Lüleburgaz CHP İlçe Başkanlığı’nda her hafta halka açık şekilde gerçekleştirilen toplantıda ana gündem Sureyi konusu oldu.
Lüleburgaz CHP İlçe Başkanlığı tarafından her hafta Pazartesi günleri saat 12.30’da halka açık şekilde gerçekleştirilen toplantı, 9 Aralık Pazartesi günü de aynı saatte gerçekleşti.
Lüleburgaz CHP İlçe Başkanlığı’nda konuşan Lüleburgaz CHP İlçe Başkanı Ali Can, günümüz ekonomik sorunlarına ve Suriye’de Esad rejiminin düşmesi hakkında açıklamalarda bulundu.
Lüleburgaz’da tüm örgütleri ile birlikte sokağa indiklerini ve çalışmalar yaptıklarını belirten Lüleburgaz CHP İlçe Başkanı Ali Can; “Daha önce eleştiriliyorduk sokağa çıkmadığımız için. Çıktık, şaşırdılar. “seçim mi var?” dediler. Hayır seçim yok, halkla iç içe olacağımızı söylemiştik ve olacağız da.
Yaptığımız çalışmalar kapsamında bir stant açtık. Bizzat ben bağırdım, halka broşürler uzattım, ekonomik sorunlarımıza istinaden konuştum fakat gözlemledim ki insanlar elimizde ki broşürleri almamak için standın uzağından yürüyorlardı. İnsanlarda bir korku var, çekiniyorlar. Bunu tersine çevirmeliyiz. Halk siyasete katılmalı, apolitik olmamalı. Halk korkmamalı.
Adliyede adalet, hastanede sağlık, okulda eğitim, sokakta huzur, fırında askıda ekmek, mahallemizde en ucuz market arıyoruz, adres sormaya Türk arıyoruz. Köylerde çiftçi, ne kaldı aramadığımız? Bunun için arkadaşlar; birlik ve beraberlik zamanıdır. Bunun en yakın örneği Suriye’dir” dedi.
“OTORİTER REJİMLERE NELER OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ”
Suriye’de olanları yorumlayan İlçe Başkanı Ali Can, “Suriye’de herkes ABD ve İsrail etkisinde Büyük Ortadoğu Projesi’nden bahsediyor ve bu doğrudur. İran desteğinin yok olması ve Rusya’nın zorunlu geri çekilmesi Esad rejiminin sonu oldu. Rejimin sonu olan olay, otoriter rejimlerin nasıl kolayca çökebileceğinin yeni bir örneğidir.
Başta ulusal, etnik, dini, mezhebi ve çeşitli farklı kimliklerin birlikte yaşadığı yerlerde toplum, en geniş ve farklı kesimlerin içerilemediği, temel insan hakları ve temel demokratik işleyişin olmadığı rejimler kolayca emperyalist ve bölgesel güçlerin oyun alanına dönebilmektedir.
Irak ve Suriye’de olduğu gibi hem toplumun azınlığına dayanacaksınız, hem de otoriter rejim sahip olacaksınız. Yani; gerçek toplumsal meşruiyet alanınız zayıf olacak, hem de büyük güçle gelen emperyalizmi devireceksiniz. Mümkün mü?
Belki başka uluslararası desteklerle bir süre dayanabilirsiniz fakat kurtulamazsınız. Irak’ta ve Suriye’de oldu, İran’da planlanmakta, hatta Türkiye için de tartışıldığı söylenmektedir. Umarız bu bölgedeki ülke yönetimleri toplumsal gücün ayağa kalkacağı zemini oluşturur ve güçlendiririz yoksa başka çıkarlar doğrultusunda dizayn edilmekten kurtuluşumuz yok. Bunun için hepimiz Suriye’yi örnek almalı ve bu konuya dikkat çekmeliyiz.
Suriye şu an 4, 5 ve ya 6 parçaya bölünebilir. Bunun en çok bizim sınırlarımız etkileniyor. Biz de kendimizi birden bu dizayn içerisinde bulabiliriz. Bunu daha önce Büyük Ortadoğu Projesi’nin eş başkanıyım diyen başımızdakine sormamız gerekiyor. Biz soruyoruz, onlar sadece Emevi Camii’nde şeriat gösterisi yapan iş birlikçileri ile beraber hareket ediyorlar. Biz de oradaki bütün azınlıkların, Suriyelilerin yanında ortak bir kararla çıkarlarını kollayan bir tavrımız vardır” diyerek sözlerini noktaladı.
Bình luận