“Sevgi dolu olan, eski bizi istiyorum”
“Öğretmenlik meslek değil, yaşam biçimidir”
Emekliliğinin ardından öğrencilerinden uzak ilk öğretmenler gününü kutlayan Hülya Çamlıdağ’ın evine konuk olduk. Eski günleri yad edip anılarını anlatan Çamlıdağ, içinde buruk bir sevinç olduğunu ifade etti.
Öğretmenlikte geçirdiği 35 yılın ardından emekli olan Hülya Çamlıdağ, okuldan uzak geçen ilk öğretmenler gününü yaşadı.
Evine konuk olduğumuz Çamlıdağ, yurdun çeşitli yerlerinde yaptığı öğretmenlik günlerini anlatırken, sağlık sorunları sebebiyle mecburi emekliliğe geçiş yaptığını aktardı.
Çamlıdağ,“Öğretmenliğimde de çocuklarımdan notlarından önce iyi insan olmaları yönünde çaba sarf ettim. İyi insan olunca yaptığı işi de en iyi şekilde yapacak çünkü” diye konuştu.
35 YIL, 7 AY, 8 GÜN
Hülya Çamlıdağ tam 35 yıl, 7 ay, 8 gün süreyle aktif öğretmenlik hayatına devam etti. Sınıf öğretmeni olan Çamlıdağ Elazığ, Zonguldak ve Kırklareli’nin çeşitli yerlerinde öğretmenlik görevini yürüttü.
Sözlerine aslında çalışmak için hala ilk günkü enerjisinin var olduğunu fakat sağlık sebebiyle mecburen emekliye ayrıldığından bahsederek başlayan Çamlıdağ, okuldan uzak geçen ilk öğretmenler günü hakkındaki sorumuza cevap vererek; “Buruk hissediyorum. Sağlık sebebi ile emekli olmak zorunda kaldım. Yoksa o enerjim mevcut ilk günkü kadar. Ama sağlık daha ön plana çıkıyor emekliliği seçmek zorunda kaldım. İyi de yapmışım, velilerimiz sağ olsun öğretmenleri bazen çok üzüyorlar. Çocuklar değil veliler üzüyor bizi. Ben şahsen velilerimiz ile de hiç sorun yaşamadım ama bunun sebebi hep empati kuruyor olmamdı. Sorun yaşamama sebebimiz buydu.” dedi.
“SEVGİ DOLU OLAN, ESKİ BİZİ İSTİYORUM”
Eski ve yeni dönemi duygusal anlamda kıyaslayan ve başarılı olmanın detaylarından bahseden Çamlıdağ; “Bunun yanında her bakan değişikliği sonrası sistem değişiyor, eski günler daha güzel ve anlamlıydı. Öğretmenliği ben meslek olarak değil bir yaşam biçimi olarak benimsedim. Her sabah mutluluk ile kalktım çocuklarımın yüreğine dokundum. Son güne kadar da böyle yaptım. Emekli oldum demiyorum. Sadece fiilen çalışma hayatına son verdim. Sokakta gördüğüm her çocuk benim çocuğum. Ağlayana düşene bilemiyorum hemen müdahale etme gereği duyuyorum. Biz çocuklara insanlara güvenmeyi öğretirken anneler de güvenmemeyi öğretmek durumunda kalıyor. Onlar da haklılar, düzen bozuldu iyi niyeti anlayamayabiliyoruz. Yine de sevgi dolu olan, eski bizi istiyorum. Klasikçi miyim geleneklere bağlı mıyım bilemiyorum ama eski sevgi çok özeldi. Köyde yetiştim. Mahallede 1 anne varsa mahallede bütün çocuklar doyuyordu.
Öğretmenliğimde de çocuklarımdan notlarından önce iyi insan olmaları yönünde çaba sarf ettim. İyi insan olunca yaptığı işi de en iyi şekilde yapacak çünkü.
Doğru sözlü ahlaklı olmak prensibimdi. Kalplerine dokunarak bunu geçirdim. Öğretmenlik emekli olunabilecek bir meslek değildir. Emeklilik sadece resmi olarak fiili görevden ayrılmaktır. Ama ömür boyu devam eder. Yaşam biçimi olmalıdır.
Doktorluk ve öğretmenlikte hataya yer yoktur. Telafisi yoktur çünkü. Biz insanın yaşamına yön veriyoruz. Bizimkisi yanlış tedavide yaşayan ölü olacaktır yanlış yapma lüksü yoktur.” şeklinde konuştu.
