top of page
Yazarın fotoğrafıAhmet Güdücüoğlu

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Öyle bir lider, öyle bir deha düşünün ki Ülkesi için çok büyük başarılara imza atmış, çağdaş medeniyet seviyesine getirmiş. Yıllarca cehaletle yok olmuş bir Ülkeye, “Ben, manevî miras olarak hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevî mirasım ilim ve akıldır.” Diyerek, sadece bir gecede modern ve çağdaş Türkiye oluşumu için tekke ve zaviye, harf, giyim, soyadı kanunlarını çıkaracak kadar atılımcı ve cesur bir lider. Tek kurtuluşun akıl ve ilim olduğunu bilip, kara tahta başında halkına okuma yazma öğretip, Arap alfabesinden Latin alfabesine geçişi sağlayacak kadar aydın. Ve o zaman kurulan halkı, halk içi imkânlarla eğiten Köy Enstitüleri’yle, bugünün Nobel ödüllü Türk bilim adamı Aziz Sancar’ları eğitecek büyük eğitim projelerini hayata geçirecek kadar, halkının ona verdiği unvanla gerçek bir Başöğretmen.

“Köylü milletin efendisidir” deyip yok olan çiftçiliği, pek çok fabrika kurdurup yok olan ekonomiyi toparlayacak kadar ekonomist bir yol gösterici. Kadınları ülkenin yönetimi dahil, her alanında söz sahibi yapıp yollarını açan, toplumda etkinlik sağlamalarını sağlayan, gerçek değerlerini bulmasının yolunu açan bir Kahraman.  

Kendi ana dili dışında Almanca, Fransızca, İngilizce, Arapça, Bulgarca, Farsça ve Rusça bilip, çoğu dilde tercüme ve yazıları olup sözel, ‘Geometri’ kitabı yazacak kadar sayısal zekâsı yüksek bir Önder.

Yaptığı konuşmalarda, yüzlerce yıl sonrası için, memleketimizin geleceği için söylediği birçok öngörünün gerçekleştiğini görüyoruz. Kendisi bu kadar doğru tahmin yapacak kadar ileri görüşlü bir Lider.

"Efendiler! Hepiniz mebus olabilirsiniz, vekil olabilirsiniz, fakat sanatkâr olamazsınız hayatlarını büyük bir sanata vakfeden bu çocukları sevelim..." Bu, Atatürk 'ün sanata ve sanatkâra karşı büyük sevgisini gösteren sözlerinden biridir. Kendisi bu kadar sanat âşığı bir sanatseverdir.

Cumhuriyet sonrası eğitim reformu planında; yurtdışından dünyanın en başarılı profesörlerini getirtip hep hayali olan, ülkeyi muasır medeniyetler seviyesine getirme yolunda emin adımlarla ilerleyecek kadar ilim ve bilim tutkunu bir Aydın.

“Savaş zorunlu ve hayati olmalıdır. Gerçek kanaatim şudur: Milleti savaşa götürünce vicdanımda azap duymamalıyım, öldüreceğiz diyenlere karşı, ölmeyeceğiz diye savaşa girebiliriz. Lakin millet hayatı tehlikeye maruz kalmıyorsa savaş cinayettir”. Diyebilen bir barış yanlısı.Savaş sonrası açlık, sefalet, binlerce salgın hastalık mağduru halkı; kısıtlı imkânlarıyla olabilecek en az zayiatla iyileştirip; halkın sağlığı ve sağlıklı yaşama hakkını korumanın devletin görevi olduğuna dair kanunlar çıkaracak kadar halkçı bir Lider.

Ülkenin geleceğini, Cumhuriyet’i, çocuklar ve gençlere emanet edecek kadar yeni nesle güvenen bir insan sever.

Yaklaşık yüz yıl önceki giyim tarzıyla bugün bile yüzyılın en şık adamı seçilecek kadar zevk sahibi, çağı yakalayıp ötesine geçebilecek kadar uygar ve asil bir Yürek.

Yaşadığı ne yazık ki kısacık 57 yıla,11 savaş, 24 madalya, 13 kitap, yıkılan bir imparatorluktan “Türkiye Cumhuriyeti” oluşumunu sığdıracak kadar büyük bir Devlet Adamı.

Büyük Liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün yolunda ilerlerken onur duymayı; emanet ettiği Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşatma görevimizi, evlatlarımıza anlatarak Ona sahip çıkmalarını sağlamalıyız.

23 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page