top of page
Yazarın fotoğrafıAhmet Güdücüoğlu

ARKADAŞLARIMIZ

Arkadaşlık kelimesi kalpleri, duyguları, paylaşımları birbirine yakın insanlar için kullanılır. Bizim toplumuzda bu terim çok fazla bir anlam ifade eder. Bu, paylaşım, yardımlaşma, dayanışma, kötü gün dostluğu, gönül yakınlığı gibi güzellikleri anlatır. Arkadaş, arkadaşıyla sadece selamlaşmadan öte sevincini, üzüntüsünü, dertlerini paylaşır, ortak olur. Bu söylediklerimin çoğunun geçmişte kaldığını, bu güzel değerlerimizi yitirdiğimizi biliyorum. Bu güzellikleri, yaşadığımız çocukluk günlerimizi aramamak mümkün değil. Bu dönemlerde aile sıcaklığı ile arkadaş sıcaklığı bir arada yaşanırdı. Arkadaşa değer vermek, büyüklerine değerle eşti. Saygın arkadaş kavramı, toplumun birbirine sevgi, saygısının bir göstergesidir. Toplumdaki kişilerin birbirlerini sevmesi, değer vermesi aile, sonrada arkadaşlık, dostluk kavramının güçlenmesiyle oluşur. Bir çocuğun eğitiminde olsun, yetişmesinde olsun arkadaşlarının yardımı, desteği çok önemlidir. Sosyal kaynaşma için arkadaşlık kavramı çok gereklidir.

 Günümüzde sanayileşme, toplumun sosyal yapısında önemli değişikliklere neden oldu. Arkadaşlık anlayışı da saygınlığını yitirmeye başladı. Zamanımızda erozyona uğrayan değerler arasında, arkadaşlık kurumu da nasibini almıştır. Toplum kişilerle, kendisine faydalı olduğu ölçüde ilgileniyor. Bireyselliğin hızla arttığı yaşamımızda, kaybettiğimiz bu güzel değerlerin farkına varamamaktayız. Arkadaşlıklarımızda artık özellikle büyük kentlerde, sabah işe giderken bazen solgun bir şekilde söylenen günaydın sözcüğünü bile aramaktayız. Kaybettiğimiz arkadaşlarımızı bile çok daha sonra kahve sohbetinde veya yolda öğrenebiliyoruz. Yaşam denilen tren hızla geçip gidiyor, bizler hala birçok değerlerin farkında olamıyoruz. Kapıdan, tuz, şeker, kahve istenilen, dışarıda çocuklar kaldığında sahip çıkılan, hastaya, düğüne, kedere ortak olunan arkadaşlık güzellikleri artık gittikçe azalmakta. Gelişen teknoloji bize refah getirmekle birlikte, insan ilişkilerini zayıflattı. Arkadaşlığı olumsuz etkileyen nedenler arasında ekonomik zorluklar, güven duygusunun giderek azalması gibi sorunlar bulunmakta. Güven ortamı olmayınca sıcak ilişkiler, dosthane yaklaşımlar oluşamıyor.  "Mısır yetiştiren bir çiftçi, her yıl en kaliteli mısır ödülünü alırmış. Çiftçi, ödül aldığı mısırların tohumlarını da ekmeleri için komşularına dağıtırmış. Bunu öğrenen bir gazeteci röportaj yapmak için çiftliğe gelmiş. Gazeteci çiftçiye sormuş:

“Seninle her yıl aynı yarışmaya giren komşularına, kaliteli tohumlarından vermeyi nasıl göze alabiliyorsun?”

Çiftçi cevap vermiş: “Yoksa bilmiyor musun? Rüzgâr, olgunlaşan mısırlardan polenleri alır ve tarla tarla dağıtır. Eğer Arkadaşlarım, komşularım kalitesiz mısır yetiştirirse çapraz tozlaşma sonucu her geçen yıl ürettiğim mısırın kalitesi düşer. Eğer kaliteli mısır yetiştirmek istiyorsam, komşularıma da kaliteli mısır yetiştirmeleri için yardım etmeliyim”.

 Uzun uçuşların göçmen kuşları, kazlar, ördekler ‘V’ şeklinde uçarlar. Birbirlerinden ne fazla uzak ne fazla yakın, her biri kendisi olarak ve hemen önündekinin kanat çırpışının yarattığı hava akımı üzerine çıkarak uzun mesafeleri kat ederler. Kanat çırpan her kuş, kendisi için olduğu kadar yoldaşı için de kanat çırpar. En önde giden lider, “benim yerim doldurulamaz” direnci göstermeden, yorulunca en arkaya geçerek yerini bir diğerine bırakır. Göç boyunca yorulan lideri hemen onun arkasındakiyle değiştirerek ilerlerler. Bazen hastalanarak veya bir avcının saçmasına hedef olarak düşenler de olur. O anda, iki kuş sürüden ayrılıp onun düştüğü yere iner, kalkıp uçabilene veya ölene kadar yanından ayrılmaz!

Yaşamlarımız da böyledir. Hayatlarını anlamlı ve iyi bir şekilde yaşamak isteyenler başkalarının hayatlarını da zenginleştirmelidir. Bir yaşamın değeri dokunduğu hayatlarla ölçülür. Ve mutluluğu seçenler, başkalarının mutluluğa ulaşmasına yardım etmelidir. Birimizin refaha ulaşması, herkesin refaha ulaşmasına bağlıdır.

Genç yaşta yitirdiğimiz Şair Arkadaş Zekai Özger’in dizeleri, gerçek arkadaşın sevinç yumaklarından oluştuğunu anlatır bizlere:

“elbet geçer bu hüzün mevsimibir baykuş bir serçeyle arkadaş olduğu güno gün size sevinci de anlatıcam”

Ve Şair devam eder :"Herkese bir pencere lazım;Önünde oturup her şeyi unutabileceği."

Evet, herkese bir arkadaş lazım, beraber olduklarında hüzünleri, yıpranmışlıkları unutacağı.

17 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page