Okuma yazma bilmeyen kalmasın!
- Özlem KARAKOYUN

- 21 Eki
- 2 dakikada okunur
Lüleburgaz Halk Eğitim Merkezi okuma-yazma kursu okuma yazma bilmeyen vatandaşlara umut oluyor. Kursun açılması için bir kişinin başvurması yeterli.


Halk Eğitim Merkezlerinde düzenlenen okuma yazma kursları, okuryazarlık seferberliğine katkı sağlamaya devam ediyor. Her yaştan vatandaşın katılım gösterdiği kurslarda, temel okuma ve yazma becerileri kazandırılarak günlük yaşamda iletişim kurma, resmi işlemleri yapabilme ve özgüven kazanma hedefleniyor.
Lüleburgaz Halk Eğitim Merkezi okuma-yazma kursu öğretmenleri Mukaddes Özmen ve Sinan Akman nice öğrencilerinin başarıyla eğitimlerini tamamlamalarının gururunu yaşadıklarını söylediler.
Eğitimin birinci kademe ve ikinci kademe olarak ikiye ayrıldığını; birinci kademe eğitimin 160 saat, ikinci kademe eğitim ise 220 saat olduğunu belirttiler. Kursiyerlerin, birinci kademeyi bitirince okuma yazma belgesi almaya hak kazandıklarını; ikinci kademe eğitimini de başarıyla tamamlayıp, değerlendirme sınavına girip gerekli puanı aldıkları takdirde e-Devlet üzerinden okuryazarlık belgesi sahibi olabildikleri belirtiliyor.
‘’Herkese kapımız açık!’’
Daha önceden ilkokul öğretmeni olan Sinan Akman, Halk Eğitim Merkezinde 3 yıldır görevde olduğunu söyledi. Akman, Halk Eğitim Merkezi’ne gelen kursiyerlerin en zorlandıkları noktaları şöyle anlattı: ‘’Kursiyerleri en çok zorlayan konu buraya gelmeden önce kendi kendileri öğrenmeye çalışırken yanlış yöntemlerle ilerlemiş olmaları. Bu hafızalarına işleyince yeni bilgiyi almakta zorluk çekebiliyorlar. Onun dışında evdeki tüm işlere kadınların bakması da büyük bir problem. Çünkü ders esnasında bu yüzden odaklarını kaybedip bilgiyi doğru alamayabiliyorlar. Burada ders alırken bir yandan ‘Akşam ne yemek yapsam? Bulaşıklar ne olacak? Kıyafetleri ne ara yıkayacağım?’ gibi sorular zihinlerinde dönüyor. Bu konuda aile bireyleri okuma yazma dersi alan kişiye destek olmalı.’’
‘Okuma yazma bilmeyenlerin mutlaka kursa katılmasını öneren Akman, ‘’Okuma yazma bilmek her yerde lazım olacak. Resmi tüm ve kuruluşlarda halledilmesi gereken işler için okuma ve yazma bilmek gerekiyor. Öğrensinler, başkalarına ihtiyaç duymadan kendi işlerini halledebilmenin gururunu yaşasınlar. Markete gittiklerinde ürünlerin fiyatını, son kullanma tarihini ve içeriğini bilsinler. Okul çağını aşıp okuma yazma bilmeyen ama öğrenmek isteyen herkese kapımız açık. ”dedi.
‘’Çocuğum okula ben okuluma!’’
Bir diğer tecrübeli öğretmen Mukaddes Özmen ise aile bireylerinin teşvikinin de önemini vurguladı. Özmen’in kursiyerlerinden 48 yaşındaki Zemzeme Gün, ‘’Kızım burada bilgisayar kursuna gidiyordu. Mukaddes öğretmen ile tanışmış. Beni de tanıştırmak istediğini ve onun kursuna kaydımı yaptırmak istediğini söyledi. Başta biraz heyecanlandım ve çekindim. Okuma yazma bilme fikri beni heyecanlandırdı. Çekince sebebim ise bu yaştan sonra nasıl yapabileceğim ile ilgiliydi. Ben ilk zamanlar reddettim kızımın bu talebini ama Mukaddes öğretmen bana ulaştı ve beni güler yüzüyle ikna etti. Şimdi sayesinde okuma yazma biliyorum ve kendimi geliştirmeye de devam ediyorum. Eskiden önüme imzalanacak bir evrak bıraktıklarında okumadan imzalardım ama şimdi belgedeki yazıları okumayı bitirmeden imzalamıyorum. Bana ‘Çocuğunla beraber bu kursu nasıl yürütüyorsun?’ diye soruyorlar. Ben de onlara ‘Çocuğumu okula bırakıyorum sonra ben de kendi okuluma gidiyorum.’ cevabını veriyorum.’’ dedi.
Kızının teşvikiyle başlayan okuma yazma serüvenine; eltisini de dahil ettiğini söyleyen Gün, ‘’Aile olmasına gerek yok, ihtiyacı olan arkadaşınız varsa onu bu konuda bu merkeze yönlendirmelisiniz. Burada çeşitli kurslar mevcut.’’ dedi.
En az bir kişi
Mukaddes Özmen ise , “Okuma yazma bilmeyen kalmasın - diyerek çıktığımız bu yolda kursiyerlerimizin bu yolu başarıyla tamamlayıp, bu konuda kendilerine yetebilmeleri bizleri çok mutlu ediyor. Okuma yazma kursu için en az bir kişi olması yeterli. Ayrıca yabancı uyruklu kişilere de Türkçe dersimiz mevcut. En az 12 kişiyle açıyoruz bu dersi.’’ dedi.


