Türkiye kömürde geri adım atıyor ama taahhüt eksikliği
devam ediyor Küresel Kömür Santrali Takipçisi (GCPT)sonuçlarına göre, Paris İklim Anlaşması’nın imzalandığı 2015 yılından bu yana, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) bölgesinde yeni kömürlü termik santral proje sayısı rekor düşük seviyelere ulaştı.
Rapora göre, Türkiye’de üç kömürlü termik santral projesi iptal edildi. Ancak Türkiye, OECD ülkeleri arasında yeni kömür santrali izinlerini yasaklama taahhüdünde bulunmayan tek ülke olarak öne çıkıyor.
Raporda yer alan verilere göre, Karaburun ve Kirazlıdere termik santral projelerinin çevresel izin süreçlerindeki aykırılıklar nedeniyle iptal edildiği, uzun süredir atıl durumda olan Malkara projesinin ise rafa kaldırıldığı belirtildi. Bu gelişmelerin ardından, Türkiye’de yalnızca bir proje kaldı: Afşin-Elbistan A Termik Santrali’nin genişletilmesi.
2015 yılından bu yana Türkiye’de planlanan kömürlü termik santral kapasitesinin 70 GW’dan fazlası iptal edildi. Bu oran, küresel ölçekte en yüksek seviyelerden biri olarak dikkat çekiyor. Ancak aynı dönemde yaklaşık 6 GW’lık kömürlü termik santral devreye alındı.
Buna karşın, Türkiye’nin karbon yakalama ve depolama (CCS) teknolojisi olmadan yeni kömür santrali planlayan tek OECD ülkesi olmaya devam ettiği ifade ediliyor. OECD genelinde 2015’ten bu yana kömürlü termik santral projelerinin sayısı 142’den 5’e düştü ve bu projelerin tamamında CCS teknolojisi öngörülüyor. Türkiye’nin planladığı proje ise bu teknolojiden yoksun.
Türkiye’de kömür projeleri, düşük kaliteli linyit kaynakları ve kamuoyundan gelen güçlü tepkiler gibi çeşitli zorluklarla karşı karşıya. Buna rağmen, Türkiye yeni kömür projelerinden tamamen vazgeçmiş değil. COP29’da sunulan uzun dönemli iklim stratejisinde de kömürün tamamen devreden çıkarılmasına dair bir hedef yer almamıştır.
Türkiye’nin temiz enerjiye yönelme konusunda OECD ülkeleriyle aynı çizgiye gelmesi gerekiyor. Kömürden vazgeçmek için doğru zaman. Yalnızca bir kömür projesi kalmışken, kömürsüz bir geleceğe dair umut var.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın 2024 Kömür Raporuna göre Küresel Kömür Talebi 2023’te rekor seviyeye ulaştı(8,77 milyar ton), 2027’ye kadar yatay seyredecek
· Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) yayımladığı Kömür 2024 raporunda, kömür fiyatlarının hâlâ 2017-2019 yıllarındaki ortalamanın yüzde 50 üzerinde seyrettiği belirtiliyor. Bu yıl dünya genelindeki kömür üretiminin de tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşacağı öngörülüyor. Ayrıca, uluslararası kömür ticaretinin 1,55 milyar tona çıkarak yeni bir rekor kırması bekleniyor.
Yenilenebilir enerji kaynaklarının hızla büyümesi ve elektrik üretimindeki paylarının artması, kömür talebinin artışını sınırlayan en önemli etkenlerden biri. Rapora göre, Çin gibi büyük kömür tüketicisi ülkelerde kaynak çeşitliliği stratejileri, küresel talep artışını frenleyecek.
Gelişmiş ülkelerde ise kömür tüketiminin zirveyi gördüğü ve 2027’ye kadar kademeli olarak azalacağı öngörülüyor. Bu düşüşün hızının, ABD ve Kanada gibi ülkelerdeki alternatif enerji kaynaklarının büyümesine ve temiz enerji politikalarının uygulanmasına bağlı olacağı ifade ediliyor.
