top of page

Petrol-İş’ten Bakana cevap!

Yazarın fotoğrafı: Hamza DalgıçHamza Dalgıç

“Halka arzın özelleştirmenin ilk aşamalarından olduğu bilinmektedir”

Petrol-İş Sendikası Trakya Şube Başkanı Ümit Çetintaş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın, Kamu İktisadi Teşekkülleri hisselerinin halka arz edilme konusu hakkında yaptığı açıklamaya cevap verdi.

Kamu İktisadi Teşekkülleri hisselerinin halka arzının bir özelleştirme habercisi olduğunu belirten Çetintaş, daha önce de bir takım şirketlerin özelleştirme sürecinin, şirket hisselerinin halka arz edilmesi ile başladığına dikkat çekti.

“ÇELİŞKİ VAR”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın kendisiyle çeliştiğini belirten Petrol-İş Trakya Şube Başkanı Ümit Çetintaş; “TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 18 Kasım 2024 tarihinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar tarafında enerji KİT’lerine ilişkin bazı açıklamalarda bulunulmuştur. Bu kuruluşların önümüzdeki dönemde yeniden yapılandırılacağı ve halka arz edileceği açıklanmıştır.

Aynı açıklamalarda “Bizim özelleştirme gibi bir planımız, programımız yok” denilmesi büyük çelişkidir. 

Çünkü Kamu İktisadi Teşekkülleri’nin yeniden yapılandırılarak şirketleştirilmesi yani özel bir şirket biçimine dönüştürülmesinin, özelleştirmenin ilk aşamalarından olduğu bilinmektedir. KİT’lerin belli bir hissesinin halka arz edilmesi ise özelleştirme yöntemlerinden birisidir. “Hisse senedi yoluyla satış yöntemi” adı verilen bu yöntemin özelleştirmede bir satış yöntemi olduğu bilgisine bizzat Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın kaynaklarında yer verilmektedir. 

 

Nitekim, özelleştirme İdaresi Başkanlığı verileri içerisinde hisse satışları yoluyla özelleştirmelerin sıralı listesi düzenli olarak yayınlanmaktadır. Bu liste ve özelleştirme uygulamalarının tarihi incelendiğinde, ülkemizin birçok stratejik kamu kuruluşunun önce halka arz yoluyla belli bir hissesinin satıldığı sonraki yıllarda bu şirketlerin çoğunluk hissesinin özel sektöre devredildiği görülmektedir.

Petkim ve Erdemir hisseleri ilk olarak 1990 yılında, Petrol Ofisi ve Tüpraş hisseleri ise ilk olarak 1991 yılında halka arz edilmiştir. Bu halka arzlarla söz konusu kuruluşların özelleştirme süreci başlamış ve ilerleyen yıllarda bu kuruluşlar bütünüyle özel sektöre devredilmiştir.

Görüldüğü gibi halka arz yoluyla enerji KİT’lerinin belli bir hissesinin özelleştirilmesi, ülkemizin enerjisine ve bor madenlerine yerli ve yabancı tekellerin ortak olması anlamına gelecektir. Zamanla petrol, doğal gaz ve bor madenciliğinde hakimiyetin özel şirketlere geçmesi riski oluşacaktır. Türkiye’nin enerji politikalarına, sadece kârlılığını ve rekabet gücünü düşünen tekellerin karar vermeye başlaması ise ciddi bir güvenlik riskine yol açacaktır” dedi.

“ÖZELLEŞTİRMEDEN BAHSEDİLMESİ BÜYÜK BİR YANLIŞTIR”

Sözlerine devam eden Çetintaş; “Petrol-İş, ülkemiz ekonomisinin belkemiği niteliğinde olan enerji KİT’lerinden TPAO, BOTAŞ ve Eti Maden’de örgütlü sendikadır. TPAO, BOTAŞ ve Eti Maden işçisi gecesini gündüzüne katmakta ve ciddi riskleri göze alıp alın teri dökerek üretmeye devam etmektedir.

Son derece stratejik olan petrol, doğal gaz ve bor madenciliği faaliyetlerini yürüten TPAO,

BOTAŞ ve Eti Maden’in var olan yapısı ve faaliyetlerinin titiz bir planlama ile güçlendirilmesi ve TPAO ile BOTAŞ’ın entegre bir yapıya kavuşturulması gerekirken, bu kuruluşların özelleştirilmesinden bahsedilmesi büyük bir yanlıştır.

TPAO, ülkemizin petrol ve doğalgaz üretimde %80’in üzerinde bir paya sahiptir. Gabar’da günlük petrol üretimin yükselmesiyle bu pay daha da artmaktadır. Karadeniz’de Sakarya sahasında doğalgaz keşfini yapan TPAO ülkemizin en büyük 23’üncü şirket konumunda bulunmaktadır. Bölgesel çatışmaların arağı bir coğrafyada artan arama, keşif ve üretim potansiyeli ile önemli bir enerji kuruluşu haline gelmiştir.

Ülkemize güvenli ve ucuz bir şekilde doğalgaz temin eden BOTAŞ ise yıllık 26 milyar dolara ulaşan satışları ile sektörde kamu yararı doğrultusunda önemli bir işlev görmektedir. %98 oranında dışa bağımlı olduğumuz doğalgazda ithalatın %90’dan daha fazla bir kısmını BOTAŞ üstlenmiştir. BOTAŞ kamusal niteliğiyle, dünyada savaş, salgın ve çatışmalardan kaynaklı çalkantılar yaşanan enerji sektöründe bu sorunların vatandaşa yansıyabilecek olumsuz sonuçlarını engelleyen bir rol üstlenmektedir.

 

Eti Maden ise dünya bor rezervlerinin %73’ünü kontrol eden ve dünyada toplam bor üretim kapasitesinin yarısına tek başına sahip paha biçilmez bir kamu kuruluşumuzdur. Dünyanın bor sektörü talebinin %60’ını Eti Maden karşılamaktadır.  

Bu enerji KİT’lerinin önce şirketleştirilmesi ardından halka arz yoluyla hisselerinin satılması, ilgili sektörlerde yerli ve yabancı sermayenin inisiyatifini arttıracak, devlet kontrolünü zayıflatacaktır. TPAO, BOTAŞ ve Eti Maden gibi şirketleri zayıflatacak ve özelleştirecek her türlü girişim, Türkiye’nin enerjide bindiği dalı kesmesi anlamına gelecektir.

Petrol-İş Sendikası, Türkiye'nin en değerli ve stratejik kuruluşları olan TPAO, BOTAŞ ve Eti Maden’de özelleştirme girişimlerine geçmişte olduğu gibi bugün de karşı duracaktır” diyerek sözlerini noktaladı.

1.054 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Yorumlar


bottom of page