D-100’ün simitçisi!
- Özlem KARAKOYUN

- 3 dakika önce
- 2 dakikada okunur
“Hayatın yükünü simit sopasıyla omuzluyor”
Yaşamın tüm zorluklarına rağmen ekmeğini alın teriyle kazanan 56 yaşındaki Nazmi Güngör İyisoy, vicdanı ve emeğiyle ayakta durmaya devam ediyor. Babasının kaybı, sağlık sorunları ve yalnızlığa rağmen umudunu yitirmeyen Nazmi İyisoy, “Bir şekilde devam etmek zorundayız” diyerek her gün yeniden hayata tutunuyor.


Lüleburgaz D-100 karayolu üzerinde ışıklarda simit satan 56 yaşındaki Nazmi Güngör İyisoy, yaşamın ağır şartlarına rağmen ekmeğini alın teriyle kazanmayı sürdürüyor.
Aslen Çorlulu olan İyisoy, “Alın teriyle kazanıyorum, vicdanım rahat” diyerek hayata karşı duruşunu özetledi.
1969 doğumlu İyisoy, gençlik yıllarında uzman çavuş olarak görev yaptığını; ancak 1994 yılında kendi isteğiyle görevinden ayrıldığını söyledi. Bu kararıyla ilgili olarak, sürekli ölümle ve acıyla yüz yüze gelmenin yıpratıcı olduğunu dile getirdi. Ardından 2002 yılına kadar tekstil sektöründe çalışarak geçimini sağladığını sözlerine ekledi.
Babasının vefatı İyisoy için hayatının en büyük kırılma noktalarından biri oldu. Bu acıyla baş etmekte zorlandığını söyleyen İyisoy, o dönemde uzak şehirlere giderek simit sattığını anlattı.
“Antalya’ya da gittim Bursa’ya da. Belki uzaklaşınca içimdeki yangın diner diye düşündüm. Dönüp dolaşıp yine Lüleburgaz’a döndüm.” ifadelerini kullandı.
Hayatını pansiyonda sürdüren İyisoy, D-100 karayolu üzerinde yoğun trafik arasında simit satarken görünür olabilmek için bir minibüs şoförünün kendisine hediye ettiği reflektörlü yeleği kullanıyor.
Bacağındaki kemik erimesi nedeniyle farklı bir işte çalışma imkanının kısıtlı olduğunu belirten İyisoy, “Sattığım simit 20 lira olsa da bazen bir simide 100 lira verenler oluyor. Fazlasını cebime koymam. O parayla simit ikram ederim. Haram paranın sıcaklığı olmaz. İnsanı insan yapan vicdan ve merhamettir. Ben bu ikisinin varlığını korumaya çalışıyorum” diye konuştu.
Kırmızı ışıkta sürücülerle ettiği kısa sohbetler, onun için güne bağlanma anları olurken, insanlarla kurduğu bu kısa temas, ona hem moral hem güç veriyor.
Yaşadığı her zorluğa rağmen umudunu kaybetmeyen İyisoy, çocuklara ve ailelere de önemli mesajlar verirken, “Çocuklar ailelerinden uzaklaşmasın. Aileler de çocuklarının elini bırakmasın. Ne yaşanırsa yaşansın bağlar kopmasın.” dedi.
Nazmi Güngör İyisoy, simit sopasıyla sadece ekmek peşinde koşmuyor; aynı zamanda hayata karşı verdiği mücadeleyi de taşıyor. “Bir şekilde devam etmek zorundayız” diyerek her yeni günün zorluğuna rağmen dimdik ayakta durmayı sürdürüyor.


