30 Kasım’da Ankara’da buluşalım!

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) meclisteki bütçe görüşmeleri süreciyle alakalı 56 ilde çalışma başlatırken, heyet geçtiğimiz gün Lüleburgaz’da ziyaretlerde bulundu.
Asgari ücretlisinden emeklisine, çiftçisine, öğrencisine, işçisine, kamu emekçisine herkesi ilgilendiren bütçe görüşmelerinin önemini anlatan KESK heyeti, aynı zamanda 30 Kasım 2024 tarihinde Ankara’da “Geçinemiyoruz, Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz! sloganıyla düzenlenecek mitinge tüm vatandaşları davet etti.
Bu kapsamda KESK Genel Merkez Yöneticisi Erdal Karakuş, Eğitim-Sen Genel Merkez Yöneticisi Özlem Tolu, Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Yöneticisi Deniz Topkan ve Eğitim-Sen Lüleburgaz Temsilcilik Yönetici Mehmet Sezgin, gazetemizi ziyaret etti.
Gazetemizi ziyarette sürece ilişkin açıklamalarda bulunan KESK Genel Merkez Yöneticisi Erdal Karakuş, “İşsizliğin, yoksulluğun, güvencesizliğin tüm toplumu sardığı koşullarda önemli bir sürece, bütçe sürecine girmiş bulunuyoruz. Orta Vadeli Programın (OVP) 4 Eylül 2024 tarihli Resmî Gazetede yayımlanması ile bütçe süreci başladı. Hepimiz biliyoruz ki, bütçeler sadece bir takım rakamlara, bilançolara cetvellere yer verilen metinler değildir. Bütçeler bir ülkede kaynakların, gelirlerin kimlerden toplandığını ve söz konusu gelir ve kaynakların kimler için kullanılacağını gösteren belgelerdir. Ödediğimiz vergilerden aldığımız maaşlara-ücretlere, sosyal haklarımızdan yararlanacağımız kamu hizmetlerine kadar hayatımızın hemen her alanı bütçe ile belirlenmektedir. Dolayısıyla herhangi bir ülkedeki mevcut sistemin kimden veya kimlerden yana olduğunu anlamanın en kolay yolu bütçesine bakmaktır. Bu açıdan bakıldığında ülkeyi yönetenlerin yıllardır yaptıkları birbirinin kopyası bütçeler ile tercihlerini hep patronlardan, zenginlerden, sermayeden yana kullandıkları ortadadır. Buna karşın söz konusu bütçelerde kaybeden hep halkın ezici çoğunluğunu oluşturanlar, alın teri ile geçim savaşı verenler olmuştur. Kısacası bugüne kadar yapılan bütçelerde aslan payı hep sermayeye, patronlara, savunma ve güvenlik adı altında silah sanayisine, çatışma ve savaşa ayrılmıştır. Sonuçta emeği ile geçim mücadelesi veren tüm kesimlerin payına yoksullaşma, işsizlik, güvencesizlik ve gelir dağılımı adaletsizliği düşmüştür. Tüm bunlara rağmen iktidar alın teri ile yaşam savaşı veren ezici çoğunluğu içine ittiği tabloyu 2025 bütçesi ile daha da karartmayı hedeflemektedir. Türkiye’de başta emekliler, asgari ücretliler, işsizler olmak üzere 70 milyon yurttaş yoksulluk sınırı altında, 30 milyon yurttaş ise açlık sınırının altında bir gelirle yaşam savaşı vermektedir.
Devletin resmi rakamları da tüm toplumu saran bu yoksulluğu, sefaleti teyit etmektedir. Ülkede gelir dağılımı adaletsizliği de hiç olmadığı kadar derinleşmiştir.” dedi.
“30 KASIM’DA EMEĞİN KÜRSÜSÜNÜ KURACAĞIZ”
Karakuş, 30 Kasım 2024 tarihinde Ankara’da gerçekleştirecekleri Merkezi Miting ile emeğin kürsüsünü kuracaklarını kaydederken şöyle devam etti: “Bu kapsamda KESK olarak “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz!“ şiarı ile tüm yurtta işyerlerinde, kent meydanlarında olacağız. Kamu emekçisinden işçisine, asgari ücretlisinden emeklisine, çiftçisinden kadınlarına, gençlerine kadar halkın ezici çoğunluğunun haklarına yönelik saldırı dalgasına karşı birleşik ve ortak bir mücadeleyi örmek için çaba sarf etmeye devam edeceğiz.
30 Kasım 2024 tarihinde Ankara’da gerçekleştireceğimiz Merkezi Miting ile emeğin kürsüsünü kuracağız. Buradan sizin aracılığınızla “bu düzene itirazım var” diyen tüm emekçilere, vatandaşlara seslenerek sözlerimizi tamamlamak istiyorum. Hepimiz biliyoruz ki yüzünü sermayeye sırtını emekçilere dönen bu düzen kendiliğinden değişmeyecektir. Emeğimizi hedef alan saldırıların dalga kıranı bizleriz. Emeği, alın teri ile geçinenler, ezilenler olarak dünyanın en büyük çok sesli korosu bizleriz. Tarihin sayfaları omuz omuza verdiğimizde karşımızdakileri kumdan kalelere dönüştürdüğümüz örneklerle doludur. Gelin; insanca yaşamaya yetecek bir ücret, adil bir vergi sistemi, halk için emek için bütçe, güvenceli iş, güvenli gelecek için omuz omuza verelim.”
Comentários