AYIP KARDEŞİM AYIP!
GÜNAH KARDEŞİM GÜNAH!
İmam Hatip Lisesi’nin tam karşısında Okullar Caddesi’nde iki tane büyük çöp kutusu var.
Geçerken başım uzattım; bir poşetin içinde 2-3 tane ekmek gördüm. Küflenmiş bir renge bürünmüş.
Hadi dedim kendime hiç olmazsa ekmekler poşetin içinde…
Peki, çöp tenekesinin dışında ekmek dahil bir sürü poşet görünce içimde bir ses uyandı. Günah be! Günah! Lüleburgaz’da bir sürü insan evine ekmek alamıyor.
Bizleri, sizleri, ailelerimiz böyle mi yetiştirdi. Küçük bir parça ekmek bırakın çöp tenekesine atmayı, yere düşen ekmek parçasını 3 defa alır, öper ve alnına değdir ve ‘Allah’ım affet’ derdik.
Yapmayın teyzem, yapmayın annem, yapmayın sevgili kızım… Ekmeği hayratça yere attığın zaman bir gün gelir bu hareketin sonunda zararı olur…
Eğer bizler ekmek kurumuş, ekmek ekmeklikten çıkmış. Tavrımızı ortaya koyarsak Yüce Rabb’im bunun cezasını mutlaka verir.
Ekmeği aziz bil!
Ekmeği kutsal bil!
Ekmek çöp tenekesine değil, vücudunun içine at…
Ne yapsın belediye!
Ne yapsın çöpçüler!
Onlar ellerinden geldiği kadar kasabamızı temizliyorlar. Ama kasabanın en kısa zamanda insanlarımız tarafından tekrar çöp yığınına dönüştürülmesi ne belediyenin, ne de çöpçülerin kabahati var.
Sen suçlusun!
Ben suçluyum!
O suçlu!
Ve hepimiz suçluyuz!
O zaman lütfen kutsal olan yiyecekleri etrafa atmayın.
PİS HERİF
Sabah 9… Bir adam gelip İş Bankası’nın karşısında ki küçük parkta insanların dinlenmeleri için yapılan oturacak ağaçları çevreleyen tahtalara oturdu.
Ve?
Cebinden bir kağıt çıkardı. Mendilin açılan kısmına öyle bir sümkürdü ki sanki burnundan çiğ badem çıkardı.
Biraz sonra sümkürmeyi burnun öteki deliğinden çıkardı ve sesli olarak kocaman bir sümük çıkardı.
Biraz sonra da mendilini burnunu kapayarak bu sefer de okkalı şekilde balgam çıkardı.
Ve mendili katladı ağacın dibine attı.
İyice yanında ben ve bir arkadaşım adama; “baba ne yapıyorsun ya! Beş adım ötede çöp kutusu var. Neden kağıdı yere atıyorsun. Bakarsın biraz sonra birisi gelir, bu çocukta olabilir o kağıdı alıp içine ne farklı bir yapışkan zanneder ve mikrobu kapar”
Yaptığın affı olmaz…Bal gibi bu hareketi sen başka yerde de yapıyorsun… Koskoca adamsın yaptığın hareketi onaylıyor musun?
Kabahati kendimizde buluyorum. Öğretemedik! Belki de öğrenmek istemiyorsunuz.
Yere-mendile-tükürmek daha kolay geliyor…
LAF GÖTÜRMEK
Senin lehine söz gezdiren adam, hadd-i zatında aleyhindedir.
Allah katında en sevimsiz olanınızda, insanlar arasında götürüp getiren, dostlarının arasını açmak için çalışan ve temiz insanlara kusur arayınızdır.
Hz. Lokman oğluna nasihatta şöyle demiştir; “oğlum, ben sana bir takım hastetler tavsiye edeceğim. Sen bunları yerine getirirsen mensup olduğun cemaatin reisi olursun”
Yakın uzak kim olursa olsun, herkese tatlı davran.
İyiden de, kötüden de cehaletini gizle.
Dostlarını koru, yakınlarını ziyaret et.
Gammazlığa kıymet vermeyeceğine, arayı bozacak azgınların sözüne dinlemeyeceğine dair onları temin et.
Öyle arkadaş seçki ayrıldığımız zaman ne sen onları ne de onları seni dillerine dolasınlar.AYIP KARDEŞİM AYIP!
