top of page
Yazarın fotoğrafıHamza Dalgıç

Gündoğdu Meclis’te sert konuştu!

“Diğer bakanlar gibi hikaye anlatıyor”

 CHP Kırklareli Milletvekili TBMM Çevre Komisyonu Üyesi Vecdi Gündoğdu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gerçekleşen bütçe görüşmelerinde, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı için sert ifadeler kullandı.



Kırklareli CHP Milletvekili Vecdi Gündoğdu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gerçekleşen Tarım ve Orman Bakanlığı Bütçe görüşmelerinde Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı için sert ifadeler kullandı.

22 yılda başa gelen 7’nci bakan olan İbrahim Yumaklı’nın da diğer bakanlar gibi hikaye anlattığını belirten Gündoğdu, çiftçi sayısındaki düşüşün ve tarımın gayri safi yurt içi hasılaya etkisinin yüzde 10’dan yüzde 5’e gerilediğinin altını çizdi.

Aynı zamanda 2002 yılında çiftçi borçlarının milli gelire oranının yüzde 7, günümüzde ise yüzde 48’lere çıktığını söyleyen Gündoğdu, AK Parti hükümetinin 22 yılda tarımsal kalkınmayı başaramadığını kaydetti.

“HİKAYE DİNLEMEYE DEVAM EDİYORUZ”

Köylülerin eli öpülesi kıymetliler olduğunu belirten Kırklareli CHP Milletvekili Vecdi Gündoğdu; “22 yılda 6 bakan gitti, şu anda yedincisi görev başında. Her bütçede de bakanların hikâye hedeflerini dinlemeye devam ettik ve hâlâ da devam ediyoruz.  Temel hedef, tarımsal kalkınma ile tüketicinin ucuz ve sağlıklı beslenmesi, üreticinin, çiftçinin ise zenginleşmesiydi. Yirmi iki yılın sonunda ne oldu?

Çiftçi sayısı 3 milyondan 2 milyona düştü, gayrisafi millî hasıla içerisinde tarımın payı yüzde 10'dan yüzde 5'lere geriledi, nüfus yüzde 30 artarken tarımın istihdamdaki payı yüzde 35'lerden yüzde 14'lere düştü. AKP'yle birlikte ilk kez Kurban Bayramı'nda kurbanlık hayvan ithal edildi, ilk kez başka bir ülkede tarım arazisi kiralandı, etimizi, otumuzu, buğdayımızı, samanımızı yabancıdan alır hâle geldik. Yerli malını bitirdiniz, elin malına mahkûm ettiniz.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütüne göre kasımda dünya gıda fiyatları yıllık yüzde 5,7 artarken ülkemizdeyse tam yüzde 48,57 arttı. 2002 yılında çiftçi borçlarının millî gelire oranı yüzde 7 iken şu anda yüzde 48'lere çıktı.

Bu yıl TMO ekmeklik buğdayın taban fiyatını sadece yüzde 12 artırarak 8 lira 25 kuruştan 9 lira 25 kuruşa çıkardı. Arpa ise 3,5 artışla 7 lira 50 kuruş oldu. Mazot yüzde 110, gübre yüzde 35 artmış, girdi maliyetleri 2'ye katlanmışken buğdaya sadece yüzde 12 zam vermek hangi vicdana sığar Sayın Bakan, bunu size soruyorum; hangi vicdana sığar?

Geçen yıl 1 kilo buğday satıp 1 tane ekmek alıyorduk, şimdi 1 kilo buğday satıp 1 bardak çay içemiyoruz. Geçen yıl 1 ton buğday 375 litre mazot alırdı, şimdi 1 ton buğday 225 litre mazot alıyor. Çiftçinin 150 litre mazotu yok oldu gitti.

22 yılın sonunda tarımsal kalkınmayı başaramadınız, halkımızı ucuz gıdaya ulaştıramadınız, çiftçimizi zenginleştiremediniz. Yirmi iki yılda bunları beceremeyenlerin, kusura bakmayın ama o koltuklarda oturmaya hakkı yoktur.

Toplulaştırma yapıyorsunuz, bu toplulaştırmada küçük arazi sahipleri mağdur, büyük arazi sahibine rant elde ettiriyorsunuz. Kırklareli'nde, Lüleburgaz'da, Pehlivanköy'de, Pınarhisar'da, Babaeski'de yapılan toplulaştırmalarda arazi sahiplerinin tarlaları küçülmüş, değerini kaybetmiş, ekilmez hâle getirilmiştir.

Bu da yetmezmiş gibi, iki yıl üst üste ekilmeyen yatırım arazilerinin kiraya verilmesine ilişkin bir de yönetmelik çıkardınız. Çiftçiyi toprağı ekemez hâle getirip sonra da ekemedi diye toprağını rızası dışında elinden almak ne adildir ne de vicdanidir.

Sayın Bakan su kıtlığına işaret ediyor, diyor ki: "Ülkemiz su stresi altında." diyor ama Kırklareli'ndeki eşsiz coğrafyada Istrancalar'da, Kaz Dağları’nda, Akbelen'de doğayla inatlaşıyor, su kaynaklarını kurutuyor.

Yine, Sayın Bakan diyor ki: "Ormanlar ekonomik, ekolojik, sosyokültürel faydalar sunan doğal bir kaynaktır." diyor ama bakanlığın verdiği izinlerle vahşi madencilik yapılıyor, ormanların kalbine de hançer sokuluyor; sonra da dikilen fidan sayısıyla övünüyor.

Sayın milletvekilleri, artık dengeli ve düzenli beslenmeyi konuşamıyoruz bile. Sorun artık açlık-tokluk sorunu hâline geldi. Sorun, değişen iklim koşullarında gıda güvenliği sorunudur.

Toprak sürülmeden, çiftçinin yüzü gülmeden inanın, memleketin yüzü de gülmez. Bir sonraki bütçede emin olun ki sizler yoksunuz. Ben Sayın Bakanı istifaya davet ettim. Bir kez daha tekrar ediyorum: Sayın Bakanınızı alın da, biz de kurtulalım, siz de kurtulun ama en önemlisi, köylü kurtulsun” diyerek sözlerini noktaladı.

60 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page