top of page
Yazarın fotoğrafıVicdan ALADAĞ

YÜZEN GÜNEŞ PANELLERİ (2)

YÜZEN GÜNEŞ PANELLERİ (2)

Mevzuata göre YFV’lere uygun su rezervuarları:11 Mayıs 2024 tarih ve 32543 No’lu Resmi Gazete’de, Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (7501),  4’üncü maddesine göre:

“İçme-kullanma suyu temin edilen rezervuarlar ve sulak alanlar ile bu Kanun kapsamında kalan kıyı ve sahil şeritleri hariç olmak üzere denizler, baraj gölleri, suni göller ve tabii göllerin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca yenilenebilir enerji kaynak alanı olarak ilan edilen alanlarında imar planı yapılmaksızın yenilenebilir enerji üretim santralleri kurulabilir.”

YFV sistemlerinin altyapısını ve kapsamını belirleyen bu maddeye göre, içme ve kullanma suyu sağlayan alanlar, imar planı gerekmeksizin YFV sistemi kurulabilecek alanların dışında bırakılıyor. YFV’lere, içme ve kullanma suyu kaynağı olmayan hidroelektrik santraller ve tarımsal sulama amaçlı göllerde izin veriliyor.

Bu, YFV’lerin, içme ve kullanma suyu üzerinde yaratabileceği sınırlı olumsuz etkilere bir önlem olarak düşünülebilir. Ancak ileriki dönemlerde, YFV’lerin etkilerinin olumsuz olmayacağının görülmesi ve teyit edilmesi halinde, kanunun kapsamı – gerekirse ek çevresel ve sosyal etki değerlendirmeleri yapılarak – tüm göl ve göletleri kapsayacak şekilde genişletilebilir.

Enerji üretimi sağlayan, yeni arazi kullanımı gerektirmeyen, buharlaşmayı azaltarak su tasarrufu sağlayan ve hidroelektrik rezervuarlarına kurulması durumunda şebeke bağlantısı da hazır olan YFVler; Türkiye’nin elektrik ihtiyacını karşılamada ve enerjide dışa bağımlılığını azaltmada da önemli rol oynayabilir. 

Enerjide dışa bağımlılıktan kurtulmamıza yardımcı olur

Öngörülen bu üretim, Türkiye ekonomisine önemli bir yük getiren dış ülkelere enerji bağımlılığından kurtulmasına da yardımcı olacaktır. Bu bağımlılık, ülkemizin cari açığının da önemli nedenlerinden biri. Ayrıca bu, elektrik talebinde öngörülen artış trendi ve elektrikli araçlarda beklenen yaygınlaşma da göz önünde bulundurulduğunda, oldukça arzu edilebilir bir katkı.

YFVler ayrıca, yüksek karbon salımı yapan elektrik kaynaklarının, yani fosil yakıtların, yenilenebilir güneş enerjisi ile değiştirilmesine katkı sağladığı için de önemli.

YFV kurulumlarına en uygun bölgeler: Bölgeler, su rezervuarlarının yüzey alanı ve güneş ışınımı verileri doğrultusunda değerlendirilmiştir.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi: Yüksek güneş ışınımı ve geniş su rezervuarları ile YFV için büyük bir potansiyel sunuyor.

Ege Bölgesi: Deniz ve göletlerin bol olduğu bu bölgede YFV sistemleri, enerji üretimi açısından değerlendirilebilir.

Marmara Bölgesi: Sanayi ve enerji ihtiyacının yoğun olduğu bu bölgede YFV sistemleri, enerji arz güvenliğine katkıda bulunabilir. 

Ankara’nın bin günlük su ihtiyacı karşılanabilir

Yarı kurak bir bölgede yer alan Türkiye’nin, iklim değişikliğinden ciddi şekilde etkilenmesi bekleniyor. Olası YFV kurulumları, karbon salımını azaltılmasının yanı sıra, suyun daha az buharlaşmasını sağlayıp su tasarruf ederek, ülkenin iklim değişikliğine dayanıklılığının artırılmasına da katkı sunacaktır.

Su yüzeyini kaplayan YFV sistemleri, böylelikle buharlaşmayı yüzde 30 ila 50 oranında azaltabiliyor. Buharlaşmanın azalması, su rezervuarlarının daha uzun süre kullanılabilir olmasını ve su seviyesinin daha stabil kalmasını sağlıyor.

Uygulanmasını önerdiğimiz  Depolanmış tatlı su kaynaklarında toplam 1243.1 hm3 su tasarrufu sağlayacağını hesaplanmıştır. Bu miktar, 5.8 milyonluk Ankara’nın günlük su ihtiyacını (günlük 1.2 milyon metreküp) bin güne kadar karşılayabilir.Alternatif olarak, tasarruf edilen bu su, elektrik üretimi için kullanılacak olursa, Türkiye’deki hidroelektrik santrallerinin mevcut besleme tarifesini göz önünde bulundurduğumuzda, yıllık 32 milyon dolardan fazla ekonomik kazanç sağlayabilir.

YFV projeleri uygulanabilir ve kârlı

YFV sistemlerinin kurulum maliyetleri, kara tabanlı sistemlere göre yüzde 10-15 daha yüksek olabilir. Bu maliyetler; su geçirmez bağlantılar, yüzey yapılar ve su üzerinde çalışma gereksinimlerinden kaynaklanıyor. Bununla birlikte, uzun vadeli işletme ve bakım maliyetleri, kara tabanlı sistemlere kıyasla daha düşük.

Bir diğer önemli konu ise, YFV sistemlerinin enerji üretim verimliliğinin, kara tabanlı sistemlere göre daha yüksek olması. Bu da uzun vadede daha yüksek enerji üretim gelirleri anlamına gelir. Türkiye’deki enerji fiyatları ve yenilenebilir enerji teşvikleri de YFV sistemlerinin ekonomik fizibilitesini artırıyor.

YFV yatırımlarının geri dönüş süresi, ortalama 7 ila 10 yıl olarak hesaplanıyor. Bu süre; projenin ölçeğine, kurulum maliyetlerine, enerji üretim kapasitelerine ve devlet teşviklerine bağlı olarak değişebilir. Verimliliğin artması ve işletme maliyetlerinin düşmesi, yatırım geri dönüş süresini kısaltabilir. Vergi indirimleri ve düşük faizli krediler gibi devlet teşvikleri de projelerin fizibilitesini artırıyor. Özellikle güneş enerjisi projelerine sağlanan teşvikler, YFV sistemlerinin yaygınlaştırılmasında önemli rol oynayabilir.

Tüm bu değişkenleri dikkate alarak yapılan ekonomik analizler, YFVlerin Türkiye’deki su rezervuarlarında uygulanabilir ve kârlı olduğunu ortaya koyuyor.

DEVAMI YARIN…

2 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

コメント


bottom of page