top of page

Bilimle yetişen salep!

“Bu bahçede salep değil gelecek yetişiyor”

Lüleburgaz’ın Sakızköy köyünde yaşayan 27 yaşındaki ziraat mühendisi ve yüksek lisans öğrencisi Halil İbrahim Kılıç, akademik bilgisini aile mesleği olan tarımla birleştirerek salep üretimine yöneldi. Kılıç, evinin bahçesinde başlattığı üretimi ilerleyen yıllarda bir aile işletmesine dönüştürmeyi hedefliyor.

ree
ree
ree
ree
ree

Lüleburgaz’a bağlı Sakızköy köyünde yaşayan 27 yaşındaki Halil İbrahim Kılıç, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tarla Bitkileri Anabilim Dalı’nda yüksek lisans eğitimine devam ederken aynı zamanda ziraat mühendisliği bilgisini sahaya taşıyor. Ailesinin çiftçilik geleneğini sürdüren Kılıç, son beş yıldır salep bitkisi üzerine çalışmalar yürütüyor.

Evinin bahçesinde yaklaşık 30 metrekarelik alanda salep üretimi yapan Kılıç, bu çalışmayı şu an için yan iş olarak sürdürdüğünü, ancak ilerleyen süreçte tamamen bu alana yönelmeyi planladığını ifade etti.

Akademik eğitimi sayesinde bitkinin yapısını daha iyi tanıdığını belirten Kılıç, salepe asıl değerini veren maddenin glukomannan olduğunu ve tür seçiminin verim açısından kritik önem taşıdığını vurguladı.

Kılıç, “Normal şartlarda bire iki verim iyi kabul edilirken ben bire üç verim alıyorum. Ortalama 45–50 kilo salep hasadı bekliyorum. Uygun toprak yapısı ve doğru besleme şartları sağlanmazsa bu işten verim almak mümkün değil” dedi.

Salep bitkisinin yabani bir yapıya sahip olduğunu belirten Kılıç, otların doğal ortamda bitkiye güneş koruması sağladığını, kendi üretiminde ise bu etkiyi file sistemiyle oluşturduklarını söyledi.

Toprağın sürekli nemli ancak fazla suyu süzebilen bir yapıda olması gerektiğini vurgulayan Kılıç, organik madde oranı yüksek toprakların verimi ciddi şekilde artırdığını ifade etti.

Üretimin şu aşamada tohumluk amaçlı yapıldığını belirten genç üretici, ilerleyen dönemde bahçenin kalan kısmını da salep ekimine ayıracağını, ayrıca 5–6 dönümlük başka bir arazide esas üretimi planladığını kaydetti.

Salep üretiminin yüksek el işçiliği gerektirdiğine dikkat çeken Kılıç, ekimlerin genellikle eylül ayının ortası ile sonu arasında yapıldığını, hasadın ise türüne göre mayıs ayı sonlarında gerçekleştiğini aktardı. Tohumdan üretimin Türkiye’de yaygın olmadığını, bitkinin mikorizal mantarlarla kurduğu ilişki nedeniyle çoğunlukla yumru ile çoğaltıldığını da sözlerine ekledi.

Öte yandan sektörde yaşanan dolandırıcılık girişimlerine de dikkat çeken Kılıç, eski ve verimsiz yumruların yeni yumrularla karıştırılarak satılabildiğini, hatta küçük yumruların kil ve toprakla büyütülmüş gibi gösterilebildiğini belirterek, bu işe girmek isteyenleri dikkatli olmaları konusunda uyardı.

Genç yaşına rağmen bilimsel bilgi ile tarımsal üretimi bir araya getiren Halil İbrahim Kılıç, önümüzdeki 2–3 yıl içinde hasat ettiği salepi ticari olarak değerlendirmeyi ve Sakızköy’de salep temelli bir aile işletmesi kurmayı hedefliyor.

bottom of page