Kamu emekçileri iş bıraktı!
- Hamza Dalgıç

- 5 saat önce
- 2 dakikada okunur
“HAKÇA ve HALKÇA bütçe” talebi
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’na bağlı sendikalar, emekçiyi yoksullaştırdıklarını iddia ettikleri ekonomi politikalarına karşı 19 Aralık’ta iş bırakarak meydanlara çıktı. Lüleburgaz’daki basın açıklamasında “hakça ve halkça bütçe” talebi yüksek sesle dile getirildi. Ayrıca bütçenin sermayeden yana, emekten uzak olduğu vurgulandı.



Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’na bağlı sendikalar, AK Parti iktidarının emekçiyi yoksullaştıran, sermayeyi koruyan ekonomi politikalarına karşı 19 Aralık Cuma günü üretimden gelen güçlerini kullanarak iş bırakma eylemi gerçekleştirdi.
Lüleburgaz’daki basın açıklaması, Üçgen Park’ta yapıldı. Açıklamayı Eğitim-İş Lüleburgaz Temsilciliği Başkanı Ömer Behiç Bark okudu. Basın açıklaması sırasında “Sermayeye değil, emekçiye bütçe”, “İnsanca yaşamak istiyoruz” ve “Direne direne kazanacağız” sloganları atıldı.
Ömer Behiç Bark, Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nun Türkiye’nin üçüncü büyük kamu emekçileri konfederasyonu olduğunu hatırlatarak, işyerlerinde değil meydanlarda olmalarının nedeninin emekçilerin içine itildiği yoksulluk olduğunu söyledi.
Bark, adına toplu sözleşme denilen süreçlerde emeğin gasp edildiğini, şimdi ise emekçilerin durumunu gözetmeden bütçe hazırlandığını ifade etti.
Türkiye’nin içine sürüklendiği ağır ekonomik krizin temellerinin mevcut iktidar tarafından atıldığını dile getiren Bark, özelleştirmelerle Cumhuriyet’in üretim mirasının yok edildiğini, ülkenin üretmeden tüketen bir yapıya dönüştürüldüğünü söyledi.
“Dolarla mı maaş alıyorsunuz?” söylemleriyle gelinen noktada, en basit ihtiyaçların bile döviz kuru takip edilerek alınır hale geldiğini belirtti. “Faiz sebep, enflasyon sonuç” anlayışıyla sürdürülen ekonomi politikalarının, yoksulun daha yoksul, zenginin daha zengin olduğu bir düzen yarattığını vurguladı.
Ülkede asgari ücretin genel ücret haline getirildiğini ifade eden Bark, asgari ücret ve biraz üzeri maaş alanların kayıtlı istihdamın yüzde 70’ine ulaştığını söyledi. Çalışan yurttaşların en çok vergiyi ödeyip en düşük ücretleri aldığını belirten Bark, kamu emekçilerinin de bu tablodan ağır şekilde etkilendiğini dile getirdi.
Toplu sözleşme masasında kamu emekçilerinin yaşadığı ağır tabloyla uyuşmayan zam tekliflerinin dayatıldığını hatırlatan Bark, bu tekliflerin hakaret niteliğinde olduğunu söyledi. Hakem heyetinin bu zamları meşrulaştırdığını ifade eden Bark, verilen mücadelenin tarih tarafından kayda geçirildiğini belirtti.
Meclis’te grubu bulunan tüm siyasi partilere raporlar sunduklarını, basit kanun değişiklikleriyle kamu emekçilerinin rahatlatılabileceğini anlattıklarını ancak sonuç alamadıklarını vurguladı.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nun Ar-Ge birimi KAMU-AR verilerini paylaşan Bark, Kasım 2025 itibarıyla açlık sınırının 30 bin 327 liraya, yoksulluk sınırının ise 93 bin 697 liraya ulaştığını söyledi.
Bu rakamların kamu emekçilerinin büyük çoğunluğunun yoksulluk sınırının çok altında yaşadığını gösterdiğini ifade eden Bark, alım gücünün her geçen gün eridiğini ve emekçilerin açlık sınırına doğru sürüklendiğini dile getirdi.
Hazırlanan bütçede halkın ve emekçilerin olmadığını vurgulayan Bark, bütçede vicdan, adalet ve matematik bulunmadığını söyledi.
Kamu kaynaklarının sermaye gruplarına aktarıldığını, dolaylı vergilerle yükün emekçi ve emeklilerin sırtına bindirildiğini belirten Bark, sosyal devlet ilkesinin yok sayıldığını ifade etti. En zengin kesimlerin teşvikler ve vergi avantajlarıyla korunduğunu, halkın ise en çok vergiyi ödeyip en az hizmeti aldığını söyledi.
Ömer Behiç Bark, bütçenin halkın ortak kaynağı olduğunu vurgulayarak, bu kaynağın emekçiler, emekliler, gençler, engelliler ve yoksul kesimler için kullanılmasını talep ettiklerini dile getirdi. Aksi halde ekonomik krizin daha da derinleşeceğini belirten Bark, bu gidişata “artık yeter” dediklerini ifade etti.
Basın açıklamasında taleplerini de sıralayan Bark, yoksulluk sınırının üzerinde maaş istediklerini, seyyanen zammın tüm emekçi ve emeklilere verilmesini talep ettiklerini söyledi.
Yan ödemelerin emekli aylıklarına yansıtılmasını, gelir vergisinin yüzde 15’e sabitlenmesini, enflasyon farkının aylık olarak ödenmesini, yılda dört ikramiye ve kira yardımı istediklerini açıkladı.
Ömer Behiç Bark, iş bırakma eyleminin bir uyarı olduğunu belirterek, kamu emekçilerinin gasp edilen hakları teslim edilene kadar üretimden gelen güçlerini kullanmaya ve demokratik mücadeleyi sürdürmeye devam edeceklerini söyledi.


