‘İşçilerin Yasası’ mecliste!

Emek Partisi’nin “Barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş” kampanyası kapsamında hazırladığı yasa teklifi, muhalefet partilerinin desteğiyle meclise sunuldu. Emek Partisi Lüleburgaz İlçe Başkanı Erdal Tektaş, tüm işçileri birleşik mücadeleye çağırdı.

Emek Partisi Lüleburgaz İlçe Örgütü, işçilerin ve emekçilerin insanca yaşam ve çalışma koşulları için başlatılan kampanya kapsamında bir açıklama yaptı.

Parti tarafından ocak ayında Türkiye genelinde başlatılan “Barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş” kampanyasının amacı, işçilerin önüne konulan engelleri kaldıracak bir yol haritası sunmak olarak açıklandı.

Kampanya sürecinde yapılan çalışmaların ardından hazırlanan yasa teklifinin, CHP, DEM Parti, İYİ Parti ve TİP’in desteğiyle Meclis’e sunulduğu belirtilirken, Emek Partisi Lüleburgaz İlçe Başkanı Erdal Tektaş tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“İşçi sınıfı ve emekçiler her geçen gün yoksulluğa, açlığa ve sefalete itiliyor. Bununla birlikte insanca yaşama ve çalışma koşulları için mücadele etmekte ısrar eden işçi sınıfı, siyasal iktidar ve patronların koyduğu binbir engelle karşılaşıyor.

Partimizin ocak ayında, Türkiye genelinde başlattığı ‘Barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş’ kampanyası tüm baskıların, işten atmaların önüne geçecek, işçi ve emekçilerin önüne konulan engelleri aşacak bir yol haritası sunmayı amaçlıyordu.

Kampanya süresince gerçekleştirilen toplantılar, söyleşiler, basın açıklamaları, ziyaretler ve imza kampanyaları sonucunda; İş Kanunu, İş Mahkemeleri Kanunu, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ve İcra İflas Kanunu’nda değişiklikler yapılmasına dair kanun teklifi hazırlandı. ‘İşçilerin Yasası’ haline gelen bu teklif, partimiz tarafından muhalefet partilerine sunuldu. Görüşmeler neticesinde teklifi destekleyen CHP, DEM Parti, İYİP, TİP’in mutabakatıyla, dün İşçi Direnişi’nin yıl dönümünde Meclise sunuldu.

Mevcut yasaların patronları koruduğu ve bu nedenle sendikal hakların karşılığının olmadığı, sendikal örgütlenmelere set vurulduğu bir dönemden geçiyoruz. İşçi ve emekçilerin mücadele ederek aldığı sendikal haklar, grev hakkı ve iş güvencesi gibi hakların yerini; fabrikada sendikal yetki alımının senelerce mahkeme salonlarında sürüncemede bırakılması, iş güvencesinin iki dudak arasında olması, toplu sözleşme hakkı gaspı aldı.

Bugün Lüleburgaz’da sendikalı-sendikasız tüm işçi ve emekçilerin bu kampanyaya sahip çıkması ve bu talepler etrafında birleşik mücadeleye girmesi gerekmektedir.

Buradan tüm Lüleburgaz’daki işçi ve emekçilere, sendikalara ve Lüleburgaz Emek Platformu’na çağrımızdır;Erdoğan-Şimşek programını ve patronların lehine işleyen/işletilen yasaları, birleşik bir mücadeleyle bertaraf edelim. Bu tarihi sorumluluk, hepimizindir!”