top of page

Her üzüntü depresyon değildir!

Özel Medikent Hastanesi Psikiyatri Bölümü’nden Dr. Selin Laçin, yaşanılan her keyifsizliğin ve üzüntünün depresyon demek olmadığını belirtti.

Özel Medikent Hastanesi Psikiyatri Bölümü’nden Dr. Selin Laçin, videolu bir paylaşımda bulunarak depresyon hakkında bir açıklama yaptı.

Laçin, deprosyonun; derin bir üzüntü ile birlikte karamsarlık, umutsuzluk, çaresizlik, değersizlik, suçluluk gibi duyguların ağır bastığı, isteksizliğin arttığı, yapılan aktivitelerden keyif almanın azaldığı, konuşmada, düşünmede, hareketlilikte yavaşlamanın, aileden toplumdan uzaklaşmanın, sosyal izolasyonun eşlik ettiği, yemek yeme ve uyku ile ilgili problemlerinde görülebildiği bir duygu durum bozukluğu olduğunu belirtti.

Yaşanılan her keyifsizliğin ve üzüntünün depresyon demek olmadığını belirten Laçin, durumun yaklaşık 2 hafta kadar devam etmesi halinde uzmana başvurulması gerektiğini belirtti.

“HER BİR KEYİFSİZLİK YA DA ÜZÜNTÜYE DEPRESYON DEMEMEK GEREKİR”

Depresyonun toplumda çok sık görülen bir sağlık sorunu olduğunu belirten Laçin; “Günlük yaşam içinde her birimiz dönem dönem çeşitli sebeplerle tetiklenebilen üzüntü, moralsizlik, keyifsizlik diye adlandırabileceğimiz dönemler yaşıyoruz. Yaşamın olağan akışı içerisinde deneyimlenen bu duyguların etkisi birkaç güne azalır ve geçer. Ardından kişi kaldığı yerden günlük yaşamına devam edebilir. Yaşanan bu her bir keyifsizlik ya da üzüntüye depresyon dememek gerekir. Bir kişi de bu belirtiler var ve bu süreç en az 2 hafta devam ediyorsa, bu belirtiler kişinin günlük yaşam aktivitelerini yapmalarına engel olacak düzeydeyse bu kişide depresyonun varlığından şüphelenmek gerekir. En yakın zamanda bir psikiyatri hekimine başvurarak görüş almak uygun olacaktır” dedi.

Tedavi sürecinin çok önemli olduğunu belirten Laçin; “Depresyon yeterli ve uygun bir şekilde tedavi edilmediğinde her bir yaşanan depresyon atağı bir sonraki depresyon atağının daha uzun ve şiddetli sürmesine, daha zorlu bir şekilde tedavi edilmesine yol açmaktadır. Ayrıca depresyon insanların yaşam kalitesini etkileyen hastalıklar arasında yer almaktadır. Bu sebeplerle depresyonun etkin ve yeterli bir şekilde tedavisinin yürütülmesi oldukça önemlidir. Kişi, bir psikiyatri hekimine başvurduğu ve depresyon tanısı aldığında hasta ile birlikte ortak karar verilerek hastalığın şiddetine göre bir çerçeve içerisinde kalarak tedavi planlanmaktadır. Tedavi planı içerisinde uygun, etkinliği kanıtlanmış psikoterapiler, ilaç tedavileri yer almaktadır. Ayaktan takibin uygun görülmediği bazı klinik durumlar saptandığında kişinin psikiyatri servisi olan uygun bir sağlık kuruluşuna yatışı yapılarak da takip ve tedavi süreci düzenlenebilmektedir” ifadelerine yer verdi.

 

131 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

留言


bottom of page