Yaptığı basın açıklaması ile Toprak Mahsulleri Ofisi’nin hububat alım fiyatlarına tepki gösteren Lüleburgaz Ziraat Odası Başkanı Selçuk Çamlıca; “Maliyetlerin ne kadar artış gösterdiğini hiç mi dikkate almadılar? Çiftçilerimizin alın terini, emeğini maalesef yok saymışlardır. Bu biz çiftçilerin, üreticilerin resmen ölüm fermanıdır. Açıklanan bu hububat fiyatları maliyetimizi bile karşılamamaktadır” dedi.
Lüleburgaz Ziraat Odası Başkanı Selçuk Çamlıca’nın öncülüğünde çiftçiler Toprak Mahsulleri Ofisi’nin alım fiyatlarına tepki göstermek için basın açıklaması yaptı.
Dün Üçgen Park’taki basın açıklamasını okuyan Çamlıca, açıklanan fiyatların “üreticilerin ölüm fermanıdır” dedi.
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından ekmeklik Buğday için ton başına 9 bin 250 TL ve makarnalık buğday için 10 bin TL ve arpa fiyatını ton başına 7 bin 250 TL olarak belirlenmişti. Hububatta destekleme primi ise buğday için ton başına 1,750 TL ve arpa için 750 TL olarak duyurulmuştu.
Çamlıca, yaptığı açıklamada alım fiyatlarının yeniden güncellenmesini talep ettiklerini belirtti.
“ÜRETİCİLERİMİZ, MAALESEF Kİ AÇIKLANAN DÜŞÜK FİYAT KARŞISINDA ŞOK OLMUŞLARDIR”
Açıklanan hububat alım fiyatlarının maliyeti karşılamadığını ve fiyatları kabul etmediklerini belirten Çamlıca; “Emeğimizin, alın terimizin, ailemizin hakkını istiyoruz bu yüzden açıklanan buğday ve arpa alım fiyatlarını kabul etmiyoruz. 2024 yılı buğday hasadının yaklaştığı bu günlerde üreticilerimiz, maalesef ki açıklanan düşük fiyat karşısında şok olmuşlardır. Ülkemizin en büyük buğday alıcısı ve buğday piyasasını belirleyen, regüle eden kurumun yapmış olduğu düşük fiyat açıklaması ile çiftçinin kara gün dostu olan TMO, çiftçinin kara günü olmuştur. Geçtiğimiz yıllarda dünyada yaşanan pandemi koşulları, çevremizdeki ülkelerde yaşanan savaşlar, buğday ürününün bir ülkenin gıda güvenliği açısından ne kadar stratejik bir ürün olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. İşte bu yüzden buğday üretiminin planlanması, fiyatlandırılması ve pazarlanması özel sektöre bırakılamayacak kadar önemlidir ve devlet kurumları tarafından yapılması gerekmektedir. Buğdayda ithalat ihracat dengesi sağlanarak dış piyasalardaki fiyat düşüşünün iç piyasayı etkilemesinin engellenmesi gerekmektedir. Buğday fiyatları ülkemizde gerek bitkisel gerek hayvansal üretim yapan bütün çiftçilerimizi doğrudan ilgilendirmektedir. Bu yıl diğer yıllardan daha fazla artan girdi maliyetlerine, iklim değişikliği nedeni ile yaşadığımız doğal afetlerin verdiği zararlara ve artan kredi faizlerine rağmen üreticimiz üretmekten vazgeçmemiştir” dedi.
“AÇIKLANAN BU FİYATIN ACİL BİR ŞEKİLDE REVİZE EDİLMESİ GEREKMEKTEDİR”
Buğday fiyatının sadece çiftçinin değil büyük bir gıda sorunu olduğunu belirten Çamlıca; “Açıklanan düşük alım fiyatı hasadın artmasıyla birlikte daha da düşecek acil nakit ihtiyacı olan üreticilerimizin ürünlerini neredeyse zararına satmasına neden olacaktır. Son 10 yılda buğday ekim alanlarında yüzde 13,7 oranında azalma görülmüştü. TÜİK verilerine göre de üretim geçen yıla oranla yüzde 5.4 oranında azalacağı yönündedir. Bütün bu oranlar üreticimizin artık buğday üretiminden vazgeçiyor olduğunu gösteriyor. Açıklanan bu fiyatın acil bir şekilde revize edilmesi gerekmektedir. Fiyat revize edilmez ise, bu yıl da çiftçilerimiz buğdaydan ailesinin geçimini sağlayamayacak, bankaya olan kredi borçlarını ödeyemeyecek, yüksek faizlerle yeniden borçlanacak ve büyük bir çıkmaza girecektir. Ekonomi çarkının en büyük dişlisi olan üretici yoksa bu çark dönmeyecektir. Çark dönmez ise ekmek yok ,süt yok, et yok, ekonomi yok gelecek yok” diye konuştu.
Çamlıca, 14 Haziran günü Hayrabolu’da gerçekleşecek olan ‘Trakya Buğday Mitingi’ne herkesi davet etti.
Comments