Mavi Masmavi Marmara
- olci
- 7 May
- 1 dakikada okunur
Alacakaranlıktan bir nehir atfediyorum kendime
Kadınların tabutları taşımasıyla başlıyor
Bir periyot zombi filmi.
Hayat kırıntıları var hâlâ
parmak uçlarında.
Öyle seviyorum ki seni,
Çanlar kendileri için, özsevgiyle,
Çalıyor sanki.
Bursa Kalesi’nde yatarken yazmak var bunları sana,
Bir meçhul öğrenci anıtının gölgesinde,
Ecevit’in kendi elleriyle ektiği
Afyonun etkisinde.
İşçi ölümleriyle meşhur bir fabrikadan
Bir bira ısmarlamak var sana,
Oturup yıkılan gecekonduların gölgesinde
Ekmek arası kurşun yemek,
Yekpâre.
Yanlış anlama beni...
Kaçırırdım seni Trakya’da dağ olsa,
Edilen vaftiz tutsa meselâ,
Dupnisa Mağarası’nda.
Cami avlusuna bırakılan aşklar gibi.
Atları da vurmuş olsalar Truva’da...
Kara trenle gelesim var sana da...
bir umutsuzluk ki, nasırlar var avucunda.
Bir taşla kaç kuş vursalar,
Tek kişilik et çıkıyor
Mavi, Masmavi Marmara’da.
Comments