“ÇOCUKLARIN GÖZLERİME BAKARAK”
Çamlıdağ sözlerinin devamında değişen eğitim şekilleri ve sonuçları ile alakalı yorumlarda bulundu. Konuşmasında; “Çağımız gelişiyor ilerliyor okullarda da bu yönde çalışmalar oluyor ama ben yine de öğretmenin temas ederek, akıllı tahtayı açarak değil de çocukların gözlerime bakarak sınıfta gezerek iletişim kurarak dokunarak ders anlatmasından yanayım. Hep böyle başardık. Hep başka ülkelerin sistemlerine özenme gereği duyuyoruz ama bence bu doğru olan değil.
Ülke genelinde okullarda anneler çocuklarını ile uğraşmak yerine ellerime telefonu veriyor ve bu çocuklar sonra odasına çekiliyor konuşmayan iletişim kurmayan birey oluyor. Sağlıkları bozuluyor. Ülkemizde teknolojisi doğru kullanılmıyor. Hayatımız kolaylaştı bilgiye ulaşıldığı sürece destekliyorum. Ama çocuğu geçiştirmek için olan teknolojide yokum. Çocuk odasında anne babanın her denene evet demeleri sorumluluk almayan çocuklar yaratıyor. Bu çocuklar işlerinde de başarılı olamayacak. O rahatı bekliyorlar. Bu olumsuz örnekler maalesef sorunlu duruyor. Bizler de eğitimi bu şekilde yapmaya başlarsak bu iletişimsel sorunlar büyüyecektir.” diyerek durumu özetledi.
“ÇOCUKLARIM BENİM HAZİNEM”
Konuşmasının ilerleyen bölümlerinde yaşadığı zor tecrübelerden, bu tecrübeleri nasıl aştığı konusundaki duygu durum ve düşüncelerinden bahseden Çamlıdağ; “Yetiştirdiğimiz çocuklarımızın iyi bireyler olarak başarılı olması mutlu ediyor ve gurur veriyor. Para pul değil, bu manevi mutluluk yetiyor. Çocuklarım benim hazinem. Doğu bölgelerinde görev yaparken birleşmiş sınıflarda fedakârlıklarımız ile kurs vererek çocuklarımızı hazırladık. Onların başarıları. Maddi manevi yoksulluk çeken çocukların arkasında olmaya çalıştık. İlk görev yerim Elazığ oradaki çocuklarımızda bit salgını oldu, aileler Türkçe bilmiyor ben onların saçlarını yıkıyordum bit şampuanıyla Her çocuk ile konuşurken seviyelerine eğilip ellerini tuttum. O şekilde iletişim kurdum ve anlamaya anlatmaya çalıştım.” dedi.
“YİNE DÜNYAYA GELSEM YİNE ÖĞRETMEN OLURUM”
Çamlıdağ sözlerinin sonuna gelirken yaşadığı en acı olayı ve gençlere tavsiyesini iletti.
Çamlıdağ; “Beni en çok yaralayan 4 çocuğumu kaybettim kaza sonucu. O anneler babalar gibi ben de şunu dedim. Daha biz yaşıyoruz size ölüm yakışmadı. Bu beni en çok etkileyen ve hala derinden yaralayan bir olaydı.
Sadece çocukları ve öğretmenliği çok sevmelerini nasihat ediyorum. Severek yaparlarsa zamanı anlamazlar. Ben 36 yılın nasıl geçtiğini bilmiyorum. Kafamı çevirince ilk günkü heyecanım yine duruyor. Yine dünyaya gelsem yine öğretmen olurum.
Önce öğrencilerime diyorum ki; beni hayatında misafir eden tüm çocuklarıma teşekkür ediyorum. Ve tüm öğretmen arkadaşlarımın 24 Kasım öğretmenler gününü kutluyorum ve sevgiler sunuyorum.” diyerek sözlerini tamamladı.
Çamlıdağ görüşme sırasında bazen duygusallaşıp gözyaşı ile bazen de gülümsemesi ile bizlere 36 yılı ve sonrasını anlatmaya çalışırken, Hülya Çamlıdağ öğretmenimize teşekkür eder tüm öğretmenlerin öğretmenler gününü kutlarız.
Comentários