Osmancık çiftçileri: “ALDATILDIK”

Geçtiğimiz hafta Lüleburgaz’da DSİ tarafından köylerde yapılan ve yapılması planlanan “Zorunlu Arazi Toplulaştırması” hakkında toplantı gerçekleştirilmişti. Toplantıya katılan köy muhtarlarının 12 tanesi ve mülk sahibi bir vatandaş, DSİ yetkililerine toplulaştırmadan rahatsız olduklarını belirtmiş, DSİ yetkilisi ise tepki gösteren köy muhtarlarına “siyaset yapıyorlar” demişti. Artan gerginliğin ardından 12 köy muhtarı ve mülk sahibi vatandaşlar toplantıyı terk etmişti. Gazetemiz, yaşanan olayın ardından duruma tepki gösteren Osmancıklı çiftçiler ile görüşerek sitemlerini bire bir dinledi. Osmancık köyü çiftçisi Ersan Süzen; “Aldattılar milleti” diyerek tepkisini açık bir dille ifade etti.

Geçtiğimiz hafta Lüleburgaz Halk Eğitim Merkezi’nde Devlet Su İşleri (DSİ) ve Kırklareli’nde bulunan köylerin muhtarları arasında, köylerde yapılan ve yapılması planlanan “Zorunlu Arazi Toplulaştırması” hakkında toplantı gerçekleştirilmişti.

Toplantıda DSİ 11. Bölge Müdürlüğü Zorunlu Arazi Toplulaştırma Şube Müdürü Osman Akın, DSİ 112. Şube Müdürü ve Toplulaştırma İnşaat Sorumlusu Mehmet Cemil Sarı ve Zorunlu Arazi Toplulaştırma Kontrol Mühendisi ve Harita Mühendisi Kadir Can, arazi toplulaştırmasının faydaları ve tarıma katkılarından bahsetmiş, Kırklareli’nde bulunan 12 köyün muhtarı ise yapılan toplulaştırmanın anlatılanlarla alakasının olmadığını belirtmişti.

Osmancık köyünde gerçekleştirilen arazi toplulaştırmasını işaret eden köy muhtarları, çiftçilerin memnun kalmadığını ve mağdur edildiğini belirtmişti. DSİ tarafının anlattıkları sonrasında toplulaştırmaya tüm köyün razı geldiğini fakat ardından toplulaştırmanın vaat edildiği gibi yapılmadığını belirten muhtarlar ile müdür Akın ve Sarı arasında yer yer tansiyon yükselmişti.

Muhtarların örnek olarak gösterdiği Osmancık köyünde durumun anlatıldığı gibi olmadığını ve köy sakinleri ile çiftçilerin durumdan memnun olduğunu belirten Osman Akın, muhtarların “siyaset yaptığını” ifade etmişti.

Konu üstüne Osmancık köyüne giderek Osmancık köyü muhtarı Süleyman İnal, Trakya Toprağıma Dokunma Platformu Sözcüsü Cengiz Atlı ve çiftçiler ile görüşen gazetemiz, konuyu bir de köyün çiftçilerinden dinledi.

Toplulaştırmanın DSİ tarafından kendilerine anlatıldığı gibi yapılmadığını ve kandırıldıklarını belirten köylüler, bir bütün halinde olan tarlalarının da bölündüğünü belirterek “Bu nasıl toplulaştırma?” dediler.

Kendi verimli topraklarının ellerinden alınarak kendilerine verimsiz, çataklık ve ormanlık yerlerde araziler verildiğini belirten muhtar İnal, Cengiz Atlı ve çiftçiler, bu verimli arazilerin hepsinin eski bir bakana verildiğini ve topraklarının kendilerinden gasp edildiğini iddia ettiler.

“ESKİ BAKANIN YERLERİNİ VERİMLİ ALANA TOPLADILAR”

Bölgede Osmancık köyünden 50 kişinin yeri olduğunu ve hepsinin şikayetçi olduğunu belirten Osmancık Köyü Muhtarı Süleyman İnal; “Bu bölge bizim “Yalı” dediğimiz en verimli bölgemiz. En verimli diyorum çünkü Çayırdere Barajı’ndan kapalı sistem sulama hattımız bu bölgeden geçiyor. Şurada hidrantı görebilirsiniz ve bu hidrantların 200 metrede bir tarlalar içerisinde buluyor.

Eski Hazine ve Maliye Bakanı’nın bu sulu bölgede 300-350 dekar yeri var. Eski bakanın eşinin ve kendisinin yerlerini aşağı yukarı 1000 dekar olmak üzere bu alana, sulak ve verimli alana topladılar. Kuru ve çatak bölgedeki bütün yerleri de sulu bölgeye alınmış oldu.

