Deniz Kılıç yazdı....
SİVAS KONGRESİ VE CHP
Sivas Kongresi ile Cumhuriyet Halk Partisi arasındaki bağı görmezden gelemeyiz.
TARİHİ KARAR: BİRLEŞME
4 Eylül 1919’da toplanan Sivas Kongresi’nde alınan önemli kararlardan biri, ülke genelinde işgalcilere karşı mücadele etmek için kurulan “Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri”nin birleşmesi, birlikte hareket etmesi ve Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı altında toplanmasıdır.
Bu birleşme neticesinde, ülkeyi çıkmazdan kurtaracak kararlı, yararlı ve cesur bir cemiyet olan “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” kurulmuş oldu. Bu nedenle, Kurtuluş Savaşı’nın tek bir merkezden yönetilmesi, milli mücadelenin başarıyla sonuçlanmasının önemli kararları arasındadır.
KONGREYE KATILAN ÜYELER MANDA VE HİMAYEYE KARŞI ÇIKTI
Sivas Kongresi’ne katılan cemiyet üyelerinin kongredeki anti-emperyalist tutumları, “manda ve himaye”ye karşı dik duruşları tarihe geçen önemli bir karardır.
TEK BAŞINA KARAR ALINMADI
Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin kurucusu ve ilk başkanı olan Mustafa Kemal Atatürk, bağımsızlık yolunda ilerlerken hiçbir zaman tek başına karar almamıştır. O, her zaman alınan kararların “Meclis” içinde tartışılarak alınmasını istemiştir.
CUMHURİYETİN TEMELİNDE DEMOKRASİ VARDIR
Cumhuriyetimizin ve demokrasimizin bugüne kadar güçlü bir şekilde devam etmesinin temeli, Atatürk’ün demokratik bir lider olmasından, her görüşü dinlemesinden, birlikte görev yaptığı kadronun görüşlerine önem vermesinden kısacısı demokrasiyi işlevsel kılmasındandır. Bu yüzden Cumhuriyetimiz halkın Cumhuriyetidir. Halkın yönetimde söz sahibi olduğu demokratik Cumhuriyet, Atatürk’ün de ifade ettiği gibi; kimsesizlerin kimsesidir. Çünkü Cumhuriyet’in kuruluş sürecinde de “demokrasi” vardır. Bunun sonucu olarak Cumhuriyet’in hamuru demokrasiyle yoğrulmuştur diyebiliriz.
ANADOLU VE RUMELİ MÜDAFAA-İ HUKUK CEMİYETİ’NİN DEVAMI CHP
Birlik, beraberlik, dayanışma, ulusal bütünlük, bağımsızlık gibi kavramların somut bir şekilde hayata geçirildiği Sivas Kongresi’nde kurulan Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin devamı Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Bu nedenle Sivas Kongresi ile Cumhuriyet Halk Partisi’nin güçlü bir bağı vardır diyebiliriz.
Bu güçlü bağı Mustafa Kemal Atatürk, 15 Ekim 1927’de aynı zamanda Nutuk’u da okumaya başladığı Cumhuriyet Halk Fırkası’nın II. Büyük Kongresi’nde şu sözlerle ifade etmiştir: “Efendiler, Cumhuriyet Halk Fırkası’nın büyük kongresini açıyorum. Fırkamız, geçen ıstırap seneleri içinde milletimizin hayatı ve şerefi için gösterdiği yüksek azim ve iradenin temsilcisi olarak bundan dokuz sene evvel meydana çıkmıştı. Bütün Anadolu ve Rumeli’yi kapsamak üzere ilk genel kongremiz Sivas’ta yapılmıştı.” Nutuk’taki bu ifadeleriyle Atatürk, Sivas Kongresi’nin CHP’nin ilk kurultayı olduğunu açıkça beyan ederek tarihe not düşmüştür. Atatürk’ün bu sözleri CHP’nin tarihteki ilk kurultayının Sivas Kongresi olduğu kayıtlara geçmiştir.
EN BÜYÜK YENİLGİM, EN BÜYÜK ZAFERİMDİR
Atatürk’ten sonra İsmet İnönü döneminde de Türkiye’de çok partili sisteme geçilerek, demokrasinin daha da katılımcı olmasının yolu açılmıştır. Nitekim İsmet İnönü, “Benim en büyük yenilgim, en büyük zaferimdir” diyerek, demokrasiye olan inancını ve millet iradesine olan saygısını dünya kamuoyuna açıkça göstermiştir.
DEMOKRASİ KÜLTÜRÜMÜZÜN GÜCÜ
Geçmişten günümüze baktığımızda; Sivas Kongresi, o günkü zor şartlarda toplanarak milli mücadeleye yön vermiş ve Kurtuluş Savaşı’mızın önemli bir aşaması olmuştur. Aynı zamanda Sivas Kongresi, alınan ve uygulanan kararların kongre delegeleriyle birlikte alınması itibariyle demokrasi kültürümüzün de temelini oluşturmuştur.
CHP’YE DÜŞEN GÖREV
4 Eylül 1919 Sivas Kongresi’nin 105. yıl dönümünde, aynı zamanda Cumhuriyet Halk Partisi de ilk kurultayının yıl dönümünü kutlamış olacak. Bu sebeple, Özgür Özel liderliğindeki CHP heyeti, 4 Eylül’de tüzük kurultayını sembolik olarak Sivas’ta, kongre binasından başlatacak. Parti yönetiminin aldığı bu karar, Sivas Kongresi ile CHP arasındaki güçlü bağın bir kez daha belirgin hale gelmesi açısından önemlidir.
Türlü düşmanlarla savaştığımız, milli mücadeleyi başlattığımız ve Kurtuluş Savaşı’na yön verdiğimiz Sivas Kongresi bugün 105 yaşında. 105 yıl önce demokrasiyi içselleştiren bir anlayışın kurmuş olduğu Cumhuriyetimizin bugün hala demokrasimizden güç alması önemlidir. CHP, Sivas Kongresi’ndeki birliği, beraberliği, dayanışmayı, uzlaşıyı ve demokrasiyi ilke edindiği gibi bugün de aynı ilkeleri hayata geçirmek için mücadelesine devam etmelidir. Türkiye’nin normalleşmesi, ayrılıkların sadece ideolojik boyutta kalması toplumsal dayanışmamız açısından önemlidir. Bu yüzden CHP, üzerine düşen tarihsel sorumluluk bilinciyle hareket etmelidir. Bu yüzden Sivas’ta kongre binasından başlatılacak olan kongrenin önemi olduğu kadar, sorumluluğu da vardır.
Tarihi kararların alındığı, 4 Eylül 1919’da toplanan Sivas Kongresi’nin 105. yıl dönümü kutlu olsun.
Sivas Kongresi’ne katılan ve bağımsızlık yolunda milli mücadeleyi başlatan, başta Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Milli Mücadelemizin tüm kahramanlarını bir kez daha saygı, rahmet ve minnetle anıyorum.
Comments