Mesleğin duayeni!

“57 yıldır saç ve sakal kesiyor”

Lüleburgaz’ın en eski berberlerinden İsmail Köse, 57 yıldır mesleğini severek sürdürüyor. Çocuk tıraşından estetik kesimlere kadar her müşterisine özenle yaklaşan Köse, berberliği sadece bir iş değil, bir sanat olarak görüyor.

Lüleburgaz’ın tanınmış en eski berberlerinden olan İsmail Köse, 57 yıldır mesleğini severek sürdürüyor.

1 Ekim 1949 doğumlu olan Köse, 1973 yılında evlendi. İki oğlu ve üç torunu bulunan Köse, çocuklarının kendi mesleklerini seçmek yerine hayallerinin peşinden gittiklerini belirtti.

Berberliğe ilkokul yıllarında çırak olarak başlayan Köse, ustasından sabır ve özenle öğrendiği mesleğini gazetemize anlattı.

“Başka bir usta olsa kızarak veya sert davranarak öğretebilirdi. Benim ustam ise hep sabırlıydı ve özenle gösterdi” diyen Köse, 1969’da askere gidip döndükten sonra mesleğine devam etti.

Köse, 1978’de kısa süre Devlet Su İşleri’nde çalıştı. Bu süreçte gece mesaisini berberlik yaparak tamamladı. 2003’te DSİ’den emekli olmasına rağmen berberlikten kopmadı.

Köse, berberliği sadece saç ve sakal kesmek olarak görmediğini vurgularken, “Müşterilerime en çok yakışanı yapmaya özen gösteririm. Özel model yerine sade ve doğal kesimleri tercih ederim. Berberlik bir sanattır, estetik anlayış ve özenle yapılır” ifadelerini kullandı.

Gün içinde en çok duyduğu sözün “Eline sağlık” olduğunu belirten Köse, bunun kendisi için büyük anlam taşıdığını ifade etti.

Ekonomik dalgalanmalara rağmen herkese uygun fiyat seçenekleri sunmaya özen gösterdiğini anlatan Köse, gençlere mesleği tavsiye ederken, ustasından öğrendiği en önemli dersin “Müşterilere sadece müşteri gözüyle değil, dost gözüyle de bakmak” olduğunu söyledi.

Her sabah saat 5:30’da sporla güne başlayan Köse, ardından dükkanına geçip müşterilerini karşılamaya devam ediyor.

57 yıllık deneyimi ve samimi yaklaşımıyla Lüleburgaz’ın en sevilen berberlerinden biri olmaya devam eden İsmail Köse, berberliği boyunca en çok çocuk tıraşının kendisini zorladığını belirterek şunları kaydetti:

“Çocukları tıraş etmek gerçekten berberliğin en zor yanlarından biri. Çünkü bazıları çok hareketli, bazıları ise biraz çekingen olabiliyor. Ama doğru şekilde iletişim kurduğunuzda, onları rahatlatmayı başardığınızda işler tamamen değişiyor. Ben genellikle önce küçük bir sohbetle başlarım, bazen şaka yapar, bazen tıraşı bir oyun hâline getiririm. Böylece çocuk kendini güvende hisseder ve aslında tıraş eğlenceli bir deneyim hâline gelir. Her çocuk farklıdır; bazıları sessizce oturur, bazılarıysa sürekli merak eder ve hareketlidir. Onlara göre yöntem geliştirmek lazım.”