“TMO çiftçinin kara günü olmuştur”
Kırklareli’nde bulunan ziraat odaları başkanları, yönetim kurulu üyeleri ve çiftçiler bir araya gelerek Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) açıkladığı fiyatlara tepki gösterdi. Kırklareli Ziraat Odası Başkanı Ekrem Şaylan, TMO’nun fiyatlarını kabul etmediklerini ve tekrar düzenlenmesini istediklerini belirterek, “Hasatın başlayacağı bu günlerde, emeklerinin ve masraflarının karşılığını alacakları ve borçlarını ödeyecekleri düşüncesi ile fiyatların açıklanmasını bekleyen üreticilerimize bu açıklanan fiyatlar hayal kırıklığı yaşatmıştır.” dedi.
Kırklareli’nde bulunan ziraat odaları başkanları, yönetim kurulu üyeleri ve çiftçiler bir araya gelerek Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) açıkladığı fiyatlara tepki gösterdi.
Babaeski Ziraat Odası’nda düzenlenen açıklama Kırklareli Ziraat Odası Başkanı Ekrem Şaylan, liderliğinde yapıldı.
Şaylan, çiftçilerin daha yüksek fiyat beklentisi içinde olduklarını ve fiyatların yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirtti.
Geçtiğimiz gün TMO tarafından hububat alım fiyatları, ekmeklik buğday için ton başına 9 bin 250 TL, makarnalık buğday için ton başına 10 bin TL ve arpa için ton başına 7 bin 250 TL olarak belirlenmişti. Hububatta destekleme primi ise buğday için ton başına 1,750 TL ve arpa için 750 TL olarak duyurulmuştu.
“ÇİFTÇİNİN KARA GÜN DOSTU OLAN TMO, ÇİFTÇİNİN KARA GÜNÜ OLMUŞTUR”
Emeklerinin, alın terinin, ailelerinin haklarını istediklerini ve açıklanan buğday ve arpa alım fiyatlarını kabul etmediklerini belirten Şaylan; “TMO’nun depolarının dolu olduğu, dünya piyasalarında buğday fiyatının düştüğü bu yüzden fiyat açıklamayarak alım yapmayacağına dair haberler ile endişe içinde bekleyen üreticilerimiz maalesef ki açıklanan düşük fiyat karşısında şok olmuşlardır. Ülkemizin en büyük buğday alıcısı ve buğday piyasasını belirleyen, regüle eden kurumun yapmış olduğu düşük fiyat açıklaması ile ‘çiftçinin kara gün dostu’ olan TMO, çiftçinin kara günü olmuştur. Geçtiğimiz yıllarda dünyada yaşanan pandemi koşulları, çevremizdeki ülkelerde yaşanan savaşlar, buğday ürününün bir ülkenin gıda güvenliği açısından ne kadar stratejik bir ürün olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. İşte bu yüzden buğday üretiminin planlanması, fiyatlandırılması ve pazarlanması özel sektöre bırakılamayacak kadar önemlidir ve devlet kurumları tarafından yapılması gerekmektedir. Buğdayda ithalat-ihracat dengesi sağlanarak dış piyasalardaki fiyat düşüşünün iç piyasayı etkilemesinin engellenmesi gerekmektedir” dedi.
“AÇIKLANAN FİYATLAR HAYAL KIRIKLIĞI YAŞATMIŞTIR”
Yaşanan ekonomik zorluklara rağmen üreticilerin üretmekten vazgeçmediğini belirten Şaylan; “Yeni hasat sezonu gelmesine rağmen TMO’nun depolarının dolu oluşu buğday ithalatının arttığını göstermektedir. Buğday fiyatları ülkemizde gerek bitkisel gerek hayvansal üretim yapan bütün çiftçilerimizi doğrudan ilgilendirmektedir. Bu yıl diğer yıllardan daha fazla artan girdi maliyetlerine, iklim değişikliği nedeni ile yaşadığımız doğal afetlerin verdiği zararlara ve artan kredi faizlerine rağmen üreticimiz üretmekten vazgeçmemiştir. Hasadın başlayacağı bu günlerde, emeklerinin ve masraflarının karşılığını alacakları ve borçlarını ödeyecekleri düşüncesi ile fiyatların açıklanmasını bekleyen üreticilerimize bu açıklanan fiyatlar hayal kırıklığı yaşatmıştır. Geçen yıldan bu yıla girdi maliyetleri yüzde yüzün çok üzerinde iken satış fiyatı zammı sadece yüzde 18.9 olarak kalmıştır” ifadelerine yer verdi.
“ÇARK DÖNMEZ İSE EKMEK YOK, SÜT YOK, ET YOK, EKONOMİ YOK GELECEK YOK”
Açıklanan fiyatın yeniden düzenlenmesini istediklerini belirten Şaylan; “Açıklanan düşük alım fiyatı hasadın artmasıyla birlikte daha da düşecek acil nakit ihtiyacı olan üreticilerimizin ürünlerini neredeyse zararına satmasına neden olacaktır. Son 10 yılda buğday ekim alanlarında yüzde 13,7 oranında azalma görülmüştü. TÜİK verilerine göre de üretim geçen yıla oranla yüzde 5.4 oranında azalacağı yönündedir. Bütün bu oranlar üreticimizin artık buğday üretiminden vazgeçiyor olduğunu gösteriyor. Açıklanan bu fiyatın acil bir şekilde revize edilmesi gerekmektedir. Fiyat revize edilmez ise, bu yıl da çiftçilerimiz buğdaydan ailesinin geçimini sağlayamayacak, bankaya olan kredi borçlarını ödeyemeyecek, yüksek faizlerle yeniden borçlanacak ve büyük bir çıkmaza girecektir. Buğday fiyatı sadece üreticimizin sorunu değildir. Bu aynı zamanda büyük bir gıda sorunudur. Ekonomi çarkının en büyük dişlisi olan üretici yoksa bu çark dönmeyecektir. Çark dönmez ise ekmek yok ,süt yok, et yok, ekonomi yok gelecek yok” diye konuştu.
Düzenlenen basın açıklamasına Lüleburgaz Ziraat Odası Başkanı Selçuk Çamlıca, Babaeski Ziraat Odası Başkanı Şahin Arslan, Vize Ziraat Odası Başkanı Savaş Arda, Pınarhisar Ziraat Odası Başkanı Nurettin Kenar, Kofçaz Ziraat Odası Başkanı Zeki Çetintaş, Demirköy Ziraat Odası Başkanı Emirhan Unsur, oda üyeleri ve çiftçilerde katılarak destek verdi.
Comments