Uluslararası Müzeler Günü, her yıl 18 Mayıs'ta müzelerin toplumdaki işlevi ve önemi konusunda farkındalık yaratmak amacıyla kutlanmakta olan uluslararası bir günüdür. Dünyada 1977 yılından beri kutlanmakta olan Uluslararası Müzeler Günü, Türkiye'de 1982 yılında kutlanmaya başlamıştır. Uluslararası Müzeler Günü'nde her yıl farklı bir ana temaya odaklanılır ve Dünya müzelerinde Uluslararası Müzeler Konseyi tarafından koordine edilen etkinlikler gerçekleştirilir. Etkinlikler tek günde, tek hafta sonunda veya bir hafta süresince gerçekleştirilebilir. 2021'de 158 ülkede yaklaşık 37bin müze Uluslararası Müzeler Günü kutlamalarına katılmıştır.
Müzeler, toplumların bilim ve sanat ürünlerini sergilemek, tarihte yaşanmış kültürleri, yaşayış biçimlerini inceleyerek, hem günümüzü hem de geleceği aydınlatmak için oluşturulmuş kurumlardır. Bireylerin geçmişi daha iyi tanımalarına ve dersler çıkarmasına olanak sağlar. Ülkelerin kültürel değerlerinin oluşmasına önemli katkılarda bulunurlar. Kültürel varlıkları korumanın yanında, topluma eğitim verme konusunda da önemleri çoktur. Polonya’da bir müzenin önündeki yazı, bu kurumun önemini çok güzel anlatıyor. “Geçmiş, gelecek içindir.” Müzenin içeriği çok eskilere dayanmakta ve ilham perisi anlamında kullanılmaktadır. Müzeler birer okuldur. Japonya’da öğretim çağına gelen çocukları, tarihlerini anlatmadan önce İkinci Dünya Savaşında atom bombası atılan Hiroşima ve Nagazaki kentlerindeki açık hava müzelerine götürürler. Bu kentlerdeki açık hava müzeleri, savaşın tüm vahşetini belgeler niteliktedir. Atom bombasının yapmış olduğu tüm tahribat olduğu gibi sergilen dirilmektedir. Çocuklara burada barışın güzelliği ve savaşın kötülüğü tüm görselliği ile anlatılmak istenmektedir. Savaşın yıkımını gören çocukların üzerinde, barışın İnsanlık için ne kadar gerekli olduğu düşüncesi etkili olmaktadır.
Dünya kültür mirasının korunması ve Müzeciliğin tanıtılması amacıyla Uluslararası Müzeler Konseyi (ICOM) tarafından tüm Dünyada “18 Mayıs Müzeler Günü” çeşitli etkinliklerle kullanmakta olup ICOM Milletlerarası Müzeler Konseyince her yıl için bir ana tema belirlenmektedir.
Amerika Birleşik Devletlerine baktığımızda, onu güçlü kılan öğelerin içinde müzelerin etkisi oldukça büyüktür. A.B.D.’de on yedi bin beş yüz adet müze mevcut. Buda bilgi toplumu olduklarının bir işareti. Bu bilgiyi, geçmiş yaşama ait hafızayı, sahiplendiklerini göstermektedir. Sonuç olarak bu müzelerde sergilenen eserler, insanlığa ışık tutmaktadır. Müzeler ayrıca bulundukları yeri geliştiren, medenileştiren, zenginleştiren yerlerdir. İnsanların burayı gezmek için gelmeleri çevreye çok şey kazandırır. Çevre daha bir güzelleşir, düzenlenir, ticari yaşam daha canlanır. Gelişmiş bölgelerde, müzeler merkezi yerlere kurulmuyor. İspanya’da Bilbao bölgesi insanlar tarafından tanınmayan bir bölgeydi. Şu anda çok bilinen bir yer haline geldi, çünkü müzeler kuruldu. Müzeler bir ülkenin kültür zenginliğinin göstergesidir. Müzeler tıpkı kütüphaneler gibi, insanlığımızın, insan oluşumuzun belleğidirler. İnsanlık serüveninin tanığıdırlar. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliğinin araştırmasına göre, Yurdumuzda 295 müze mevcut. A.B.D.17,500 müzeyle listenin başında yer alıyor. Almanya 6,501 müzeyle ikinci, İtalya da 3,790 müze ile üçüncü sırada yer almaktadır. Yüzyıllardır medeniyetlerin beşiği olan yurdumuzda, müze sayısının azlığı üzücüdür. İlimiz Kırklareli’nde Kurulu olan Müze oldukça ilgi çekmekte olup, kentin tanıtımı açısından yöreye değer katmıştır. Ayrıca turizm açısından da çevreye ekonomik katkı sağlamaktadır.
Sunay Akın “Aslanlı Yol” adlı kitabında müze hakkındaki düşüncelerini şöyle açıklar: “Mustafa Kemal Atatürk'ü, dünya liderleri arasında benzersiz kılan, Ankara Garı'ndaki Direksiyon odasında, bir gece yarısı imzaladığı o kararnamedir. Masasındaki kâğıtta yazılı olan şudur: “Ankara’ya bir Etnografya Müzesi kurulması ve eski Ankara Evleri'nin koruma altına alınması hakkında kararname."Türkiye Cumhuriyeti yeryüzünde, henüz KurtuluşSavaşı verirken, bir müzenin kurulma kararının alındığı tek ülkedir!”
Kültür kenti olma yolundaki Şehrimize, geçmiş yaşamımıza ait bir müzenin bir an önce kazandırılması çok güzel olacaktır. Müzenin, kültürümüzün bir adım daha ilerlemesinde önemli katkıları olacağı bir gerçektir.
Comments