2 Türk genci okyanusları aşacakları dünya turu yarışlarına katıldılar.
Sporcu Derin Deniz Bınaroğlu ve Ezgim Mıstıkoğlu sosyal medyada ayrı ayrı gördükleri ilana başvuru yaparak alanının en prestijli yarışlarından biri olan Ocean Globe Race ile dünya turuna 10 Eylülde başladılar.
Lüleburgazlı emekli öğretmenler Bahadır Oğuz Bınaroğlu ve Melek Bınaroğlu’nun çocuğu olan Derin Deniz Bınaroğlu 2 Türk yarışmacıdan biri ve bu yarışa katılan en genç Türk Sporcu.
Yarış Southampton’da başladı. 4 etap halinde 8 ay sürecek yarışta 27 bin deniz mili uzunluğunda tam bir dünya turu şeklinde olacak. Etap noktaları Cape Town, Auckland, Punta Del Este, ve son durak ise yine Southampton’da olacak. Atlantik, Hint ve Pasifik okyanusları aşılacak. 2 ayda bir karaya çıkılacak. Yeni Zelanda ve Uruguay’da durulacak. 2-3 haftalık süreçler boyunca sudan uzak, modern hayata yakın olunacak.
1500 KİŞİ ARASINDAN
Translated 9 adlı tekne ile yarışıyor olan sporcular 18 kişilik ekibe 1500 başvuru içerisinden seçildiler.
Yarışmacılardan Bınaroğlu yelken sporuna 6 yaşında başladığını ifade ediyor. Farklı ulusal ve uluslararası yarışlarda boy gösterdiğini aktaran Bınaroğlu üniversite süreci ile birlikte yat sınıflarında yarışmaya başladı.
Ezgim Mıstıkoğlu ise yelken sporuna 9 yaşında başladığını aktarıyor. Ulusal çapta farklı yarışlarda bulunun Mıstıkoğlu şimdi okyanuslarda yelken açarak ülkemizi temsil ediyor.
Yarışmaya tanışarak ve birlikte başvuru yapmayan ikili sürecin başından beri iletişimde olduklarını aktardı. İkili olarak karar verilmeyen serüvende aynı takımı bularak takımlardaki tek 2 Türk oldular ve bu yarış için sürecin başından beri beraber hareket ediyorlar.
RETRO YARIŞ
Ocean Globe Race 1973’te yapılan Whitbred Round The World Race’in aynısının günümüze uyarlanarak yapılan versiyonu. Bahsi geçen yarış “Retro” yarış olarak geçiyor. Benzeri yarışlardan farklı kılan özelliği ise 1973 ile aynı koşul ve şartlarda yapılıyor olması. GPS, telefon, navigasyon gibi pek çok faktör bu yarışta yasak. Yarışmacılardan Derin bu konu için; “ Bu durum bizi geleneksel olarak göksel navigasyona ve bol bol kitap okumaya yönlendiriyor” şeklinde aktardı.
Ezgim yaptığı açıklamalarda verdiği bilgilerde; “Yarışı başka hiçbir yerde karaya çıkmadan ve karadan destek almadan tamamlamak zorundayız. Motor açmakta tabii ki yasak. Durum böyle olunca çok rüzgâr olan fırtınalı günler kadar hiç rüzgâr olmayan günler de zorlayıcı olacaktır.” şeklinde konuştu.
TEHLİKE VE RİSK DURUMU
Son olarak Derin yarışın tehlikelerinden bahsederek; “Yapıldığı ilk yılda 3 yelkencinin suya düşerek bir daha bulunamamaları tehlike ve riski açıklar bir örnek olacaktır. Gece yolculukları özellikle Hint ve Pasifik Okyanuslarında bizi zorlayacaktır. Oralardaki fırtınalar, dalgalar ve soğukluk gerçekten sınırları zorlayacak seviyede.