Daha sezon başında Lüleburgazspor’un averaj takımı olduğu belliydi. Çünkü parası yoktu. Futboldan anlamayanlar, takımın başına geçmiş ve ilk evvela ne kadar futbol oynamamış, futbola başlamış ve zerre kadar futbolun ‘F’sini yeni yeni tanımaya başlayan İstanbul Amatör genç takımından olan acemi futbolcularla BAL liginde oynaması için minibüslerle sözde takım oluşturmasına uğraş verilmiş ama ne yazık ki bir-iki futbolcu bile bu ligin futbolcuları olmasına erişemediği her maçtan sonra alınan sonuçlardan sonra ortaya çıkmıştır.
Maşallah aldığınız farklı yenilgiler tüm Lüleburgazsporlu taraftarları fazlasıyla üzmüştür.
Oysa; akıllı ve futboldan anlayan bir başkan, kaliteli ve hayatında çalıştırıcılık bir teknik direktör olsaydı, futbolculara sabah kahvaltısı verilseydi, öğlen ve akşam yemeklerinde kalite ve tat olsaydı, bu takım bu kadar kötü neticeler alır mıydı?
Yazık oldu! Hem de çok yazık oldu. Tarihi başarılarla dolu Lüleburgazspor’un hakkı bu değildi. Haftada bir kere olsun bir maçı galibiyetle bitirebilseydik, bu halkın sevinci bir daha ki maç seyirci ile stadı doldururdu.
Allah’ınzı severseniz, ne olur futboldan anlamayan, henüz yeni yönetici olmaya çalışan, yaratıcı olmayan, sevilmeyen ne başkan, ne yönetici ve ne de teknik direktör istemiyoruz.
Lüleburgaz’da ikamet eden, sık sık Lüleburgaz’ı terk eden teknik direktörü halkımız istemiyor-istemiyor.
Maçların sonuçları böyle büyük rakamlarla biten maçların bizim aleyhimize olan yenilgilerimize Lüleburgazspor taraflarının tahammülü yok.
Eğer Lüleburgaz’dan bir yönetim kurulu çıkaramıyorsanız Lüleburgaz’da yöneticilik yapacak olan arkadaşlarıma tavsiyelerimdir bir kulübün ayakta kalması için; tek katlı yatma yeri olan 5 oda yataklı-yastıklı, çarşaflı bir odası olacak, dinlenmesi-televizyon seyretme salonunun olması, bir yemek salonu, mutfağı ve servis tabaklarının hazırlanması, tencere ve bir fırının hazır olması, kaloriferli olması, bir tane yurt müdürü, bir televizyon, camlara perde, çamaşırcı-bulaşıkçı-temizlikçi olması, bir buzdolabı bunları önümüzde ki sezon için hazırlayın.
+++
CHP İFTAR YEMEĞİ
CHP’nin iftar yemeğine davet edildiğim zaman biraz düşündüm. Gideyim mi, gitmeyim mi?
Ben Lüleburgaz çocuğuyum, öğretmenlik yaptım, futbolculuk yaptım, antrenörlük yaptım, Emrullah Efendi Okulu’nda 22 sene beden eğitmenliği yaptım. Her zaman fakir-fukarayı düşündüm. 3.5 yıl her Perşembe günü yaptığımız toplantılara hepsine bizzat katıldım. Hasta olup toplantıya katılmadığım bir gün olmadı.
Ve sürem bitti ama partililer beni tekrar aynı göreve geçmem için ısrar ettiler.
Ama ben kabul etmedim.
Ben tüm adaylara eşit olarak yaklaşırım. Kimseye söz vermedim oy için. Tüm adaylara saygım ve sevgim var. Kime mi vereceğim oyumu, o da bende kalsın.
Yemekler çok güzeldi. Tahminim 1500-2000 kişi vardı.
Yüce Rabb’im, bu göreve kimi tayin edeceğini yalnız o bilir.
Kim kazanırsa kazansın. Bana verilecek görevleri hiç karşılık beklemeden yapmak için göreve hazırım. Başarılar diliyorum adaylara…
Comments