Fırat, Dicle, Sırat
- olci

- 18 Tem
- 1 dakikada okunur
bir devlet - "çık",
hayır’ın ıslak hâli,
dilin damağa değişi kırbaç gibi
kolu bacağı kesilmiş bir İbrahim hayal edin
ikiye ayrılmış asit kuyuları,
denizi ayrı, kızılı ayrı
intihar eden çocuklar hayal edin
nadasa bırakılmış silahlar dayalı
şen şakrak şakaklarına
Ankara’ya kurban edilmiş gözleri
yeşil, mavi, siyah.
bir devlet-çık,
bir devlet – hayır
bir devlet – olmaz
mezarında ters dönen mayınlar var aklımda
ekmek kırıntıları yetiştiren anneler var
kimin kanını versem diye düşünmek var
Kızılay’da, çadırda, utanmak
Kızılay’ı Ankara’nın bir semti,
sokağı sanmak,
damarlarında kış uykusuna yatmış sardunyalar bulmak.
bir devlet-çık
bir devlet – hayır
bir devlet – olmaz
sevgilim -
gözlerin araflık mesela senin
bir cehennem kaygısı sol omzunda
cennetliktir Kızılay’da kanayan dizlerin
gözlerin araflık mesela
biz renkleri beklemeyi öğrendik
kan’a, kızıla döner korkusuyla yaşamayı
80’lerin çocukları böyledir
bir kuduz beyazında
masumiyet ararlar.
sevgilim -
sırat köprüsünü tek tek geçecek gözlerin
çocukluğun ayrı militan sen ayrı
serçe parmağın, serçeye saplı dişlerin ayrı
kan revan içinde dudakların
sevgilim,
cennete tek parça girilmez,
Kaypakkaya’nın hatrı var.
Sevgilim
cennete tek parça girilmez
Kaypakkaya’nın (hatrı var)
silah tutan ellerini
tutarken sen,
sol elinde
bir cehennem
bir cennet kaygısı var
sevgilim,
şu yaşlı kemiklerimi affet
imansız,
imkânsız şimdi
80’lerde doğmamış olmak.



Yorumlar