Geçtiğimiz Pazar günü 8 Kasım Stadyumu’nda Lüleburgazspor-Uzunköprü Veteran Takımına karşı direndi yine de 2-0 yenildi.
90 dakika hep yağmur yağdı…
Hakemler-futbolcular-görevliler hepsi sırılsıklam oldu.
Lüleburgazspor bu kadro ile fena oynamadı. Uzaktan çekilen şutların kurtarıcısı oldu. Ve bunu da kalecimiz güzel ve akıllı, oynayarak ispat etti.
Lüleburgazspor BAL Liginde hem güzel oynar, hem de puan toplar. Yalnız bu takım takviye ister.
Başkanımız Sayın Kenan Ürün ve eşi Serap Ürün gibi Lüleburgazlı gerçekten çok seven ve aynı zamanda Lüleburgazspor’a candan sarılan, seven iki kişi gelmiş onların kıymetini bilemiyoruz.
Lüleburgazspor’un tarihi başarıları belli… hepimizin bu anı yaşadık. Trakya’ya yalnızca ismini duyurmakla kalmamış, Avrupa’nın spor basını dahil Lüleburgaz olarak nam salmış bir takımın kasabasıyız.
Bugünlerde BAL Liginde bol rakamlı mağlubiyetler almış olabilir, ama bu kötü günlerin sonu da olacaktır.
Lüleburgazspor seyircisi bir an evvel eski günlerimize dönmenin hasretine güven yılların dönmesini arzu ediyor.
Tamamda beni gördüğünüz zaman soruyorsunuz ya! Bu takımı tekrar eski günlere döndürün yine…
Napolyon, ne demiş “para, para, para…”
Oh be ne güzel Lüleburgazspor’a iki insan karı-koca bulduk ya!
Yalnız! Lüleburgazspor, bu iki güzel sayesinde ancak bu liglerde oynarız.
Hadi bakalım sayın zengin Lüleburgazlılar.
Lüleburgazspor’a sizde yardım edin. O zaman sizler ancak eski günlerine döner.
Merak etmeyin… Paranız Lüleburgazspor’un ihtiyacı olan yerlere harcanır.
Lüleburgazspor’a forma-top-tozluk ve şort lazım.
Yaptırın veya bu takımın daha iyi futbol oynamasını isterseniz, Lüleburgazspor’a bu ihtiyaçları giderin.
Siz ne istiyorsunuz?
‘Armut piş, ağzıma düş’ yok böyle bir dünya.
Bakın tüm Lüleburgazlılara sesleniyorum.
Serap-Kenan ikilisinden umut edin ama onun bu umudunu da küstürmeyin.
Yatma-yeme-istirahat-forma siparişlerine sizlerin hepsine katılmanızı beklemiyoruz.
Hani derler ya; “ne şiş yansın, ne de kebap.”
Lüleburgazspor-Babaeskispor-Çorluspor-Vizespor-Ahmetbeyspor gibi kasabalar kadar olamıyorsak, hemen kapatın Lüleburgazspor’u.
O zaman da dersiniz; “vay be bir küçük kasaba kadar olamıyoruz…”
MUSTAFA KEMAL, 1 MART 1922
Bu yurdun gerçek sahibi topluluğumuzun büyük çoğunluğunu oluşturan köylüdür. İşte bu köylüdür ki bugüne kadar bilgi ışığından yoksun bırakılmıştır. Bundan ötürü, bizim izleyeceğimiz milli eğitim politikasının temeli, önce bilgisizliği gidermektir. Bir yandan bilgisizliği gidermeye çalışırken, öte yandan da yurt çocuklarını toplumsal ve ekonomik alanlarda etkin ve üretken kılmak için, gerekli olan bilgileri uygulayarak okutma yöntemi ulusal eğitimizin temelini oluşturmaktır. Yedi asırdan beri cihanın dört köşesine sevk ederek kanlarını akıttığımız, kemiklerini yabancı topraklarda bıraktığımız ve yedi asırdan beri emeklerini ellerinden alıp israf ettiğimiz ve buna mukabil daima ‘tahkir-terzil ile mukabele ettiğimiz’ ve bunca fedakarlıklarına, karşı nankörlük ve cebbarlikle uşak seviyesine indirmek istediğimiz bu asil sahibin huzurunda bugün saygıyla hakiki vaziyetimizi alalım.
Kommentare