir farklı şeyler de olabilir zaman darlığı da olabilir. El çabukluğu maharet olarak görülüyor olabilir. Fark etmez hangisi olduğu. Yarın yüz yüze bakmaya devam edeceğiz. Komşuluk, arkadaşlık belki siyaset yapıyoruz birlikte. Bu şekilde olmamalı.

Oradaki insanlar zarar görmesin söylemine sığınarak insanlar mağdur edilmemeli. Bir yerden yaparken öteki taraftan bozulmamalı. Yapıcı olunmalı her boyutu ile.

Bir örnek verelim. Benim işyerimin sadece bir camı. Yenisini takmaya kalksak 10 bin TL’ye takılmaz. O kadar pahalı her şey. Burada çerçeve kapı gibi çok sayıda değer var. Buna açıklama yapan yok. Yıkım kararı aldık yıkacağız demekle olmuyor. Belirsizlik içinde olacak bir durum değil. Taraflar daha sağ duyulu, daha akılcı bir yönetim ile hareket etmeli.

Daha önce de örneğini vermiştik, idam edilecek insana bile son dileğini sorarlarmış. Burada bizi kaale alan yok.

Diyelim yıkım kararı aldın ve yıktın. Hala devam eden davalar var burada. Burada istinafa başvurmuş insanlar var. Yıktıktan sonra ne olacak burasının durumu? Ev ve işyeri sahibi insanlar ne olacak kimle muhatap olacak? Yarın davada bir çatışma olursa ne olacak? Biri burayı satın alsa nasıl inşaata başlayacak? Kim belirleyecek bu detayları? Yıkım kararı alanlar garantisini veriyor mu?

Kışa giriyoruz. Yukarıda tek geliri özel gereksinimli bireylere baktığı için yardım maaşları olan kişiler var. Nasıl çözüm üretilecek? Esnaf nasıl yer bulacak? Bu soruların çözümlerini yıkma kararı alanlar bulmalıdır.” şeklinde konuştu.

Bina sakinleri ise ortak akıl ile ilerleyen bir süreç ve belirsizlik olmayan bir süreç istiyor.

“BİZİM BELEDİYE ANCA GÖBEK ATSIN BİSİKLETE BİNSİN”

Aynı binada oturan ve evinde yatalak hastası olan Ayşenur Seret isimli vatandaş, yıkım kararı sonrası yer bulma konusunda sıkıntılar çekerken, bir kesilen elektrik ile büyük şok yaşadı.

Evinde yatalak hastası olan Seret, belediyeye sitem ederken, hastaları için yemek pişiremediğini çok mağdur olduğunu aktardı.

Seret, “Evimde 3 hasta var. Suyu keseceklerdi engelledik. Cama çıktım isyan ettim. Kesmediler gittiler. Şimdi elektriği kestiler. Raporunu göster kesmeyeceğim diyor, duruma bakmam diyor. Kestiler gittiler. Evde eşim felçli. Ev arıyorum ama bütçem yok. Yatalak hastama nasıl bakacağım ben. Nasıl yer bulacağım. Yardımlaşma birimi beni kömürlüğe götürdü yer gösterdiler sözde. Yetkileri yokmuş. Kiraya yardımcı oluruz dediler ama o da yok. Bizim belediye anca göbek atsın bisiklete binsin. Bize kim yardımcı olacak. Yemek bile pişiremedim hastalarıma. Ev arıyorum. Bulsam eşyalarımı hastalarımı nasıl götüreceğim. 48 yıldır buradayım. Gelin geldim ben buraya. Çıkmakta varmış nasipte. Ne zaman çıkacağız geri gelecek miyiz bilinen tek şey yok. Belki beni 10 sene dışarıda kirada tutacaklar. Evim vardı kendi yağım ile kavruluyordum. Kiraya çıkınca neyle geçireceğim. 7 bin 500 maaş ile neyle geçineceğim? Derdimi kime anlatacağım ben. Kim çözüm sağlayacak. Hastalarım zaman geçirmek için televizyona bakıyordu gün içinde. Telefonu bile şarj edemiyoruz şimdi. Eşimin boğazı açık cihaza bağlı, şu anda çekemiyor çünkü elektrik yok. Bu adam ölse hesabını kim verecek?

“BÖYLE BİR ŞEY OLAMAZ”

Pasaj esnaflarından Ayten Aydın, kendilerine Ocak dendiği için birçok sipariş aldıklarını belirtirken, kendisi ile birlikte müşterilerinin de mağdur olacağını söyledi.

Aydın, “Ocak dediler diye işlerimiz duruyor ona göre aldık. Mesela sözlenecek bir kız elbise getirdi. Sözü var. Elbisesi bekliyor. Ben müşterilerime ne diyeceğim? Dükkanımda müşteriler işlerini bekliyor. Ben ne yapacağım?” diye konuştu.


447 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page