top of page

SOSYAL MEDYA PAYLAŞIMLARI;

Yaz mevsimi sebebiyle insanların gittikleri, gezdikleri tatil yerlerinden fotoğraf paylaşmaları da artmış durumda. Acaba insanların eşini, çocuğunu, yediği yemeği, içtiği kahveyi, gezdiği yeri paylaşmasının altındaki psikoloji ne olabilir? “Aferin ne güzel geziyorsun“ mü desinler? Kime ne bundan? Sizinle gurur duyacak değiller ya. Büyük bir çoğunlukta paylaştığınız fotoğraflarlarınıza maalesef nazar, Haset, imrenme, özenme gibi duygularla bakar. Eğer paylaşma sebebiniz, “görsünler, Beğensinler“ ise eyvah, geçmiş olsun. Ailenizle mutlu bir anı paylaştıysanız, o mutluluğunuzu kıskançlıkla izleyenlere ve sizi çekemeyenlere de servis etmiş olursunuz. Çağımızın en büyük hastalığı; Teşhirdir. Yediğini, içtiğini, giydiğini, gezdiğini, ibadetini, vücudunu, en özel anlarını, sporunu, kolundaki serumunu, parasını, pulunu tüm dünya merak içerisinde bekliyormuşçasına sürekli paylaşma hastalığıdır. Enteresan millet olmuşuz, ilk aklına gelen fotoğraf ve video. Anı yaşayamıyoruz fotoğraf ve video çekmekten. Her şey çekilecek paylaşılacak. Güzel bir konser oluyor herkes elinde telefon, müzeye gidiyorum herkes elinde telefon. Yeni nesil hayatı kaçırıyor telefon diye. Mutluluğunuzu eksiltirsiniz. Evinizi, arabanızı, Allahın ihsan ettiği yemekleri paylaşmayın. Her gören “keşke benim de olsa“ diye baksa, o çok sevdiğiniz mutluluğunuzu, mallarınızı azaltırsınız. Giyinip kuşanıp verdiğiniz pozlarla, sağlıklı bir bedene sahipken, Bunu paylaştıkça hastalanır sağlığınızın olabilirsiniz. Eski zamanlarda sosyal medya olmadığı için insanların kendini ya da sahip olduklarını gösterdiği geniş bir saha yoktu. Buna rağmen büyüklerimiz, yeme içme gibi basit günlük ihtiyaçlarda bile komşularının gözü kalmasın diye hassasiyet gösterirdi. Pişen yemek kokusu gitmiştir diye komşuya da gönderilirdi. Bayramlarda yakınımızda durumu olmayan ailelerde yaşıt olduğumuz çocuk varsa bize alınan aynı bayramlık elbiseden ona da alınırdaki, Bizde görüp içi Burkulmasın. Çocukken, rahmetli annem bisikletimi bizim sokaktaki yaşıtlarımın hepsini bisiklete tek tek bindirmişti, Asıl paylaşım bunlarda. Eskiden büyük dedem, yiyecek, içecek veya fırından aldığı ekmek bile olsa görülmeyecek bir şekilde sepette taşırdı ki, yolda gelene kadar kimsenin o nimetlerden gözü kalmasın. Aksi taktirde göz değen bir gıda bütün aileye dokunur.

Dünyada ve ahirette rahat etmenin çaresi, nimetlerin Allahın emaneti olduğunu bilip şükrederek, bunları kendimizinmiş gibi paylaşıp göstermemektedir. Aklı olan insan, Allahın ihsan ettikleri ile başkalarını övünüp gurura düşmez. Yaptığı işleri, kazancını, malını anlatıp böbürlenmez Sosyal medya aracılığı ile servis edip göstermez. İnsanın kendine yaptığı kötülüğü, bütün dünya bir araya gelse ona yapamaz. Çünkü Paylaştıkça mutluluğunuzdan, sağlığınızdan, malınızdan azaltırsınız, tüketirsiniz.

Her şey kaydedilip paylaşılmaz, mahremiyet ve her değere yazık ediliyor, Unutmayın: ” sosyal medyada paylaştıkça eksilirsiniz“. Allahın bilmesi, onun beğenmesi her şey kâfidir.


46 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page