Emisyon, bir materyalin yüzeyinin radyasyon ile çevreye zararlı etkileri olan her türlü gaz, sıvı ve katı atık yayma yeteneğidir. Sera gazı emisyonlarının dünyada artmasının başlıca sebeplerinden biri olan fosil yakıt kullanımı %87 oranı ile başta gelmektedir. Bunu %9 ile arazi kullanımı için ormansızlaştırma, % 4 ile sanayi süreçleri(çimento imalatı vb.) takip etmektedir.
Karbon Emisyonu, doğada oluşan karbonun atmosfere salınması demektir. Çoğunlukla insan kaynaklı faaliyetler sonucu oluşur. 19.yüzyıldan itibaren kömürle çalışan sanayi araçlarının kullanılması ile birlikte atmosferdeki sera gazı yoğunluğu da artış göstermiştir. Atmosfere salınan bu gazlar , dünyanın ortalama sıcaklığının artmasına sebep oluyor. Sera gazlarının atmosferin iç yüzeyini kaplayıp, güneşten gelen ışınların geri yansımalarını engelleyerek dünya üzerindeki sıcaklığın artmasına , tehlike sinyalleri veren büyük bir iklim sorununa sebep olmaktadır.
2050’ye kadar net sıfır için emisyonlar yıllık % 7 azaltılmalı
Yapılan son analizlere göre, küresel ısınmayı 1,5°C hedefiyle sınırlamak için mevcut çabaların hızlandırılması şart. Dünyayı bekleyen en büyük risklerden biri, ısınmanın 2,5-3°C seviyesine ulaşmasıdır. Bu durum, iklim felaketleri ve ekstrem hava olaylarının giderek artacağı anlamına gelmektedir. Toplumların ve ekonomilerin ağır etkilerle karşılaşacağın işaret etmektedir.
Küresel sıcaklık artışını yavaşlatmak için 2050 yılına kadar sıfır emisyon hedefine ulaşılması gerekiyor. Bunun için yıllık %7’lik emisyon kesintisine ihtiyaç duyulurken, mevcut politikalar ve uygulamalar bu tempoyu yakalayamıyor. Özellikle enerji ve sanayi sektörlerinde radikal emisyon azaltımlarının zorunlu olduğu ortaya çıkmaktadır.
Yapılan analizlerde, kömür ve fosil yakıtların kullanımının acil olarak sınırlandırılması gerektiği belirtiliyor. Bu kaynaklara olan bağımlılığın devam etmesi halinde, küresel sıcaklık artışının kontrol altına alınmasının neredeyse imkânsız olduğu yadsınamaz bir gerçek. Bu bağlamda, fosil yakıtlardan yenilenebilir kaynaklara geçişin hızlandırılması gerekliliği şart.
Elektrik üretiminde güneş ve rüzgâr gibi temiz enerji kaynaklarının payının artırılması, net sıfır hedefi için kritik görülüyor. Ancak , bu dönüşümün güvenli bir şekilde gerçekleşmesi için enerji depolama teknolojilerine de ciddi yatırımlar yapılması gerektiği belirtiliyor. Bu teknolojiler, enerjinin arz-talep dengesini sağlamada ve fosil yakıtlara bağımlılığı azaltmada önemli bir rol oynayacak.
Ağır sanayi ve enerji yoğun sektörlerde karbon emisyonlarının azaltılabilmesi için karbon yakalama, kullanım ve depolama teknolojilerinin yaygınlaştırılması gerekiyor .Enerji verimliliği ve düşük karbonlu enerji teknolojilerinin küresel olarak daha hızlı bir şekilde benimsenmesi oldukça önemli. Özellikle ulaşım, inşaat ve sanayi sektörlerinde enerji verimliliği arttırılarak karbon ayak izi azaltılabilir. Aynı zamanda, düşük karbonlu çözümlerin maliyetlerinin düşürülmesi ve erişiminin artırılması da oldukça önemli.
Analizde, temiz enerji yatırımlarına yönelik yıllık harcamaların artırılması gerektiği zorunlu görülüyor. Analiz, enerji geçişinin başarıya ulaşabilmesi, net sıfır ve 1,5 C ısınma senaryosunun gerçekleşebilmesi için 78 trilyon ABD dolarına ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Ancak, şu anda bu finansmanın sağlanmasında ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Gelişmekte olan ülkelerin enerji dönüşümüne yeterli destek sağlanmadığı için, fosil yakıt bağımlılığı ve emisyon azaltımı gibi konularda geri kalma riski söz konusu.
Öte yandan, hükümetlerin net sıfır hedeflerine ulaşmak için daha somut adımlar atması , kararlı ve uzun vadeli politikaların oluşturulması, özel sektörün yenilenebilir enerjiye daha fazla yatırım yapması gerekiyor.
Kommentare