top of page

Kış depresyonu kapıda!

Sonbaharın sonu, ruh halinizde fark ettiğiniz değişimlerin sadece mevsim geçişi hüznü olmayabileceğini gösteriyor. Uzm. Klinik Psikolog Oktay Tuna, kış depresyonu belirtilerini, günlük yaşama etkilerini ve profesyonel destek almanın önemini anlattı.

ree

Sonbaharın sonuna yaklaşırken birçok kişi için ruh halindeki değişimler belirginleşiyor. Günlerin kısalması, güneş ışığının azalması ve soğuyan havalar, yalnızca doğayı değil, insan psikolojisini de etkiliyor. Kimi zaman bu değişimler geçici bir hüzünle sınırlı kalırken, bazı bireylerde “kış depresyonu” olarak bilinen Mevsimsel Duygudurum Bozukluğu’na dönüşebiliyor.

Bu konuyu bilimsel yönleriyle ele almak, belirtilerini tanımak ve başa çıkma yollarını öğrenmek amacıyla Uzm. Klinik Psikolog Oktay Tuna ile bir araya geldik. Klinik deneyimlerini ve gözlemlerini bizlerle paylaşan Tuna, kış depresyonunun nedenlerini, günlük yaşama etkilerini ve profesyonel destek alınması gereken durumları anlattı.

1-KENDİNİZDEN BAHSEDER MİSİNİZ?

Ben Uzm. Klinik Psikolog Oktay Tuna. Psikoloji lisans eğitimimi Nişantaşı Üniversitesi’nde, klinik psikoloji yüksek lisansımı ise İstanbul Gelişim Üniversitesi’nde tamamladım. Öğrencilik yıllarımda Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde staj yaparak sahaya dair değerli klinik deneyimler edindim. Şu anda Berrin Kaya Psikiyatri Kliniği’nde aktif olarak psikoterapi uygulamaktayım. Çocuk, ergen ve yetişkin danışanlarla çalışıyor; bilişsel davranışçı terapi (BDT), oyun terapisi ve EMDR gibi çeşitli terapi yöntemleri kullanıyorum. Aynı zamanda birçok nöropsikolojik değerlendirme, dikkat ve zeka testleri ile kişilik ve belirti tarama envanterlerini uygulayarak bireylerin bilişsel ve duygusal süreçlerini analiz ediyorum.

Ruh sağlığının mevsimsel değişimlerden nasıl etkilendiğini hem klinik gözlemlerimle hem de bilimsel veriler ışığında ele alarak bu yazıda sizlere kış depresyonunu, yani mevsimsel duygudurum bozukluğunu anlatmak istiyorum. Özellikle her yıl benzer zamanlarda tekrarlayan bu ruh hali değişimleriyle başa çıkmakta zorlanan bireyler için, doğru bilgi ve farkındalığın ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha vurgulamak isterim. Sonbaharın sonuna yaklaşırken pek çok kişi için ruh halinde gözle görülür bir değişim yaşanır. Güneşli günlerin yerini gri bulutlara, canlı enerjinin yerini yorgunluk ve isteksizlik alır. Eğer bu duygular gelip geçici değilse ve kişinin işlevselliğini etkileyecek düzeye ulaşıyorsa, burada sözünü ettiğimiz durum sıradan bir “mevsim geçişi hüznü” değil, tıbbi bir tablo olan Mevsimsel Duygudurum Bozukluğu (bilinen adıyla kış depresyonu) olabilir.

2-KIŞ DEPRESYONU NEDİR?

Kış depresyonu, psikiyatride “Mevsimsel Duygudurum Bozukluğu” (Seasonal Affective Disorder - SAD) olarak tanımlanır ve majör depresyonun bir alt tipi olarak değerlendirilir. Özellikle sonbahar sonu ve kış aylarında başlayıp, ilkbaharın gelişiyle birlikte hafifleyerek kaybolma eğilimindedir. Her yıl aynı dönemde tekrar eden bu belirtiler, bireyin duygudurumunda, enerji seviyesinde ve günlük işlevlerinde anlamlı bir düşüşe yol açabilir.

