Haber Merkezi
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Dünya Su Günü dolayısıyla açıklama yaptı.
Bayraktar, özellikle tarım için kullanılan suyun önemine vurgu yaparken şunları kaydetti:
“Çağımızın en önemli problemleri arasında yer alan iklim değişikliği, yaşamın her alanında olumsuz etkilere sahiptir. İklim değişikliğinden şüphesiz ki en çok tarım sektörü etkileniyor.
Küresel ısınma kaynaklı iklim değişikliği nedeniyle 2050 yılında tahıl fiyatlarında yüzde 29’a varan oranda artış yaşanmasının muhtemel olduğu ve bu durumda dünya üzerindeki milyonlarca kişinin daha açlık riskiyle karşı karşıya kalacağı tahmin ediliyor. Dünyada açlıkla mücadele devam ederken, iklim değişikliği nedeniyle tarımsal üretimde yaşanabilecek kayıplar daha da önemli hale geliyor.”
“ÜLKEMİZ SU KISITI ÜLKELER SINIFINA YAKLAŞIYOR”
Dünyada en çok suyun tarımda kullanıldığından bahseden Bayraktar, “Kullanılan tatlı suyun yüzde 72’si tarımsal, yüzde 16’sı endüstriyel, yüzde 12’si içme ve kullanım amaçlıdır. Ülkemizde ise 57 milyar metreküp su tüketiminin yüzde 77’si tarımsal amaçlı tüketiliyor.
Diğer taraftan ülkemiz su stresi çeken ülkeler arasında yer alıyor. Hali hazırda kişi başı yıllık su tüketimimiz bin 313 metreküp civarındadır. 2030 yılına kadar ülke nüfusumuzun 100 milyon olacağı tahmin edildiğinde kişi başına kullanılabilir su miktarımızın bin 120 metreküpe düşeceği açıkça ortadadır. Bu durum ülkemizi suyu kıt ülkeler sınıfına yaklaştırıyor. O halde su kaynaklarımızı efektif ve verimli bir şekilde değerlendirmek, gelecek nesillere de aynı miktar ve kalitede bırakmak en önemli görevimizdir” dedi.
“ÜRETİM SU OLMADAN OLMAZ. YETERLİ SU OLACAK Kİ BU ÜLKE ÜRETEBİLSİN, ARTAN NÜFUSU DOYURABİLSİN”
Tarımsal üretimde modern üretim teknolojilerine geçilmesinin gerektiğine vurgu yapan Bayraktar, “Tarımsal üretimde artışın sürdürülebilirliği; minimum kaynak ve girdi tüketimi, düşük maliyet ve doğaya minimum zararla sağlanabilir. Bunun sağlanabilmesi için modern üretim teknolojilerine geçilmesi ve uygun araçların kullanılması gerekiyor. Ülke olarak bizlerde modern uygulamaların faydalarından yararlanmak ve suyumuzu kontrollü tüketmek için var gücümüzü kullanmalıyız.
2023 yılı sonu itibarıyla ülkemizde ekonomik olarak sulanabilir 8 buçuk milyon hektar tarım arazisinin brüt 7,1 milyon hektarı sulamaya açıldı. Tarımsal üretimde suyun gücünü en üst seviyede kullanabilmek için, kalan 1,4 milyon hektar alanın da bir an önce sulamaya açılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“ÇİFTÇİLERİMİZİN MODERN SULAMA SİSTEMLERİNİ KULLANMALARI TEŞVİK EDİLMELİ, HİBE VE KREDİLER ARTIRILMALIDIR”
Bayraktar, çiftçilerin modern sulama sistemlerini kullanmaları için teşviklerin olup, hibe ve kredilerin arttırılması gerektiğini söylerken, “İklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için mevcut durumda yüzde 68 olan sulama oranının ve yüzde 51 olan sulama randımanının artırılması önemlidir. Bunun yanı sıra yer altı barajlarının sayısının artırılması, sulama projelerinin biran önce tamamlanması, modern sulama sitemlerinde teşvik ve kredilerin artırılması, kuraklığa dayanıklı kültür bitkileri tarımı teşvik edilmesi gibi hususlar olabildiğince en kısa zamanda hayata geçirilmelidir.
İklim değişikliğine adaptasyon için ise farkındalığın artırılması, çiftçilerin konuyla ilgili bilgilendirilmesi, erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi, konuya ilişkin plan ve projelerin bir bütün olarak ele alınması gerekir.” açıklamasında bulundu.
Коментари