top of page
Yazarın fotoğrafıgorunumhaber

“Laiklik kazanacak!


Haber Merkezi

Eğitim Sen Kırklareli Şube Başkanı Okan Balcı, Milli Eğitim Bakanlığı’nın, Ensar Vakfı’na ülke genelinde tüm ortaokul ve lise öğrencilerine yönelik olarak “Sana Emanet” başlıklı bilgi yarışması düzenleme izni vermesini eleştirdi.

Okulların tarikat ve cemaatlerin örgütlenme merkezi, öğrencilerin de burada hedef haline getirilmeye çalışıldığını belirten Balcı, MEB’in görevinin dini dernek ve vakıf adı altında cemaat ve tarikatların okullardaki faaliyetlerini organize etmek değil, eğitimin yapısal sorunlarına kalıcı çözümler üretmek olduğunu aktardı.

Okullarda hangi ad altında olursa olsun,  bu tarz etkinlik ve faaliyetlere derhal son verilmesi gerektiğini vurgulayan Balcı,  eğitim öğretim sürecinin eğitim biliminin temel ilkeleri ve çocukların üstün yararı gözetilerek yürütülmesinin doğru olacağını savundu.

Çocukların üstün yararı için laik, bilimsel, demokratik eğitim mücadelelerinin süreceğini dile getiren Balcı, “MEB, 7 yıl önce Karaman’da 9-10 yaşında 45 çocuğun cinsel istismara uğradığı skandala adı karışan ve sanıkların 508 yıl hapis cezasına çarptırıldığı Ensar Vakfı’na ülke genelinde tüm ortaokul ve lise öğrencilerine yönelik olarak “Sana Emanet” başlıklı bir bilgi yarışması düzenleme izni vermiştir.

Yarışmaya Türkiye’deki tüm resmi ve özel ortaokulların 6. ve 7. sınıf öğrencileri ile lise 9. ve 10. sınıf öğrencileri ile imam hatip liseleri hazırlık sınıfları katılacaktır. Dereceye girecek 608 öğrenciye 681 bin TL, 36 öğretmen ve müdüre 114 bin TL olmak üzere toplamda 795 bin TL para ödülü dağıtılacağı açıklanmıştır.

Millî Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) çeşitli dini vakıf ve derneklerle “iş birliği” protokolleri yapılmakta, okullarda MEB onaylı yarışmalar düzenlenmektedir. Bunun son örneği Ensar Vakfı’nın “Sana Emanet” adılı yarışmasıdır ve söz konusu yarışma için bütün ortaokul ve liselere yazı gönderilmiştir. Yarışmanın toplam ödül değeri 795 bin olarak duyurulurken, okunacak kitaplar Ensar Vakfı’nca basılmıştır.

Ensar Vakfı’nın mayıs ayında yapacağı, “Sana Emanet” adlı yarışmasını resmi yazıyla tüm Türkiye’deki teşkilatına duyuran MEB, öğrenci ve öğretmenlerin yarışmaya katılmasını ve etkinlik sonrasında etkinlik raporu oluşturularak MEB Ortaöğretim Genel Müdürlüğü’ne gönderilmesi talimatı vermiştir. Yıllardır okullarda Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in ifadesiyle “sivil toplum kuruluşu” adı altında faaliyet yürüten dernek ve vakıflar okullarda dini içerikli yarışmalar yapmakta, vakıf görevlileri “dini değerler eğitimi” dersleri vermektedir. Türkiye’de uzun yıllardır eğitimin dinselleştirilmesi, okullar ve öğrencilere yönelik çeşitli dini faaliyetlerin artmasını beraberinde getirmiştir. Okullarda, öğretme-öğrenme sürecinde kullanılan yöntemler, söylemler ve materyallerin okulların eğitim kurumu olma niteliğini olumsuz etkileyen ciddi sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. Okullar tarikat ve cemaatlerin örgütlenme merkezi öğrencilerimiz de hedef haline getirilmektedir.” dedi.

“MEB’İN GÖREVİ CEMAAT VE TARİKATLARIN OKULLARDAKİ FAALİYETLERİNİ ORGANİZE ETMEK DEĞİLDİR”

Balcı, Ensar Vakfı gibi vakıfların etkinliklerini yaygınlaştırmak için yıllardır ne kadar yoğun çaba gösterdikleri bilinmektedir derken şöyle devam etti:

“Bu vakıf ve cemaatlerin okulları temel etkinlik alanları olarak belirlemiş olmaları, yıllar içinde hızla dinselleştirilmiş olan eğitim sistemi içinde ayrı bir dinsel eğitim sisteminin inşa edilmesinin önünü açmaktadır. Türkiye’nin pek çok ilinde çocukların bilişsel ve duygusal gelişim düzeyleri göz ardı edilerek düzenlenen bu tür etkinliklerin asıl amacı, çeşitli eğitim kademelerindeki öğrencilere yönelik propaganda anlamını taşımaktadır.

Toplumda ve okullarda bütün din ve inançtan insanlar, eşit koşullarda yaşamak ve aynı kurallara uymak durumundadır. Laiklik, herhangi bir gruba ya da mezhebe dinsel ayrıcalık ve üstünlük tanınmamasının, farklı inanç ve dinlerdeki insanlar arasında eşitliğin sağlanmasının temel koşuludur. Bunun gerçekleşmesi için devletin ve devlet kurumlarının tüm din, mezhep ve inançlara aynı mesafede durması, eğitim ve dini içerikli faaliyetleri asla birbirine karıştırılmaması gerekmektedir. MEB’in görevi çocukları ve gençleri insanlığın ortak evrensel değerleri doğrultusunda yetiştirmek, temel insan hakları ve çocukların yararını gözetecek, çocukların ve gençlerin kendilerini gerçekleştirebilmesi için mevcut bilgi birikimine ulaşmasına ve eleştirel düşünce becerisi kazanabilmesine olanak sağlayacak somut adımlar atmak için çalışmaktır. MEB’in görevi dini dernek ve vakıf adı altında cemaat ve tarikatların okullardaki faaliyetlerini organize etmek değil, eğitimin yapısal sorunlarına kalıcı çözümler üretmektir. Okullarda hangi ad altında olursa olsun,  bu tarz etkinlik ve faaliyetlere derhal son verilmeli, eğitim öğretim süreci eğitim biliminin temel ilkeleri ve çocukların üstün yararı gözetilerek yürütülmelidir.”

111 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Commenti


bottom of page