Faciadan geç kaldıkları için kurtuldular
- Hamza Dalgıç
- 31 Oca
- 4 dakikada okunur
Kartalkaya afetzedesi gazetemize konuştu!
Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde, yangın faciasının yaşandığı gün Grand Kartal Otel’de konaklayan ve Lüleburgaz’da yaşayan bir afetzede gazetemize yaşadıklarını anlattı.


Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde, yangın faciasının yaşandığı Grand Kartal Otel’de konaklayan ve Lüleburgaz’da yaşayan 40 yaşındaki Gözde Alaca, yaşanan faciayı ve can pazarını gazetemize anlattı.
Yangının gece 02.00’de mutfakta çıktığını belirten Alaca, yolda dinlenerek gittiklerini ve bir kere yolu şaşırdıklarını, bu nedenle otele geç geldiklerini belirtti. Otele giriş saatinde otele gelemedikleri için normalde kalacakları üst katlara değil ikinci kata yerleştirildiklerini belirten Alaca, bu yüzden hayatta kaldıklarını söyledi.
Arkadaşı Emine Benli ve çocukları ile birlikte 4 kişi gittikleri kar tatilinde yaşanan facianın ilk dakikalarında 10-15 dakika boyunca çığlıklar ve bağırışlar duyulduğunu fakat sonradan tüm çığlık ve bağrışmaların kesildiğini söyleyen Gözde Alaca, hem içeride kalan insanların, hem de dışarıda olup da içeride mahsur kalanlara yardım etmek isteyen insanların çok çaresiz kaldığını belirtti.

“BU SENE FARKLI YER TERCİH ETTİK”
Normalde Bulgaristan’a gittiklerini fakat bu sene özelinde Bolu’ya gitmeyi tercih ettiklerini belirten afetzede Gözde Alaca; “Normalde kar tatiline gitmek istiyordum ve genelde Bulgaristan’a gidiyorduk fakat bu sefer arkadaşımın vizesi olmadığı için Bolu’ya gidelim dedik. Ardından arkadaşımın çocukları da planımıza dahil oldu ve dört kişi gittik.
Yolda mola vererek, dinlenerek gittik. Bir iki kere de yolu karıştırdık. Normalde saat 14.00 gibi otel girişi oluyor fakat biz 18.00-18.30 gibi orada olduk. Biz oraya gittiğimizde odaların dolu olduğunu söylediler geç kaldığımız için. Normalde ayırttığım oda en üst kat, uçuruma bakan kısımdaydı.
O gecelik bana ikinci kattan bir oda verdiler ve ertesi gün pist manzaralı odaya geçebileceğimizi söylediler. Ben çok çabuk uyuyamam ve arkadaşımla da muhabbet ettik. Geç saatte uyudum yani. Arkadaşım ve çocukları da facianın yaşandığı otelin karşısındaki Kartal Otel’de kaldılar. Ben bizzat yangının yaşandığı Grand Kartal Otel’de kaldım.” dedi.
“YANIYORUZ DİYE BAĞIRDILAR”
İnsanların “yanıyoruz” diye bağırdığını belirten Alaca; “Ben içeride bir koku aldım en başlarda. Kokuya karşı da hassasımdır. Kapıyı açıp baktığım zaman duman gördüm orada ve “yangın var” diye bağırmaya başladım.
Üstüme bir eşofman ve mont giydim, arabanın anahtarını alıp aşağı indim. Benim gibi uyanan insanlar da vardı onlar da çıkmaya çalıştı. Ben otelden çıktıktan sonraki 10-15 dakika boyunca “yardım edin, kurtarın, yanıyoruz” gibi bağrışmalar oldu otelin üst katlarından.
Yangın dördüncü katta başlamıştı. Sabah kahvaltısı gece saatlerinde hazırlanıyor böyle yerlerde bildiğiniz üzere. Çalışanlar kızgın yağa su dökünce yangın çıkmış denildi. Benim şansım ikinci katta olmamdı çünkü yangın çok hızlı büyüdü.
Diğer Kartal Otel’den çıkanlar oldu ve yardım etmeye çalıştılar. Bir tane itfaiye olaya hızlı gelebildi fakat diğer itfaiyelerin gelmesi neredeyse sabahı buldu. İtfaiyelerin geleceği yolun durumundan dolayı olabilir.
