Lüleburgaz Belediye Meclisi’nin 2 Eylül günü gerçekleşen toplantısında Lüleburgaz Belediye Meclisi CHP Grup Başkan Vekili Emrah Arslan, gündem dışı bir konuşma yaparak yeni eğitim modeline tepki gösterdi ve eğitimdeki sorunlar hakkında bir konuşma yaptı. Arslan’a, Belediye Meclis Üyesi AK Parti Grup Başkan Vekili Sedat Demir cevap verdi.
Lüleburgaz Belediye Meclisi’nin 2 Eylül günü gerçekleşen toplantısında Lüleburgaz Belediye Meclisi CHP Grup Başkan Vekili Emrah Arslan, gündem dışı bir konuşma yaparak yeni eğitim modeline tepki gösterdi ve eğitimdeki sorunlar hakkında bir konuşma yaptı.
2024-2025 eğitim öğretim yılının 2 Eylül tarihinde uyum etkinlikleri ile başladığını belirten Arslan; “Önümüzdeki hafta tüm öğrencilerimiz okullarına dönmüş olacaklar. Ne yazık ki ne okullarımız, ne AK Parti iktidarının 22 yılda eğitim sistemini getirdiği durum öğrencilerimizin, velilerimizin, öğretmenlerimizin ve yöneticilerimizin ve eğitim çalışanlarının heyecanlarını, isteklerini ve ihtiyaçlarını karşılamaya hazır değil. Bu yıl 1-5-9’uncu sınıf öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz bir eğitim programı olmaktan öte iktidarın çağ dışı eğitim manifestosu olma niteliği taşıyan ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ ile döneme başlıyorlar. İhtiyaç analizi ve pilot çalışması yapılmamış. Hazırlanma ve onaylanma süreci katılımcı ve şeffaf yürütülmemiş. Kaynakçası, bilimsel dayanakları ve yazarları belli olmayan, tüm uzmanların karşı çıkmasına rağmen onaylanan bu modele karşı CHP olarak idari işlemin iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle Danıştay’a dava açtık. Öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin vakti ve emeği iktidarın siyasi hırsları nedeniyle daha fazla ziyan edilmeden bir an önce eski programa dönüleceğini umuyoruz. Öğrencilerimizin nitelikli eğitim hakkı ve öğretmenlerimizin özlük haklarının dışında okullarımızın durumu da ne yazık ki içler acısıdır. Okullarımız, çocuklarımızın için güvenli ve sağlıklı yerler olmanın çok uzağındadır. Kamusal, parasız ve eşit eğitim bitirilmiş, devlet okulları ailelerden alınan katkı payları sayesinde ayakta kalmaya çalışan özel okullara döndürülmüştür. Ailelerin katkı payı veremediği yoksul bölgelerdeki okullarımız ve çocuklarımız güvensiz, sağlıksız ve hijyenden yoksun binalarda eğitim almak zorunda bırakılmıştır. Atanamayan öğretmen sorunu özel okullara ucuz işgücü sağlamak için bilinçli olarak yapılmıştır. Devlet okulları toplumun en yoksul ve çaresiz kesimlerinin çocuklarının iktidarın eğitim politikalarına dolaysız maruz kaldığı mekanlara dönüştürülmüştür. Laik ve bilimsel eğitimden giderek uzaklaşılmıştır. Tüm kademelerde, tüm paydaşlar için eğitim her geçen gün daha da kötüye gitmektedir. Okul öncesinden yükseköğretime kadar eğitim niteliği bilinçli olarak düşürülmüştür. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı esnasında Maarif Kongresi’ni toplayarak eğitimin ne kadar önemli olduğunu göstermiştir. Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesine uygun olarak, iktidarımızda eğitime yeterli bütçe ayrılacak ve sorunlar çözülecektir. Belediyelerimizde gerçekleştirilen başarılı projeler iktidarımızda yapacağımız işlerin habercisi niteliğindedir” dedi.
Arslan’a, Belediye Meclis Üyesi ve AK Parti Grup Başkan Vekili Sedat Demir cevap verdi.
Demir; “Lüleburgaz Belediye Meclisi tabi ki Lüleburgaz’ın sorunlarının konuşulduğu yer olması gerekir. Genel siyaseti ilgilendiren konuları partinin ilgili milletvekilleri veya il/ilçe başkanlarıyla konuşulması daha doğrudur. CHP Grup Başkan Vekili’nin burada Lüleburgaz’ın altyapısından, Lüleburgaz’ın yollarından veya Lüleburgaz Belediyesi anlamında katkı koyabileceğimiz şeylerden bahsetmesini beklerdim. Kendisini bu konuda kınıyorum. Bahsettiği konular ile alakalı olarak Milli Eğitim’de yanlış politikalarla ilgili mahkeme sürecinden bahsetti. Mahkeme sürecinde neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar verilecektir. Şu konuda biraz şaşırdım, Milli Eğitim’de başarısız öğrencilerin olduğundan bahsetti. Başarılı öğrencilerin ödüllendirilmesini biraz önce onayladık. Burada binlerce lira para veriyoruz. Bu öğrenciler hangi okullardan çıkıyor? Lüleburgaz’da başarılı olan öğrencilerin büyük bir çoğunluğu devlet okullarında okuyan öğrencilerdir. Böyle bir ayrım yapmıyoruz. Özel sektör veya diğer sektörlerde olabilir. Şundan kimsenin şüphesi olmasın, buna kimsenin gücü yetmeyecektir; Türkiye Cumhuriyeti laik ve demokratik bir yapıda devam edecektir. Ve bunun destekçisi hepimiz birlikte olacağız. Bu eğitim sistemiyle alakalı değiştirilecek şeyler kişilerin inisiyatifinde olacak bir durum değildir. Eğitim kalitesi ile ilgili görüşler şüphesiz ki açıktır. Daha iyi olması için hep birlikte mücadele edeceğiz” ifadelerine yer verdi.
Comments