Bu bölgede Osmancık köyünden aşağı yukarı 50 kişinin yeri var ve bunların hepsi mağdur durumdadır. Buradan, iyi yerden alınıp daha kötü yerlere taşındı tarlalar. Evet, biraz daha fazla yer verildi fakat hiçbir çiftçi bundan memnun değil.

Bu bölgedeki yerler ve verilen yerler arasında verim farkı var. Sulu bölgedeki 10 dekar yer, kuru bölgedeki 30 dekar yere bedeldir. Sulu bölgedeki 10 dekar yerden iki ürün alırsın, suladığın için daha da fazla alırsın. Kuru bölgede ise tek ürün alırsın. Ortada verim farkı var” dedi.

“BURAYI ŞİRKETLER PAYLAŞTI VE KÖYLÜLER ÇIKARILIYOR”

Müdür Akın’ı yalanlayan Trakya Toprağıma Dokunma Platformu Sözcüsü Cengiz Atlı ise; “Şu an Pınarhisar’a bağlı Osmancık köyünün en verimli arazilerindeyiz. Köylünün elinde olan bu tarlalar sulanabiliyor ve sulama kanalı hemen dibinde ama maalesef bu tarlalar köylünün elinden alınıyor ve eski bakan ile özel şirketlere eline geçiyor. Toplulaştırma bu şekilde uygulanıyor. Buraya insan diksen insan biter, o kadar verimli topraklar. Suyun olduğu yerde hayat vardır. Çiftçiye verilen yerde ne su var, nede böyle gördüğünüz gibi düzlük.

Şu gördüğünüz tepenin ardında da sıcak su kaynağı var. Sıcak su dediğimiz şey ekilen şeyin senede 3-4 ürün alınmasına yarayan bir şey. Büyük ihtimalle buraların sahibi eski bakan olacak. Burayı resmen birkaç şirket paylaşmış ve köylüler buradan çıkarılıyor.

Osmancık’ın diğer tarafları kum zaten. Daha verimsiz yerler veriliyor. Fazla tarla bile verse buradaki tarlanın değerini karşılamıyor. Biz buna karşı çıkıyoruz. DSİ müdürü geçen gün toplantıda “biz Osmancık’ta çok güzel bir toplulaştırma yaptık, kimse itiraz etmedi, herkes çok memnun” demiş. Diğer muhtarlarımız da toplantıyı terk etti çünkü biz öyle olmadığını biliyoruz. Osmancık köylüleri bunu çok açık bir şekilde söylüyor ve itiraz edip sözlerini de esirgemiyorlar” ifadelerini kullandı.

“TOPLULAŞTIRMAYA DEĞİL, ŞU ANDA UYGULANAN “ZORUNLU TOPLULAŞTIRMAYA” KARŞIYIZ”

Muhtar Süleyman İnal; “Toplulaştırmaya aslında karşı değiliz. Toplulaştırma aynı bölgedeki tarlaları bir araya getirmektir. Biz şu anda yapılan “Zorunlu Toplulaştırma’ya” karşıyız. Aynı bölgede, aynı paftadaki yerlerimizi bir araya getirseler hiç kimsenin buna sesi çıkmaz. Çünkü Serkan arkadaşımızın bu bölgede 55 dekar yeri var. Bu yerleri alıyorlar, başka yere götürüyorlar. Buraya da eski bakanın yerini getiriyorlar.

Neden böyle yapıyorlar? Bu bölgedeki yerleri burada, Karakaçan Bayırı’ndaki yerleri Karakaçan’da, Kuyruk’taki yerleri Kuyruk’ta, Kepir’deki yerleri Kepir’de bir araya getirse hiç kimsenin sesi çıkmaz” açıklamalarına yer verdi.

“HEM VERİMSİZ TOPRAK VERİYORLAR HEM DE KESİNTİ YAPIYORLAR”

İlk başta anlatılanların kulağa güzel geldiğini ve bu yüzden toplulaştırmayı kabul ettiklerini fakat sonradan yapılan uygulamaların anlatılanlar gibi olmadığını belirten Osmancık köyü çiftçisi Serkan Öçal; “Bizim köyümüze toplulaştırma geldi ve DSİ tarafından bize proje anlatıldığı zaman köyümüzde kabul edenler de oldu, etmeyenler de oldu. Benim burada 55 dönüm tarlam var. Şurada 5 dönüm var, az ileride 10 dönüm var, az ilerde 15, az ileride 22 dönüm yer var.

Bize dediler ki şu alandaki yerleri bir araya toplayacağız. Benim buradaki 55 dönüm yeri tek yere toplayacaklardı yani. Biz de inandık, “iyi güzel bari 40 tarlaya gideceğimize 1 tane tarlaya gideriz” dedik. Baştan hoşumuza gitti ve biz de kabul ettik.

Gel gör ki bizim köyümüzden 3 tane bilirkişi seçtiler. Birisi benim, birisi Gökhan Saygıner, birisi ise Cihat Dere. Bilirkişi seçtiler ama bize hiçbir şey sormadılar. Yolları böyle böyle yapacağız, size soracağız, nerden yol geçecek dediler, sormadılar.

