top of page

Grevse grev!

Kristal-İş Trakya Şube Başkanı Tamer Soysal;’Geçinemiyoruz. Zordayız. Eylemse eylem, grevse grev! Meydanlarda mı yatacağız yatarız, aç mı kalacağız kalırız. Zaten çalışan biziz, zaten aç kalan biziz. İşçiyiz biz işçi... Hakkımızı alana kadar, direne direne kazanacağız.!

Kristal-İş Trakya Şubesi, 2025 yılı Toplu İş Sözleşme sürecinde işçilerin karşılanmayan taleplerine dikkat çekmek amacıyla 1 Temmuz 2025 Salı günü saat 17.30’da Lüleburgaz Kongre Meydanı’nda basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasını Kristal-İş Trakya Şube Başkanı Tamer Soysal okudu.

Geçinemediklerini vurgulayan Soysal; ‘’ Zordayız. Eylemse eylem, grevse grev! Meydanlarda mı yatacağız yatarız, aç mı kalacağız kalırız. Zaten çalışan biziz, zaten aç kalan biziz. İşçiyiz biz işçi... Hakkımızı alana kadar, direne direne kazanacağız.!’’ dedi.


Geçtiğimiz hafta 81 ilde eş zamanlı olarak bildirilerin okunduğunu, ancak buna rağmen yetkililerin işçilerin taleplerine kulak vermediğini söyleyen Soysal, ‘’Geçim derdi büyüktü, bu teklif toplu sözleşme değil, toplu oyalamadır” diyerek hükümetin sunduğu teklifi ‘kabul edilemez’ bulduklarını ifade etti.

Açıklamada, TÜİK’in açıkladığı enflasyon verilerinin halkın yaşadığı gerçeklikten uzak olduğu vurgulandı. “Mutfakta yangın var ama TÜİK hâlâ güzel havalardan bahsediyor” diyen Soysal, yüksek vergi yükü, düşük maaşlar ve artan geçim sıkıntısına dikkat çekti.

"ALANLARDAYIZ, MEYDANLARDAYIZ"

Eylem planları doğrultusunda adım attıklarını belirten Kristal-İş Trakya Şube Başkanı Tamer Soysal; "Biz kamuda çalışan işçiler olarak; 2025 yılı Toplu İş Sözleşme sürecinde karşılanmayan taleplerimiz, ücret artışımız ve haklarımız için verdiğimiz mücadeleden asla vazgeçmeyeceğimizi her fırsatta dile getirdik.

Bu kararlı duruşumuzun bir parçası olarak eylem planımızı kamuoyuna basın aracılığıyla duyurduk. Geçtiğimiz hafta, 81 ilde iş yerlerimizin önünde bildirilerimizi okuduk. Uyardık, çağrıda bulunduk. Dedik ki: “Geçim derdi büyüktü, bu teklif toplu sözleşme değil, toplu oyalamadır! İşçiyi, emekçiyi açlığa mahkûm etmektir!”

Ve bugün, eylem planımız doğrultusunda bir adım daha atıyoruz. Alanlardayız, meydanlardayız. Kitlesel olarak sesimizi yükselteceğiz. Değerli emekçi kardeşlerim! Fakat görüyoruz ki ne bizi duyan olmuş, ne de halkın gerçekleriyle yüzleşen" dedi.

"İŞÇİNİN EMEĞİ ADETA YOK SAYILMIŞTIR"

Hükümetin teklifinin kabul edilemez olduğunu aktaran Soysal; "Hükümet geçtiğimiz hafta cuma günü yapılan toplantıda bizlere yine geçim şartlarına uygun olan, kabul edilebilecek bir teklif sunmamıştır. Hatta öyle bir teklif ki işçinin emeği adeta yok sayılmıştır.

Bize reva görülen ücret tüm ülkede işçi kitlemiz ve kamuoyu tarafından üzüntüyle karşılanmıştır. Neden mi üzüldük. Bir söz vardır bilirsiniz; Baltayı ağaca vurmuşlar. Balta ağaca ‘Neden üzüldün?’ diye sormuş.

Ağaç demiş ki! ‘Senin bana yaptığına değil, sapın gövdemdendir ben ona üzüldüm.’ demiş.

Bizi yönetenlere söylüyoruz; Bu ülke hepimizin ve biz ülkemize milletimize hizmet ediyoruz…

Siz bunu unuttunuz bunu! Biz ona üzüldük. Buradan meydanlardan bir kez daha sesleniyoruz! Biz emekçiyiz! Biz işçiyiz! Biz köle değiliz! Biz çalışıyoruz, onlar oyalıyor. Biz üretiyoruz, onlar görmezden geliyor" ifadelerini kullandı.

"İŞÇİYİZ BİZ İŞÇİ"

Talepleri duyulana kadar, hakları teslim edilene kadar, emek mücadelesini sonuna kadar sürdüreceklerini belirten Soysal şöyle devam etti:

‘’Geçinemiyoruz. Zordayız. Eylemse eylem, grevse grev! Meydanlarda mı yatacağız yatarız, aç mı kalacağız kalırız. Zaten çalışan biziz, zaten aç kalan biziz. İşçiyiz biz işçi... Hakkımızı alana kadar, direne direne kazanacağız.!

TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarıyla halkın yaşadığı gerçekler arasında dağlar kadar fark var. TÜİK’in verileri yaşadığımız geçim sıkıntısını yansıtmıyor. Mutfakta yangın var, ama TÜİK hâlâ “güzel havalardan” bahsediyor! Biz emekçiler pazarda, manavda, sokakta gerçek enflasyonu yaşıyoruz. Açıkladığınız veriler bu yangını ne söndürebilir, ne de gizleyebilir!

Pazardan eli boş dönen emekçi TÜİK’in verilerine değil, cebindeki üç kuruşa bakarak yaşamaya çalışıyor. Gerçekleri görmek istiyorsanız TÜİK’in raporlarına değil, işçinin boş tenceresine bakın"

"VERGİ YÜKÜ İŞÇİNİN SIRTINDA"

Maaşlarının daha cebe girmeden eridiğini aktaran Tamer Soysal; "Ülkemizde vergi yükü işçinin emekçinin sırtına bindirilmiş. Maaşlarımız daha cebimize girmeden yüzde 27’si eriyor. Az kazanandan çok vergi alan bir sistemde adaletten söz edilemez.

Yanlış hesaplarınızın faturasını biz emekçilere ödetemezsiniz! Çıkıp bir sokağa bakın, çarşıya pazara bakın! Sadaka değil, hakkımızı istiyoruz! Kuru vaat değil, toplu sözleşme hakkı istiyoruz! Adil bir ücret, güvenli bir gelecek istiyoruz! Onurlu bir yaşam talebimizden geri adım atmayacağız! Emeğimizi yok sayanlar işçinin sesini duyana kadar susmayacağız! Sokaklardayız! Meydanlardayız! Alanlardayız!" diyerek sözlerini noktaladı.

Comments


bottom of page