Temiz enerji teknolojilerinin yaygınlaşmasının elektrik sektöründe köklü değişimlere yol açacak. Elektrik tüketimindeki artışa rağmen yapılan analizler, 2027’ye kadar küresel kömür talebinin durağanlaşacağını gösteriyor. Ancak, özellikle Çin’deki hava koşulları ve elektrik talebinin büyüme hızı, kısa vadeli kömür talebi üzerinde belirleyici rol oynayacak.
LOCATEE Projesi
Avrupa’da enerji yoksulluğuna karşı yerel çözüm
Avrupa Birliği’nde enerji yoksulluğunun, artan enerji fiyatları, güvenlik kaygıları ve iklim nötrlüğüne geçiş süreciyle daha belirgin hale geldiği belirtilirken, yeni başlatılan LOCATEE Projesi, yerel yönetimlerin enerji yoksulluğuyla mücadele kapasitesini artırmayı amaçlıyor.
Avrupa Komisyonu, enerji yoksulluğunu, bir hanenin enerji tüketimini sağlık ve refahını olumsuz etkileyecek seviyeye kadar azaltmak zorunda kalması olarak tanımlıyor.Enerji yoksulluğu, yüksek enerji maliyetleri, düşük gelir düzeyi ve verimsiz konutlar nedeniyle artıyor. Bu durum, özellikle kırılgan toplulukları orantısız şekilde etkiliyor. 2021’de evlerini kışın yeterince ısıtamayan Avrupalıların oranı % 6,9 iken, 2023’te bu oran % 10,6’ya yükseldi. Yunanistan ve Bulgaristan gibi ülkelerde nüfusun %30’a yakını enerji yoksulluğu çekerken, Batı Avrupa’da bu oran % 5’in altına düşüyor.
Enerji yoksulluğunu azaltmak için kısa ve uzun vadeli önlemler öneriliyor:
Uzun vadeli çözümler: Eski binaların enerji verimliliğini artıracak şekilde yenilenmesi, temel altyapıya erişimin sağlanması ve yenilenebilir enerjiye yatırım yapılması.Kısa vadeli çözümler: Düşük gelirli hanelere yönelik gelir bazlı desteklerin arttırılması, cihaz yenileme programlarının devreye alınması ve yenilenebilir enerji kullanımının teşvik edilmesi.
Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamındaki Yenileme Dalgası ve Sosyal İklim Fonu, enerji verimliliği arttırmayı ve enerji yoksulluğu içindeki hanelere destek sağlamayı hedefliyor. Yeni başlatılan LOCATEE Projesi, yerel yönetimlerin enerji yoksulluğuyla mücadele kapasitesini artırmayı amaçlıyor.
Düşük gelirli haneler genellikle yeşil teknolojilere yatırım için gerekli finansmana erişemiyor. Bu durum, enerji geçişinde eşitsizlik yaratıyor. Hükümetlerin, düşük gelirli haneler için enerji verimliliği desteklerini arttırması, enerji maliyetlerini dengeli şekilde yönetmesi ve uzun vadeli planlamalar yapması gerekiyor.
Avrupa’da enerji yoksulluğuyla mücadeleye odaklanan LOCATEE Projesi, savunmasız hanelerin yaşadığı çok daireli binaları yenileyerek yerel belediyelere destek olmayı hedefliyor. Orta, Doğu ve Güney Avrupa’da uygulanacak proje, enerji verimliliğini artırarak enerji geçiş sürecine katkıda bulunacak.
LOCATEE, enerji yoksulluğu yaşayan haneleri belirlemek, ihtiyaçlarına özel müdahaleler geliştirmek ve bu faaliyetleri yerel yönetimlerin uzun vadeli stratejilerine entegre etmek için yenilikçi bir araç seti sunacak. Proje, bina yenilemelerinde idari verilerden yararlanarak savunmasız bölgeleri önceliklendirirken, konut kuruluşları ve sosyal ortaklarla işbirliği mekanizmalarını da geliştirecek.
Pilot uygulamalar, Polonya’dan Rumia, Portekiz’den Torres Vedras ve Yunanistan’dan Pire’de gerçekleştirilecek. Bu belediyelerde, enerji yoksulluğunu hafifletmek amacıyla finansal, sosyal ve teknik engellerin aşılmasına yönelik somut adımlar atılacak.
Comentários