(veya Artık Bir Durun Yahu, bir DURUN)
Devlet ormanlarında ulaşım hizmeti maksadıyla verilen havaalanı/havalimanı izin alanı içerisinde yolcuların zaruri ihtiyaçlarını karşılayacak sağlık, otel, motel, lokanta, dinî tesis, alışveriş üniteleri gibi tesislerle akaryakıt istasyonu, lojistik, kargo tesisleri, yönetim ve idari binalar, geçici konaklama tesisleri ve terminal binalarına, havaalanı/havalimanı sınırları içinde kalmak kaydıyla 17’nci madde hükümlerine göre izin verilebilir. Genel bütçe kapsamındaki idareler ile Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğünce yapılan, işletilen, işlettirilen veya yap-işlet-devret modeli esas alınarak yaptırılan ve işlettirilen tesislerden herhangi bir bedel alınmaz.
Havaalanı/havalimanı izin alanı içerisinde kalan tesislerin yap-işlet-devret modeli esas alınarak yaptırılması halinde izin sahibinin talebi üzerine yüklenici/görevli şirket adına üst hakkı tesis edilebilir. İzinler izin sahibi adına devam eder. Adına üst hakkı tesis edilen yüklenici/görevli şirketten ağaçlandırma bedeli dışında kira dâhil başkaca hiçbir bedel alınmaz.
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğünce yapılacak demiryolu ve buna bağlı elektrifikasyon, sinyalizasyon, haberleşme tesisleriyle bunların tamamlayıcısı olan yük merkezi ve yolcu taşıma istasyonu gibi zorunlu tesislere 17 nci maddenin üçüncü fıkrası esaslarına göre verilen izinlerden bedel alınmaz.
2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu’na eklenen madde:
“EK MADDE 3- Devlet ormanları kapsamındaki alanlarda havaalanı/havalimanı projeleri kapsamında,
havaalanı/havalimanı sınırları içerisinde hava ve kara tarafı için gerekli tesis alanları ile yolcuların zaruri ihtiyaçlarını karşılayacak sağlık, otel, motel, lokanta, dinî tesis, alışveriş üniteleri gibi tesislerle akaryakıt istasyonu, lojistik, kargo tesisleri, yönetim ve idari binalar, geçici konaklama tesisleri ve terminal binaları için verilen izinlerden herhangi bir bedel alınmaz.”
Bu konudaki sorulabilecek soruların başlıcaları şunlar..
• Geçici Madde 14’ün getirdikleri üzerine...
Bildiğiniz gibi, Anayasanın 169. maddesine göre,
“Devlet ormanları ... kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz.” Genel olarak ele alındığında havaalanlarının, demiryolları ile karayollarının yapılmasında, geleneksel ve yaygın olarak benimsenen anlamıyla “kamu yararı” bulunduğu söylenebilir. Peki ama örneğin Uşak vb “yap-işlet-devret” yöntemiyle yolcu sayısı garantisi verilerek yapılan kimi havaalanları ile Boğaz Köprüleri ve çevre yolları vb. daha çok “kimlerin işine yarıyor? Böylesi örnekleri göz önünde bulundurarak yanıtlayacağınız umuduyla sorayım: Geçici Madde 14, yürürlüğe girmesinden önce yapılmış havaalanlarının “izin alanı sınırları içerisinde yapılan, işletilen, işlettirilen veya yap-işlet-devret modeli esas alınarak yaptırılan ve işlettirilen...” tesisleri de neden kapsıyor?
Verilen izinlerden neden bedel alınmayacakmış. Neden? “Devlet ormanı” sayılan yerler, deyim yerindeyse “babanızın çiftliği” midir? İyi de; “faydalanmanın sürdürülebilirliği, günübirlik
Alanların temizliği, bakımı ve düzeninin sağlanması gayesiyle” de olsa “orman parklarına” bile
giriş ücreti alınıyor ama? Orman parklarına” kimler gidiyor, hiç incelediniz mi; çoğunlukla artık tümüyle tükenmemişlerse dar gelirli yurttaşlarımız değil mi?
İzin verilmesi sırasında 6831 sayılı yasanın 17. maddesindeki temel koşula* neden hiç gönderme yapılmamıştır? Sözgelimi, bu maddenin 2010 yılında Anayasa Mahkemesi’nin kararı doğrultusunda yeniden düzenlenen 4. fıkrasında yer verilen “Devlet ormanları üzerinde bulunması veya yapılmasında kamu yararı ve zaruret olması” koşuluna Geçici Madde 14’de neden yer verilmemiştir?
• 6831 sayılı yasanın Ek Madde 9’una getirilen “ek fıkralar” üzerine...
Ek Madde 9, 6831 sayılı yasaya 2008 yılında çıkarılan toplam 5 maddelik Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğü Kuruluş Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 3. maddesiyle getirilmişti. . O zaman tek fıkralık maddede yalnızca “Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünce yapılacak spor tesislerine bu Kanunun 17’nci maddesinin üçüncü fıkrası esaslarına göre izin verilebilir. Verilen bu izinlerden bedel alınmaz." kuralına yer verilmişti.* Ancak izleyen yıllarda – 2010, 2012, 2012 ile 2014 ve 2014 !- bu maddeye beş fıkra eklenmişti (Ek 1). Şimdi getirilen ek fıkralarla “devlet ormanı” sayılan yerleri iyiden iyiye yol geçen hanına dönüştürmenin bir yolu daha açılmıştır artık. Bu ek fıkralar gibi Ek Madde 9’a son olarak 9 Temmuz 2024 günü çıkarılan 7519 sayılı yasayla getirilen 4 “ek fıkranın” da madde başlangıcındaki bu amaçla ne ilgisi var?
Gözden kaçırılmaması gerekiyor: Fıkralar, “devlet ormanı” sayılan yerlerde, büyük bir olasılıkla da orman ekosistemleri içinde yapılacak tesislerle izin verilmesiyle ilgilidir. Bu izinlere dayanılarak yapılacak tesislerin amacı ve niteliği ile ölçeği ekolojik koşullar, dolayısıyla
* Eklenen fıkralarda gönderme yapılan 6831 sayılı yasanın 17. maddesinin Anayasa Mahkemesi’nin uyarısı üzerine 2010 yılında yeniden düzenlene dördüncü fıkrası şöyle:
“Savunma, ulaşım, enerji, haberleşme, su, atık su, petrol, doğalgaz, hava ayrıştırma, altyapı, katı atık bertaraf ve düzenli depolama tesislerinin; baraj, gölet, sokak hayvanları bakımevi ve mezarlıkların; Devlete ait sağlık, eğitim, ve spor tesisleri ve bunlarla ilgili her türlü yer ve binanın Devlet ormanları üzerinde bulunması veya yapılmasında kamu yararı ve zaruret olması halinde, gerçek ve tüzel kişilere bedeli mukabilinde Çevre ve Orman Bakanlığınca izin verilebilir. Devletçe yapılan ve/veya işletilenlerden bedel alınmaz. Bu izin süresi kırk dokuz yılı geçemez…”
Bu biçimleriyle söz konusu düzenlemeler, orman ekosistemleri üzerinde, başta orman yangınları olmak üzere çeşitli tehditler için uygun koşullar yaratmayacak mıdır?
Comments