10-15 dakika o bağrışmaları duyduk ve 10-15 dakika sonra hiçbir ses kalmadı, yangın da daha fazla büyüdü. İnsanlar bağırmayı bırakıp bir şekilde oradan çıkmaya, kurtulmaya çalıştılar.” ifadelerini kullandı.
“ÇOCUĞUNU CAMDAN ATACAK KADAR ÇARESİZLERDİ”
O anda herkesin çok çaresiz olduğunu anlatan Gözde Alaca; “Çarşafla önce çocukları, sonra eşlerini sonra kendilerini indirenler oldu. Camdan atlayanlar veya çocuğunu camdan atanlar oldu.
O anları otelin içinde yaşamayan birisi “ben olsam bunları yapardım” diyemez. Öyle bir çaresizlik ki çocuğunu camdan atıyor bir umut kurtulabilir diye. Ben hala kendime gelemiyorum tüm bunlardan sonra.
Biz otelden çıkabilenler ve diğer otelden çıkanlar olarak yardım etmeye çalıştıysak bile yangın üst katlardaydı, içeri giremiyorduk. Elimizden çok bir şey gelmedi. İçerideki ve dışarıdaki insanlar olarak çok çaresizdik, herkes çok çaresizdi.
Daha sonra yangından kurtulanlar olarak bir başka otele gittik. Orasının lobisinde durduk. Benim aracım Grand Otel’de olduğu için aracımı alamadım. 1-2 gün daha kalmak zorunda kaldık orada biz. Zaten aracımı da 1-2 gün sonra anca alabildim. Girmemiz için müsaade etmediler.” açıklamalarında bulundu.
“GARİP BİR KOKU VARDI”
Otelin ısınmak için tercih ettiği yakıttan dolayı garip bir koku aldığını belirten Alaca; “Yangın saat 2 civarı başladı. İlk itfaiyenin ardından diğer itfaiyeler otele anca gece 4 civarında gelebildi. O 2 saatte dördüncü kattan tüm üst katlara yayıldı zaten yangın.
Arkadaşım Kartal Otel’de kaldı demiştim. Oraya girdiğimizde burnuma çok değişik bir koku gelmişti. Isınmayı değişik bir yakıtla yapıyorlarmış. “Fuel oil” dediler bize. Zaten yangında bu yakıt deposu bölgeye yakın diye Kartal Otel’de tahliye edildi ve diğer herkes bizim sığındığımız otelde misafir edildi. Biz eğer otele geç kalmasaydık, yüksek ihtimal biz de otelde mahsur kalacaktık.” ifadelerinde bulundu.
AFETZEDE VE GÖREVLİLERE FAHİŞ FİYAT
Afetzedelere, tahliye edilenlere ve bölgede görevli personellere çevredeki otellerin fahiş fiyat çektiğini belirten Alaca; “Bizi misafir olarak kabul eden otelde bizi lobide beklettiler. Yanımızda çocuklar vardı, arabamıza da ulaşamıyorduk. Bizi misafir eden otelde, afetzedelere ve tahliye edilen diğer insanlara otelde boş yer olmadığı söylendi. Bu sebeple insanlar lobide bekledi. Biz çocukları da düşünerek konaklamak istedik arabamızı alana kadar.
Biz para vererek bir odada kaldık. Yani afetzedelere ve diğer tahliye edilen insanlara otelde boş yer yok denildi fakat para cüzdandan çıktığı zaman birden boş oda bulunmaya başlandı.
Bunu yalnızca afetzedelere ve tahliye edilen insanlara da yapmadılar. Orada yangının soğutma çalışmaları bitene kadar görevine devam eden itfaiye ve jandarma ekiplerine de bunu yaptılar. Hem afetzedelere hem de yangında görevli personellere bunu yaptılar.
Lobide ücretsiz yemek, su ihtiyaçları karşılandı. Bunun için çok minnettarız, buna lafım yok. Fakat afetzedeler ve yangında görevli personellerden konaklama için para istenmesi bence etik değildi. Bir iki gece bu insanlar misafir edilebilirdi. Kimse bu iyiliği yaptığı için iflas etmez. Biz de dahil orada kalmak isteyen afetzede ve diğer tahliye edilen insanlardan para alındı, biz iki gece için 67 bin TL para ödemek zorunda kaldık.” diyerek sözlerini noktaladı.
Komentar