3-NEDEN ORTAYA ÇIKAR? – BİYOLOJİK VE ÇEVRESEL ETKENLER

Kış depresyonunun kesin nedeni henüz tam olarak bilinmemekle birlikte, biyolojik ritmimizi etkileyen bazı çevresel faktörlerin bu tabloda belirleyici olduğu düşünülmektedir. En yaygın kabul gören etkenler şunlardır:

Güneş ışığına maruz kalma süresinin azalması: Güneş ışığı, beynimizde serotonin adı verilen ve kendimizi iyi hissetmemizi sağlayan kimyasalın üretimini artırır. Kış aylarında azalan güneş ışığı, serotonin düzeylerinin düşmesine ve depresif belirtilerin ortaya çıkmasına neden olabilir.

Melatonin düzeylerinde değişim: Karanlık saatlerin artması, melatonin üretimini artırarak uyku düzenini ve biyolojik saati (sirkadiyen ritmi) bozabilir.

Genetik yatkınlık: Ailede depresyon öyküsü olan bireylerde mevsimsel depresyona yatkınlık daha yüksek olabilir.

Yaşam tarzı ve coğrafi konum: Özellikle yüksek enlemlerde yaşayan, gün ışığını sınırlı alan bireylerde SAD görülme oranı daha fazladır.

4-GÜNLÜK YAŞAMA ETKİLERİ NELERDİR?

Kış depresyonu, yalnızca “kendini mutsuz hissetmekten” ibaret değildir. Bu tablo, kişinin günlük yaşamına çok katmanlı biçimde yansır. En sık karşılaştığımız etkiler şunlardır:

Enerji kaybı ve sürekli yorgunluk

İsteksizlik, sosyal izolasyon eğilimi

Uyku düzeninde bozulma (özellikle aşırı uyuma)

Kilo artışı ve karbonhidrat ağırlıklı beslenme isteği

Konsantrasyon güçlüğü

Günlük işlevsellikte azalma

Hayattan alınan zevkte belirgin azalma

Bu belirtiler zaman içinde kişinin hem mesleki işlevselliğini hem de sosyal ilişkilerini olumsuz etkileyebilir. Kişi, sanki ruhsal olarak “uykuya yatmış” gibi hisseder ve bu durum, kendi kendine aşılması zor bir kısır döngü yaratabilir.

5-PROFESYONEL DESTEĞE NE ZAMAN BAŞVURULMALI?

Mevsimsel depresyon çoğu zaman “mevsimsel dalgalanma” ya da “kışın biraz durgun olurum” gibi ifadelerle küçümsenerek göz ardı edilebiliyor. Ancak belirtiler iki haftadan uzun sürüyorsa, kişinin işlevselliğini belirgin biçimde etkiliyorsa ve birey bu durumla baş etmekte zorlanıyorsa mutlaka bir ruh sağlığı uzmanına başvurulmalıdır.

Şu durumlarda profesyonel destek almak geciktirilmemelidir:

Günlük yaşam görevleri aksıyorsa (işe gitmekte zorlanma, ev işlerini sürdürememe vb.)

Sosyal ilişkiler belirgin biçimde bozulmuşsa

Uyku ve iştah düzeni ciddi şekilde değişmişse

Kendine zarar verme düşünceleri mevcutsa

Daha önce depresyon öyküsü varsa ve belirtiler yeniden baş gösteriyorsa

Mevsimlerin ruh halimiz üzerindeki etkisi küçümsenmemelidir. Kış depresyonu, tedavi edilebilir bir ruhsal bozukluktur. Psikoterapi, ışık terapisi, yaşam tarzı düzenlemeleri ve gerekirse farmakolojik destek ile kişinin yaşam kalitesi yeniden artırılabilir. Bu süreçte kişinin kendi deneyimini geçiştirmeden ciddiyetle ele alması ve gerektiğinde bir uzmandan destek alması önemlidir.

Unutmayalım: Ruh sağlığı da beden sağlığı kadar gerçek ve önemlidir. Mevsim geçerken içiniz de kararıyorsa, bunu görmezden gelmeyin.

Yorumlar


bottom of page