Benim burada sulak alandaki tarlalarımı aldılar, şu karşıda gördüğünüz çataklar var ya, ekilmemiş araziler… Bana oraları veriyorlar. Benim buradaki en verimli toprağımı alıyor, bana en ağaç yeri veriyor. Dekarımdan da 13 dekarı 11 dekara, 22 dekarı 18 dekara düşürmüş. Hem kötü yerden veriyor hem de dekarları da düşürüyorlar” açıklamalarına yer verdi.

“ALDATTILAR MİLLETİ”

Aldatıldıklarını belirten Osmancık köyü çiftçisi Ersan Süzen; “Müdür “itiraz edenin tarlasını uzak yere götürmüyoruz” demişti. Aldattılar milleti. Benim tarlayı buradan alıyor, buradan 2.5 kilometre uzağa götürüyor. Orada işlenecek durumda olan toprak 5 dekar, kalan toprakta 1000 tane domuz duruyor, insan geçemiyor oradan.

Benim verimli toprağımı alacak, bana verimsiz çataklık toprak verecek. Orası düzelecek durumda da değil. İnsan geçemiyor içinden oranın. Maaşla geçinemiyoruz ki. 100 dekar tarlam var, 40 dekarını çocuklara verdim, 60 dekarını ben işlemeye çalışıyorum. Çiftçiliğimi yaşıma rağmen bırakmak istemiyorum.

Şu görünen yerde, benim tarlamın arkasında eski bakanın yerleri var, çatak bayır arasında. Benim tarlamı alacak bana nereden verecek? Bu iş hiç olmaz. Yayan inilemeyecek yere benim tarlamı götürmüş. Bu nasıl adalet nasıl kanun, bende anlamadım. Yapacak bir şeyimiz yok, devletten bir şey bekliyoruz” ifadelerinde bulundu.

“YOLA SINIRI OLAN YERDEN YOL PAYI KESİYORLAR”

Muhtar Süleyman İnal; “Bu yer bizim kendi yerimiz. 20 dekar, tek parça. Toplulaştırma geçtikten sonra bu yeri buradan alıyorlar, başka yere iki parça olarak veriyorlar. Bu nasıl toplulaştırma anlayamadım gitti.

Bu yer yola sınır bir yer. Bu yerden 1 dekarı gecik yer kesiyor. Yola sınırı olan yerden neden yol payı kesiyorlar? Resmen bizim topraklarımız gasp edildi.

Az önce gösterdiğim yer tek parça dört köşeydi. Bu bölgeye “L” şeklinde yer veriliyor ve ayrıca çalılar da var. 1 dekarı geçik yer kesiliyor. Aynı bölge arasında 20 metre fark var. Yola sınır olan yerden neden 1 dekarı gecik yer kesiliyor” açıklamalarına yer verdi.

“GELİN BİRLİKTE ŞEYTAN TAŞLAYALIM”

Serkan Öçal; “Az önce aşağıda benim tarlamı görmüştük. Şimdi “toplulaştırma” adı altında bana verilen yerleri gösteriyorum. Aşağıda 55 dönüm yer gösterdim. Orada şöyle bir parça taş bulamazsın. Şu gördüğünüz çataklar, şu aralar falan komple bu orman da dahil olmak üzere arkadaşlar sağ olsun bana çok güzel yerler vermiş.

Hacca gitmeye gerek yok, tarlamda bol bol taş var. Millet buraya gelsin şeytan taşlamaya. Gelsinler hep beraber taşları alalım şeytan taşlayalım” söylemlerini kullandı.

“SICAK SU KAYNAĞI ESKİ BAKANA”

Toplulaştırmanın Osmancık’ta böyle yapılmasının sebeplerinden birisi hakkında iddialarda bulunan Trakya Toprağıma Dokunma Platformu sözcüsü Cengiz Atlı; “Burası Osmancık köyünde devlet imkanları ile bulunmuş sıcak su kaynağı. Sıcak su kaynağı senede 3-4 kere ürün alınabilecek şekilde seracılık yapmak mümkün. Burada ne kadar rezerv olduğunu biz bilmiyoruz ama bilen biliyor. Biliyor ki, hemen dibinden başlayıp aşağıya doğru giden tüm tarlaları eski bakana veriyorlar.

Eski bakan daha önce bir açıklama yapmış, “Osmancık köyünde modern tarım yapacağım” demişti. Modern tarım dediği devlet imkanları ile çıkarılmış bu sıcak suyu kullanarak, katma değeri çok yüksek bir alandan yararlanarak senede 3-4 kere ürün almak olacak. Toplulaştırmanın Osmancık’ta yapılma sebeplerinden birisinin de bu olduğunu düşünüyoruz.