GÜNAH KARDEŞİM GÜNAH!
İmam Hatip Lisesi’nin tam karşısında Okullar Caddesi’nde iki tane büyük çöp kutusu var.
Geçerken başım uzattım; bir poşetin içinde 2-3 tane ekmek gördüm. Küflenmiş bir renge bürünmüş.
Hadi dedim kendime hiç olmazsa ekmekler poşetin içinde…
Peki, çöp tenekesinin dışında ekmek dahil bir sürü poşet görünce içimde bir ses uyandı. Günah be! Günah! Lüleburgaz’da bir sürü insan evine ekmek alamıyor.
Bizleri, sizleri, ailelerimiz böyle mi yetiştirdi. Küçük bir parça ekmek bırakın çöp tenekesine atmayı, yere düşen ekmek parçasını 3 defa alır, öper ve alnına değdir ve ‘Allah’ım affet’ derdik.
Yapmayın teyzem, yapmayın annem, yapmayın sevgili kızım… Ekmeği hayratça yere attığın zaman bir gün gelir bu hareketin sonunda zararı olur…
Eğer bizler ekmek kurumuş, ekmek ekmeklikten çıkmış. Tavrımızı ortaya koyarsak Yüce Rabb’im bunun cezasını mutlaka verir.
Ekmeği aziz bil!
Ekmeği kutsal bil!
Ekmek çöp tenekesine değil, vücudunun içine at…
Ne yapsın belediye!
Ne yapsın çöpçüler!
Onlar ellerinden geldiği kadar kasabamızı temizliyorlar. Ama kasabanın en kısa zamanda insanlarımız tarafından tekrar çöp yığınına dönüştürülmesi ne belediyenin, ne de çöpçülerin kabahati var.
Sen suçlusun!
Ben suçluyum!
O suçlu!
Ve hepimiz suçluyuz!
O zaman lütfen kutsal olan yiyecekleri etrafa atmayın.
PİS HERİF
Sabah 9… Bir adam gelip İş Bankası’nın karşısında ki küçük parkta insanların dinlenmeleri için yapılan oturacak ağaçları çevreleyen tahtalara oturdu.
Ve?
Cebinden bir kağıt çıkardı. Mendilin açılan kısmına öyle bir sümkürdü ki sanki burnundan çiğ badem çıkardı.
Biraz sonra sümkürmeyi burnun öteki deliğinden çıkardı ve sesli olarak kocaman bir sümük çıkardı.
Biraz sonra da mendilini burnunu kapayarak bu sefer de okkalı şekilde balgam çıkardı.
Ve mendili katladı ağacın dibine attı.
İyice yanında ben ve bir arkadaşım adama; “baba ne yapıyorsun ya! Beş adım ötede çöp kutusu var. Neden kağıdı yere atıyorsun. Bakarsın biraz sonra birisi gelir, bu çocukta olabilir o kağıdı alıp içine ne farklı bir yapışkan zanneder ve mikrobu kapar”
Yaptığın affı olmaz…Bal gibi bu hareketi sen başka yerde de yapıyorsun… Koskoca adamsın yaptığın hareketi onaylıyor musun?
Kabahati kendimizde buluyorum. Öğretemedik! Belki de öğrenmek istemiyorsunuz.
Yere-mendile-tükürmek daha kolay geliyor…
LAF GÖTÜRMEK
Senin lehine söz gezdiren adam, hadd-i zatında aleyhindedir.
Allah katında en sevimsiz olanınızda, insanlar arasında götürüp getiren, dostlarının arasını açmak için çalışan ve temiz insanlara kusur arayınızdır.
Hz. Lokman oğluna nasihatta şöyle demiştir; “oğlum, ben sana bir takım hastetler tavsiye edeceğim. Sen bunları yerine getirirsen mensup olduğun cemaatin reisi olursun”
Yakın uzak kim olursa olsun, herkese tatlı davran.
İyiden de, kötüden de cehaletini gizle.
Dostlarını koru, yakınlarını ziyaret et.
Gammazlığa kıymet vermeyeceğine, arayı bozacak azgınların sözüne dinlemeyeceğine dair onları temin et.
Öyle arkadaş seçki ayrıldığımız zaman ne sen onları ne de onları seni dillerine dolasınlar.
Comments